Danıştay 5. Daire, Esas No: 2019/3871, Karar No: 2022/415
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/3871 E. , 2022/415 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3871
Karar No : 2022/415
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde okul müdürü olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan parasal ve özlük haklarının iadesi ve 500.000-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, ByLock programını silahlı terör örgütü ile ilişkisini bilmeden indirdiği ve hiç kullanmadığı, Bank Asya hesabının aile içi ilişkilerden kaynaklı olarak kullanıldığı, yasal olarak faaliyet gösteren sendika ve derneğe üye olduğu, yasa dışı hiçbir faaliyetinin olmadığı iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar temyize konu mahkeme kararında; “…davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün örgüt içi haberleşme programı olan ByLock iletişim sistemini kullandığının tespit edildiği…” tespitine yer verilmiş ise de, anılan kararda bahsi geçen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın yapılan istinaf başvurusu sonrası … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile “…ByLock isimli programın … numaralı hatta tespit olunması ve bu hattı elinde bulunduran … … tarafından kullanılmış olabileceği değerlendirildiğinde, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi, mükerrer yargılama yapılmasının önüne geçilebilmesi, öte yandan, 5235 sayılı Kanunun 47/3. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin sadece BAM’da görev yapan bölge başkanı, daire başkanları, üyeler, C.Başsavcısı ile C.Savcılarının şahsi suçlarından dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapma görevinin bulunması ve kişilerin T.C.’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa ile yasalardan kaynaklanan maddi olayın incelendiği “iki dereceli yargılanma” haklarının bulunması hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; sanık … hakkında Dairemizde bulunan “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma” suçuna ilişkin dava ile … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden …’ye ait dosya ile bu dosyanın birleştirilerek Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri çerçevesinde yargılama yapılıp sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu…” gerekçesine yer verilerek bozulduğu, yeniden yapılan yargılama sonrasında, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararında “…HTS baz sinyal kayıtları ile CGNAT baz sinyal kayıtları karşılaştırması sonucu … nolu GSM hattındaki ByLock programının sanık … tarafından kullanılmadığı, sanık … tarafından kullanıldığı…” tespitine yer verildiği görülmekte olup, ByLock’un davacı tarafından kullanılmadığı anlaşıldığından davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki diğer tespitler birlikte değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.