Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/26, Karar No: 2020/5256

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/26 E. , 2020/5256 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/26
    Karar No : 2020/5256

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü)

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının 03/10/2009 tarihinde vefat eden muris …’den intikal eden alacaklar için beyanda bulunmadığından bahisle düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden tespit edilen matrah farkı üzerinden tarh edilen 2010 yılına ait veraset ve intikal vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, vergi tekniği raporunda, ivazsız olarak intikal ettiği ileri sürülen meblağın, davacının iddia ettiği gibi …’dan alacağının olup olmadığı ve borçlara ilişkin intikallerin yapıldığı yönünde herhangi bir tespite yer verilmediği, vergi inceleme tutanağında yer alan …’in bu meblağları …’in tahsil ettiği beyanından başka yeterli ve somut herhangi bir tespitin yapılmadığı, eksik incelemeye dayalı rapor dayanak alınarak tesis edilen cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Vergi tekniği raporunda, muris …’in vefat etmeden önce …’a borç para verdiği ve alacağın zamanında ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığı, icra takibi devam ederken uzlaşma protokollerinin imzalandığı ve protokol uyarınca 1. ödeme olarak 5.750.000 Amerikan Doları karşılığının, 2010 yılında murisin mirasçıları ile kardeşi …’e ödendiği, bu ödemeden davacının banka hesabına yatırılan 3.366.370 TL’den istisna tutarına isabet eden kısmın mahsubu suretiyle matrahın tespiti suretiyle tarhiyat önerilmiştir.
    Dosyada mevcut 19/07/2012 tarihli uzlaşma protokolünde davacının, murisin mirasçılarının yanında “asaleten alacaklı” sıfatına haiz olduğu ve sözleşmeyi kendi adına asaleten imzaladığı, vergi tekniği raporunda 2010 yılında yapılan ödemenin dağıtımına ilişkin tabloda davacıya düşen tutarın 1.392.870 TL olmasına karşın banka aracılığıyla yapılan ödemenin 3.366.370 TL olduğu görülmekte olup, 1.392.870 TL’lik ödemenin protokol gereği ödenen alacak olmadığı hususu hukuken somut ve yeterli bir şekilde ortaya konulamadığından, cezalı tarhiyatın 1.392.870 TL’lik matraha isabet eden kısmında hukuka uyarlık, bu miktarı aşan kısmında ise hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Bu nedenle temyiz isteminin kısmen kabulü ile, cezalı tarhiyatın 1.392.870 TL’nı aşan matraha isabet eden kısmının bozulması gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir