Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/5429, Karar No: 2021/828
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/5429 E. , 2021/828 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5429
Karar No : 2021/828
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle 2010/4 ilâ 12. dönemleri için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Erenköy Vergi Dairesi mükellefi … Plastik Pol. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarındaki tespitlere ve dosya kapsamına göre bu mükellefin davacıya düzenlediği faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; anılan mükellef hakkındaki tespitlerin düzenlemiş olduğu faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, bu nedenle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirkete fatura düzenleyen Erenköy Vergi Dairesi mükellefi … Plastik Pol. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; 20/02/2008 tarihinden itibaren metal, plastik işleme ve kaplama faaliyetine başladığı, 20/02/2008 tarihinli açılış yoklamasında, plastik toptan hammadde işine başlanıldığı, iş yerinde 3 adet masa ve sandalye, televizyon olduğu ve 1 işçi çalıştırıldığı, 27/02/2009 tarihindeki yoklamada, toptan plastik hammadde alım satımı ile uğraşıldığı, şube ve deposunun bulunmadığı, bir işçi çalıştırıldığı, ofisin aylık kirasının 800,00 TL olduğu, şirket adına kayıtlı aracın bulunmadığı, 23/09/2010 tarihli yoklamada, demirbaş olarak 4 adet bilgisayar, 5 adet çalışma masası, 1 adet televizyon, 1 adet buzdolabı, 1 adet bulaşık makinesi, 10 adet sandalye koltuk, 3 adet sehpa, 2 adet evrak dolabı ve bir takım koltuk bulunduğu, 14/09/2011 tarihli yoklamada, Yalçın Tiryaki’nin 1 odada yattığı, şirketle herhangi bir ilgisinin olmadığı, 1 odanın tamamen boş olduğu, 2 odada 1 masa 1 bilgisayar koltuk takımı bulunduğu, çalışanın bulunmadığı, 20/09/2011 tarihli yoklamada, sigortalı iki çalışanın bulunduğu, kira bedelinin 1.200 TL olduğu depo ya da şubesinin olmadığı, 2010 ve 2011 yılları katma değer vergisi beyannamelerinde yer alan matrah toplamının 25.527.336,09 TL olduğu, 2010 yılı alış bildirimlerinin %77’sinin, 2011 yılı %85’inin hakkında sahte belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporu bulunan mükelleflere ait olduğu, şirket Müdürü …’in ikametgah adresinde deftere belge isteme yazısının eşi aynı zamanda şirket ortağı …’e tebliğ edildiği, ancak raporun yazıldığı tarihe kadar defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, mükellef kurumun beyannamelerini verdiği, bir ya da iki işçi çalıştırdığı, anılan satış tutarlarına ulaşmasının mümkün olmadığı, iş yerinde yapılan yoklamalarda emtianın mevcut olmadığı, dolayısıyla şirketin 2010-2011 yıllarında gerçek faaliyetinin bulunmadığı ve şirket tarafından düzenlenmiş faturaların sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği hususlarına yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, şirketin anılan hasılatı yapabilecek ticari organizasyona sahip olmadığı, yoklamalarda emtiaya rastlanılmadığı, alımlarını kanıtlayamadığı, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yönündeki tespitler gözönünde bulundurulduğunda, bu şirketin uyuşmazlık konusu dönemde gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı, davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, hesaplanan matrah, vergi ve ceza tutarları ile diğer hususlar da değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmek üzere kararın bu kısmının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.