Danıştay 6. Daire, Esas No: 2020/10035, Karar No: 2021/1882
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/10035 E. , 2021/1882 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/10035
Karar No : 2021/1882
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Antalya ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu ileri sürülen toplam 2.316.916,44-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada dosyanın işlemden kaldırılması yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının temyiz edilen kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyiz edilen kısmının dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Dava, Antalya ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında park alanı olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle tasarruf hakkının bu şekilde engellenmesi suretiyle oluştuğu ileri sürülen toplam 2.316.916,44-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince dava konusu taşınmazın üçüncü kişiye satılması nedeniyle takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar dosyanın karar numarası verilerek işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından vekalet ücreti bakımından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasında; “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya nitelliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yargılama devam ederken dava konusu taşınmazın mülkiyetinin devredilmesi nedeniyle davacıların taraf sıfatı kalmadığından davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar karar numarası alınarak verilen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesinde, davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceği ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceği kurala bağlanmış; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde de; anlaşmazlık, herhangi bir nedenle giderilirse, hâkim tarafından tarife hükümleriyle belirlenen ücretlere hükmolunacağı belirtilmiştir.
Temyize konu kararın niteliği gereği vekalet ücretine hükmedilmesi durumunda , davayı takip hakkı kendisine geçenin başvuruda bulunmaması koşulu ile davacıdan alınacağı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, davacı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.