Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/1862, Karar No: 2021/203
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1862 E. , 2021/203 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1862
Karar No : 2021/203
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Büyükşehir Belediye Başkanlığı … Daire Başkanlığında … olarak görev yapan davacının, daire başkanlığı görevinden alınarak aynı Daire Başkanlığı emrine … olarak atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı ileri sürülen özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının özlük dosyası incelendiğinde; gerek daire başkanlığı, gerekse memuriyet görevlerinde herhangi bir disiplin cezası almadığı, yürütmüş olduğu daire başkanlığı görevinde başarısız veya verimsiz olduğunun, hukuken kabul edilebilir, hizmet gereklerine uygun, kamu yararını gözeten somut ve nesnel delillerle ortaya konulamadığı, tesis edilen dava konusu atama işleminin hukuki bir gerekçesinin olmadığı anlaşıldığından; davacının daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan, Anayasa’nın 125. maddesindeki idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğuna dair hüküm uyarınca, hukuka aykırılığı yargı kararıyla sabit olan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal kayıplarının davanın açıldığı tarihten (27/07/2018) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceğinin de tabii olduğu gerekçesiyle anılan işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının dava tarihi olan 27/07/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğu, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda atama yapma ve görevden alma konusunda idarelere tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabul edilmesinin, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı gibi, belediye başkanlarının görevlerini kamu görevlisi olarak yürütmesine karşın görevlerinin seçim süresi ile sınırlı bulunduğu, yürütülen görevin devamı için seçimlerde tekrar başarılı olunmasının zorunlu olduğu, seçilmiş kamu personeli olan belediye başkanları, atama suretiyle görev yapan kamu personelinin görevlerinin gereği gibi ve başarılı bir biçimde yürütülememesi halinde doğacak müeyyidelerin yanında, bir de seçilememek suretiyle bu görevinin sona ermesi sonucuyla karşılaşacağından, belediye başkanlarının, görev yapacağı personeli seçme ve atama hakkı ile yetkide paralellik ilkesi gereğince görevden alma hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, “daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığından işlemin iptali” yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği, Nitekim Danıştay Beşinci Dairesinin 08/06/2017 tarih ve E:2016/26122, K:2017/16354 sayılı kararının da bu yönde olduğu; diğer taraftan, yukarıda gerekçesine yer verilen Daire kararıyla hukuka uygun bulunan işlemden dolayı davacının özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddedilmesi gerektiğinin açık olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 08/10/2019 tarih ve E:2019/2101, K:2019/4710 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, davalı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde Daire Başkanı olarak görev yaparken, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi, disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de somut, nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek, görevinde yetersiz ve verimsiz olduğuna ilişkin hukuken geçerli somut bilgi ve belgenin davalı idarece sunulmaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının daire başkanlığı görevinden alınarak şube müdürü olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 30/11/1991 tarihinde … Büyükşehir Belediyesinde … olarak işe başladığı, 14/11/2002 tarihinde …, 14/03/2010 tarihinde görevde yükselme sınavı sonucu … unvanını aldığı, … olarak 13 yıl görev yaptığı, belediyecilik konusuna ve mevzuatlara hakim olduğu, 31/03/2014 tarihinde … olarak atandığı, 2014 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi gerekçe gösterilerek … ndan …ne atandığı, anılan işleme karşı açtığı davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile atama işleminin iptaline, Danıştay Beşinci Dairesinin 25/06/2015 tarih ve E:2015/2999 sayılı kararı ile de Mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması yolundaki istemin reddine karar verildiği; Danıştay İkinci Dairesinin 08/10/2019 tarih ve E:2016/8478, K:2019/4708 sayılı kararı ile de İdare Mahkemesi kararının onandığı, hakkında verilmiş disiplin cezası ve soruşturmasının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
30/11/1991 tarihinde davalı idare bünyesinde … olarak göreve başlayan davacı, 14/11/2002 tarihinden itibaren …, 14/03/2010 tarihinden itibaren ise … unvanı ile görev yapmış, 14/11/2012 tarihli işlemle … olarak atanmış, … olarak görev yapmakta iken 15/05/2014 tarihli işlemle aynı Daireye … olarak atanması üzerine, anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı ileri sürülen özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptali ile davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının davanın açıldığı tarihten (24/06/2014) itibaren yasal faiziyle ödenmesi isteminin kabulüne karar verilmiş, anılan kararın temyiz edilmesi sonucunda ise; Danıştay İkinci Dairesinin 08/10/2019 tarih ve E:2016/8478, K:2019/4708 sayılı kararı ile de Mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.
Yargı kararı üzerine görevine iade edilen davacı … tarih ve … sayılı işlemle …ne görevlendirilmiş, bu işleme karşı açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile görevlendirme işleminin iptaline, anılan karara itiraz üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile itirazın reddi ile Mahkeme kararının onanmasına, aynı Dairenin 14/03/2017 tarih ve E:2017/1707, K:2017/310 sayılı kararı ile de karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiş, görevlendirme işleminin iptali yolundaki Mahkeme kararı üzerine tekrar merkezde görevlendirilen davacı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı … Daire Başkanlığında … olarak görev yapmakta iken … tarih ve … sayılı dava konusu işlemle bu görevinden alınarak aynı Daire Başkanlığına … olarak atanmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Personel istihdamı” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında; “Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur.” hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümlerden anlaşılacağı üzere, kamu görevlilerinin görevlerini ve görev yerlerini değiştirme konusunda idareye takdir yetkisi tanınmakta ise de, bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu yönüyle de yargı denetimine tabi bulunduğu tartışmasızdır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, davalı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde … olarak görev yaparken, söz konusu görevi ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi, disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de somut, nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek, görevinde yetersiz ve verimsiz olduğuna ilişkin hukuken geçerli somut bilgi ve belgenin davalı idarece sunulmaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının daire başkanlığı görevinden alınarak şube müdürü olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın kaldırılması, davanın reddi yolundaki … Bölge İdari Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 04/02/2021 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.