Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/1923, Karar No: 2021/3207

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1923 E. , 2021/3207 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/1923
    Karar No : 2021/3207
    YETKİLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KARARI

    … Enerji tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili Av. … tarafından, Adana İli, … İlçesi, …, … ve … Mahallelerinde yapılması planlanan 32,00 MW kapasiteli Andoz RES Projesinin yapımı amacıyla hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının onay işlemlerinin tamamlanabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünce yayınlanan 2020 yılı birim fiyat listesi uyarınca hesaplanan 1.401.600,00 TL’nin bir ay içerisinde ödenmesine aksi takdirde dosyanın iade edileceğine ilişkin 28.02.2020 tarih ve 52421 sayılı bakanlık işleminin istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açılan davada, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca yetkili yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi yolundaki Adana 3. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı üzerine dosya incelendi:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğu takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare mahkemesince, aksi halde Danıştayca çözümlenir.” hükmü yer almaktadır.
    Aynı Kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasında, “İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.” hükmü yer alırken; 32. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.” hükmü bulunmaktadır.
    Görülmekte olan davada, Ankara 13. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… K:… sayılı kararıyla uyuşmazlığın Adana ilinde bulunan taşınmazlara ilişkin imar mevzuatının uygulanması kapsamında olduğu dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 34.maddesinin 1.fıkrası uyarınca davanın görüm ve çözümünün Adana İdare Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın Adana İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine Adana 3. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, uyuşmazlığın, davacı şirket tarafından hazırlanan imar planı teklifinin incelenmesi amacıyla davalı idareye yapılan başvuru neticesinde, davalı idare tarafından plân inceleme ve işlem hizmet bedeli istenip istenemeyeceği, davacının bu bedelden muaf olup olmadığı ve bedelin ödenme şartlarına ilişkin olduğu ve bu aşamada tesis edilen işlemlerin, davacı şirket tarafından hazırlanan imar plânları için işletilecek plânlama sürecinin bir parçası niteliği taşımayan, plânlama sürecinden bağımsız olan ve taşınmaz mallarla ilgili mevzuat uygulanarak çözümlenecek nitelikte olmayan işlemler olduğu gerekçesiyle işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yer idare mahkemesince uyuşmazlığın çözümlenmesinin gerektiği, bu nedenle davanın görüm ve çözümünün genel idare hukuku ilkeleri kapsamında 2577 sayılı Kanunun 32.maddesinin 1.fıkrası uyarınca Ankara İdare Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle anılan Kanunun 43.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca yetkili yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi yolunda karar alındığı görülmüştür.
    Uyuşmazlıkta, yetkili yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Adana 3. İdare Mahkemesince Danıştaya gönderilen dava dosyası kapsamında, imar planlarının onayı için inceleme ve hizmet bedeli istenilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın taşınmaz mallarla ilgili mevzuat hükümlerine göre mi yoksa davalı idarenin genel nitelikteki mevzuat düzenlemelerine göre mi incelenerek çözümlenmesi gerektiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Dava konusu edilen işlem, davacı şirket tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli nâzım imar plânı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar plânları teklifinin incelenmesi amacıyla davalı idareye yapılan başvuru üzerine, davalı idare tarafından plan inceleme ve işlem hizmet bedeli istenip istenemeyeceği, davacının bu bedelden muaf olup olmadığı ve bedelin ödenme şartlarına ilişkin olup bu aşamada tesis edilen işlem, davacı şirket tarafından hazırlanan imar planları için işletilecek planlama sürecinin bir parçası niteliği taşımayan, planlama sürecinden bağımsız olan ve taşınmaz mallarla ilgili mevzuat uygulanarak çözümlenecek nitelikte olmayan işlemlerdendir.
    Bu durumda, taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanarak değil, davalı idarenin genel nitelikteki mevzuat hükümleri kapsamında çözümlenecek olan davanın görüm ve çözümünün 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 32. maddesinin 1. fıkrası kapsamında, dava konusu işlemi tesis eden davalı idarenin bulunduğu yerdeki Ankara İdare Mahkemesine ait olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43/1-b maddesi uyarınca Ankara 13. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:… K:… sayılı davanın yetki yönünden reddi yolundaki kararının kaldırılmasına, dosyanın yetkili Ankara 13. İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın Adana 3 İdare Mahkemesinin yanı sıra taraflara bildirilmesine, 05/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir