Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/7, Karar No: 2021/919
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/7 E. , 2021/919 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/7
Karar No : 2021/919
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) … Üniversitesi (…)
Vekili : Av. …
2- (Davacı) …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta; davacı tarafından yapılan temyiz istemine ilişkin ise savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Davacı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bu kısmı yönünden bozulması; davalı idare tarafından yapılan temyiz istemi açısından ise istemin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından 2577 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca davalı idarenin duruşma istemi ile yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, öğretim görevlisi olarak davalı idare bünyesinde belirli süreli iş sözleşmesi ile görev yapan davacı tarafından, sözleşme süresinin sona ermesi ve sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilerek görevine son verilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı hakkında çok sayıda öğrenci tarafından şikayette bulunulduğu, davacının davalı idare ile yaptığı sözleşme hükümlerine tam olarak riayet etmediği sabit olduğundan davacı ile çalışma zorunluğu bulunmayan davalı idarenin sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilmesine ilişkin olarak tesis ettiği dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 30.03.2017 tarih ve E:2015/12119, K:2017/2198 sayılı kararı ile anılan Mahkeme kararının, davacı ile sözleşmenin mütevelli heyeti adına imzalandığı ancak sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin dava konusu işlemi tesis edenin müdür vekili olduğunun anlaşıldığı, öte yandan mütevelli heyetince kullanılabilecek bu yetkinin mütevelli heyet başkanına ve rektöre devredildiğine dair bir mütevelli heyet kurulu kararının da dosyada mevcut olmadığı, Mahkemece bu husus araştırılmaksızın verilen kararda hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmasına kararı verilmiştir.
İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davacının temyiz istemi bakımından yapılan inceleme:
Davacı tarafından dava dilekçesinde, dava konusu işlemin iptali ile birlikte yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte tazmini isteminde bulunulmuş olmasına rağmen, İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte tazmini istemi yönünden karar verilmemiştir.
2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanunu’nun 29. maddesinde; “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her biri kararın açıklanmasını veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Açıklama dilekçeleri karşı taraf sayısından bir nüsha fazla verilir. Kararı vermiş olan daire veya mahkeme işi inceler ve gerek görürse dilekçenin bir örneğini, belirleyeceği süre içinde cevap vermek üzere, karşı tarafa tebliğ eder, cevap iki nüsha olarak verilir. Bunlardan biri, açıklama veya aykırılığın kaldırılmasını isteyen tarafa gönderilir. Görevli daire veya mahkemenin bu husustaki kararı, taraflara tebliğ olunur. Açıklama veya aykırılığın kaldırılması, kararın yerine getirilmesine kadar istenebilir.” hükmü yer almaktadır.
Her ne kadar Mahkemece davacının açıklama isteminin kabulüne karar verilerek, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptalinin yanı sıra davacının yoksun kaldığı mali haklarının yasal faizi ile birlikte tazmini ve tüm özlük haklarının iade isteminin kabulüne karar verilmiş ise de; davacının, dava dilekçesinde dava konusu işlemin iptali ile buna bağlı olarak parasal haklarına ilişkin yönünden de hüküm kurulmasını Mahkemeden talep etmesi ve söz konusu istemin Mahkemece hüküm fıkrasında belirtilmesi gerektiğinden, bu hususun, açıklama kararı ile giderilebilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, davacının yoksun kaldığı parasal hakların yasal faizi ile birlikte tazmini istemi hakkında hüküm kurulmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bu yönüyle bozulması gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemi bakımından yapılan inceleme:
Dairemizce verilen 30.03.2017 tarih ve E:2015/12119, K:2017/2198 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline dair diğer kısımları yönünden ise;
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
Ayrıca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı belirtilmiştir.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının işlemin iptaline dair kısmı yönünden onanmasına, davacının temyiz istemi yönünden ise Mahkeme kararında “parasal haklarının yasal faizi ile birlikte tazminine” dair hüküm kurulmadığından kararın bu kısım yönünden bozulmasına, bozulan kısma ilişkin olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.