Danıştay 9. Daire, Esas No: 2020/3813, Karar No: 2021/1054

Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/3813 E. , 2021/1054 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2020/3813
    Karar No : 2021/1054

    Kararın Düzeltilmesini İsteyen : … Vergi Dairesi Başkanlığı-… (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf : …

    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2016/15509, K:2019/6540 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.

    Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

    Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilmiş olan kararlar hakkında kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması ile mümkündür. Dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından yerinde olmayan karar düzeltme isteminin reddine, 17/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtildikten sonra, diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler başlıklı 1/3-f maddesinde de Gelir Vergisi Kanununun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin de katma değer vergisine tabi olduğu; Katma Değer Vergisi Kanununun 9. maddesindeki yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğine göre de; Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde sayılan mal ve hakların kiraya verilmesi işlemleri ile ilgili katma değer vergisinin kiraya verenin mükellefiyeti bulunmaması (Okul Aile Birliklerinin katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmuyor) ve kiracının da katma değer vergisi mükellefi olması (davacı Çay Ocağı-Kantin işletmeciliğinden dolayı gelir vergisi ve katma değer vergisi mükellefi) koşullarının birlikte olması halinde, kiracı (davacı) tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği, 17/14-d maddesinde iktisadi işletmelere dahil olmayan gayri menkullerin kiralanması işlemlerinin ise katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.
    Öte yandan Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesi dayanak gösterilerek 01/2/2012 gün ve 28199 sayılı Resmi Gazetede de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği’nin 5. maddesinde; amaçları ve yetkileri açıklanarak tanımı yapıldıktan sonra görevleri sayılan Okul Aile Birliklerinin tüzel kişiliği haiz olmayan birlikler arasında bulunduğu, tevkifat yapılması gereken konularda dahil katma değer vergisi tevkifatı yapmayacağı açıklanmıştır.
    Yukarıda mezkur mevzuat hükümlerinden de görüleceği üzere, esasen tüm gayri menkul ve gayri menkul yerine geçen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin katma değer vergisine tabi olduğu, kiralama işlemlerinin ticari, sınai, zirai veya serbest meslek faaliyeti kapsamında olması ya da şahsi kiralama niteliğinde bulunmasının durumu değiştiremeyeceği genel kabul ve kural olmakla birlikte, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-d maddesinde belirtilen haliyle işletmeye dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.
    Şu halde, 3065 sayılı Yasa’nın 17/4-d maddesinde belirtilenler (bunlar bina taş-kum-çakıl istihsal alanları ve benzeri olabilir) için istisna öngörülürken, bunun dışında kalan Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde sayılan diğer mal ve hakların işletmeye dahil olsun veya olmasın katma değer vergisinin konusuna girdiğinde tereddüt bulunmamaktadır.
    Olayda davacının, okul kantini ve çay ocağı işletmeciliğinden dolayı gelir vergisi, mal teslimi ve hizmet ifasından dolayı da katma değer vergisi mükellefiyetinin olduğu, bir vakıadır. O halde yaptığı işin kantin-çay ocağı işletmeciliği olması nedeniyle, mülkiyeti hazineye ait olup okul-aile birliğinden kiraladığı şeyin de gayri menkul kiralaması değil, kantin-çay ocağı işletmeciliği olduğu da açıktır. Dolayısıyla davacının ticari amaçla işleterek ekonomik getiri elde etmek için işletme hakkı Okul Aile Birliğinde olan kantin-çay ocağı işletmeciliğinin işletilmesi hakkını kiraladığı bu kiralama işlemininin de gayrimenkul kiralaması olmadığı izahtan vareste olup, karar düzeltme isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir