Danıştay 7. Daire, Esas No: 2021/1173, Karar No: 2021/2067
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/1173 E. , 2021/2067 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1173
Karar No : 2021/2067
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI): Tasfiyesi Tamamlanmış … Kumaşçılık
İhracat ve İthalat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 6. fıkrası hükmü uyarınca Tetkik Hâkimi …’in açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dosyanın, 06/03/2019 tarih ve 9781 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile birlikte incelenmesinden; davacı şirketin, 02/07/2018 tarihinde girdiği tasfiye sürecini 28/02/2019 tarihinde tamamlandıktan ve ticaret sicilinden terkin edildikten sonra hakkında alınan 10/01/2020 tarihli ek tahakkuk ile 13/01/2020 tarihli para cezası kararların iptali istemiyle açılan davayı, tasfiye sonucu tüzel kişiliğinin sona ermesiyle medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti ortadan kalkan münfesih şirketin gerek yargı mercilerinde, gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddeden vergi mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulması istemiyle temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari davalarda davayı açan ve davanın yöneltildiği kişilerde dava ehliyetinin varlığı, açılan davaların incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona erer. Olayda, adına işlem tesis edilen şirketin tüzel kişiliği de, ticaret sicilinden silindiği tarihte sona ermiş bulunmaktadır. Bu tarihten sonra, sözü edilen şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken mümkün değildir. Bunun sonucu olarak, tüzel kişiliğin sona ermesinden önce tesis edilen işlemlerin de, herhangi bir hukuki sonuç doğurması; hukuki sonuç doğurmayan işlemlerin ise, herhangi bir kişinin menfaatini ihlal etmesi söz konusu olamaz. Ancak, mevzuatta sorumluluklarını düzenleyen hükümler uyarınca, münfesih şirketin ortakları veya kanuni temsilcileri ya da tasfiye memurları adına bu sıfatları nedeniyle tesis edilen veya edilecek işlemlerin bunların menfaatini etkileyeceği tartışmasızdır.
Bu hukuki durum karşısında; münfesih şirket adına tesis edilen işlemin ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davada verilen mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın herhangi bir hukuki sonuç doğurması söz konusu olmadığı gibi şirketin temsili de söz konusu olamayacağından, davacı tarafından yapılan temyiz başvurusunun esasının incelenmesi olanaklı değildir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.