Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/1058, Karar No: 2021/1983

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1058 E. , 2021/1983 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/1058
    Karar No : 2021/1983

    TEMYİZ EDENLER :
    1- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı – …
    VEKİLİ : Av. …
    2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … 2- …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu … tarihli, … sayılı imar durum belgesinin iptali, davanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden reddi yolunda verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının iptale yönelik bölümüne karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde sınırlı sayıda sayılan temyize tabi kararlar arasında yer almadığı görüldüğünden, anılan Kanunun 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. bendinde: “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” kuralı yer almaktadır.
    Anılan Kanunun “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde: “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
    a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
    c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
    e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
    f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
    g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
    h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mev-zuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
    ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
    i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
    j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
    k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
    l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygu-lanmasından doğan davalar.
    m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanunun 48. maddesinin 6. fıkrasında; “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü, 7. fıkrasında ise, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir. ” hükmü yer almıştır.
    Yukarıda anılan 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde, bölge idare mahkemesinin temyiz incelemesine tabi tutulacak kararları sınırlı olarak sayılmış olup Danıştay Altıncı Dairesinin görevine giren ve temyize konu olabilecek dava konuları; imar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları ile konusu Danıştay’da temyiz edilebilecek tutarı aşan tam yargı ve idari işlemler hakkında açılan davalardır.
    Bakılan davanın Aydın Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 11.12.2017 tarihli imar durumu belgesinin iptali istemiyle açıldığı, İdare Mahkemesince uygulama imar planı hakkında davanın reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, imar durumu yönünden de dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine davalı idare ve davalı yanında müdahilin temyize geldiği, imar durumu hakkında verilen kararın temyize açık olmadığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesi kapsamında olmayan ve bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde kesin olarak verilen kararın temyiz edilmesi mümkün değildir.
    Temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında, temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen temyiz yolu öngörülmeyen davalarda ilgilisine temyiz hakkı vermeyeceği de açıktır.
    Açıklanan nedenlerle; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karara karşı yapılan temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, dosyanın Aydın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir