Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/10684, Karar No: 2021/1332
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/10684 E. , 2021/1332 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10684
Karar No : 2021/1332
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının % 40 engeli nedeniyle, satın alacağı araca 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 2. bendi uyarınca özel tüketim vergisi istisna hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin başvurusunun, sağlık kurulu raporunda “özel tertibatlı araç kullanabilir” kısmında bir değerlendirme yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun “Diğer İstisnalar” başlıklı 7. maddesinin ilgili kısımları ile 18/04/2015 tarih ve 29330 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği’nin “İstisnalar ve Vergi İndirimi” başlıklı bölümünde yer alan “Diğer İstisnalar” başlıklı kısmın 1.3. numaralı “Engellilik Derecesi %90’ın Altında Olanların Taşıt Alımlarında İstisna” başlıklı maddesinden bahsetmek suretiyle; anılan Tebliğ’in ilgili hükümlerinde manuel vitesli bir taşıtı vites kolunda ve/veya debriyaj pedalında sabitlenmiş özel tertibat yaptırmadan kullanamayacak durumda olan engelliler bakımından, otomatik vitesli taşıtların özel tertibatlı taşıt olarak kabul edileceğini, engellilik durumunun tevsikinde ibrazı zorunlu olan engelli sağlık kurulu raporunun, maluliyeti veya engelliliği ile sadece özel tertibat yaptırılan taşıtların (veya engelliliği ile başkaca hareket ettirici özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli taşıtların) kullanılabileceğine dair değerlendirmeyi içermesi ya da bu hususun anlaşılabilmesini sağlayacak şekilde açık olması gerektiğinin düzenlediği, olayda ise; davacının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında başvuru yaptığı kabul edilerek, davacının sağlık kurulu raporunun “özel tertibatlı araç kullanabilir” başlıklı kısmında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı için özel tüketim vergisi istisnasından yararlanabilmek için gerekli şartları taşımadığından bahisle talebin reddedildiği anlaşılmakta ise de, yukarıda yer verilen Tebliğ hükümlerine uygun olarak %40 oranında engellilik derecesine sahip davacının sağlık kurulu raporunda otomatik vitesli araçları kullanabileceğine dair açıkça değerlendirme yapıldığı göz önüne alındığında otomatik vitesli araçların davacı açısından özel tertibatlı taşıt olarak kabul edilmesi gerektiğinden, özel tüketim vergisi istisnadan yararlandırılması yönünde yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sağlık kurulu raporu gerekli şartları sağlamadığından tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının % 40 engeli nedeniyle, satın alacağı araca 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 2. bendi uyarınca özel tüketim vergisi istisna hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin başvurusunun, sağlık kurulu raporunda “özel tertibatlı araç kullanabilir” kısmında bir değerlendirme yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dilekçelerin, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından: idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığının inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendin de de; Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince, 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde yazılı halde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanun’un 7. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi mallardan, 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm3’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olarak bizzat kullanılmak üzere ilk iktisabının, özel tüketim vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiştir.
30/04/2010 tarih ve ÖTV-2/2010-3 sayılı Özel Tüketim Vergisi Sirkülerinin (c) bendinde; sakatlık derecesi % 90’ın altında olanların söz konusu vergi istinasından yararlanabilmeleri için, (2A) numaralı ÖTV beyannamesine, H sınıfı ehliyet, engelli olduğuna dair sağlık kurulu raporu ve aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belgenin aslı veya noter onaylı örneğinin eklenerek ilgili vergi dairesine sunulması halinde istisna uygulanacağı şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377. maddesinde, mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri belirtilmiş; 378. maddesinde de, vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yasallık ilkesi gereği, muafiyet veya istisna, kanunla tanınan bir haktır. Kanunla tanınan bir olanağın hak haline gelebilmesi, ayrıca, idarece de tanınmasına bağlı değildir. Bu nedenle, anılan amaçla idareye başvurulması ve bu başvuruya idarece verilen yanıt, Hukuk Düzeninde herhangi bir etki ya da sonuç yaratmaz. İdarenin bu nitelikteki yanıtı yürütülebilir olmadığından, idari davaya konu edilemez.
Bu konuda, idari davaya konu edilebilir nitelikteki işlem, davacının araç satın alması halinde uygulanması gereken, idarece yapılacak vergilendirme ve/veya ceza kesme işlemidir.
Uyuşmazlıkta ise, davaya konu edilen işlem, edinilen aracın başvurucunun engeline uygun olduğuna dair teknik belge ile yapılan başvuru üzerine idarece muafiyet hükümlerinden faydalanılamayacağını bildiren işlem niteliğinde değil, H sınıfı ehliyet ile %40 engelli olduğuna dair sağlık kurulu raporu sunularak 4760 sayılı Kanun’un istisnaya ilişkin hükümlerinden yararlanma talebiyle yapılan başvuru üzerine verilen cevap şeklinde olduğundan, davacı tarafından edinilmiş araçla ilgili herhangi bir belge sunulmadan yapılan başvuru neticesinde davalı idarece tesis edilen işlemin vergisel bir yönü bulunmadığı gibi, ileride edinilecek araç nedeniyle yapılan başvuru üzerine verilen cevabın da uygulanabilir (icrai) nitelik taşıdığından söz etmek mümkün değildir.
Bu bakımdan, idari davaya konu edilebilir, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte olmayan uyuşmazlık konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden; davacının % 40 engelli olduğuna, (H) sınıfı ehliyet alabileceği ve otomatik vitesli araç kullanabileceğine ilişkin sağlık kurulu raporunu eklemek suretiyle araç satın alması durumunda şartları itibariyle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 2. bendi uyarınca özel tüketim vergisi istisna hükümlerinin kendisine uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin başvuru yaptığı, davalı idarenin dava konusu edilen cevabında ise davacının ibraz ettiği belgelerin ve ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesi neticesinde sağlık kurulu raporunun “Özel Tertibatlı Araç Kullanabilir” kısmında değerlendirme yapılmadığı ve raporun özel tüketim vergisi istinasından yararlanabilmek için gereken şartları taşımadığından bahisle “bu rapora istinaden yapılacak taşıt alımlarında özel tüketim vergisi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır” denilmek suretiyle, davacıya 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 2. bendi uyarınca özel tüketim vergisi istisna hükümlerinin uygulanamayacağının kesin olarak bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu işlemin davacının hak ve menfaatini etkileyen bir işlem olduğu gözetilerek, mahkeme kararının esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle bozma kararına katılmıyoruz.