Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/8319, Karar No: 2021/20
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/8319 E. , 2021/20 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8319
Karar No : 2021/20
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Denizcilik Kara Nakliyat ve Turizm Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne tescilli geminin hurdaya ayrılarak satışı sonucu elde edilen kazancın kurumlar vergisinden istisna olduğuna ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen 2014 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkukun kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının, oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne tescil edilen gemiler ile turizm şirketi envanterlerinde kayıtlı ticari yatların temin ve işletilmesinde kolaylık sağlamak suretiyle Türk denizciliğinin geliştirilmesini hızlandırmak ve ekonomiye katkısını artırmak olduğunun belirtildiği, 12. maddesinin ilk fıkrasında ise, bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğunun kurala bağlandığı, maddede, “….Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar….” denilmekle, istisnadan yararlanabilmek için öngörülen tek koşulun sicile kayıtlı olmak olduğu; Kanunun diğer maddelerinde istisnaya ilişkin olarak ve istisnayı daraltıcı herhangi bir hükme yer verilmediği gibi 1 seri no’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin bu istisnaya ilişkin 5.12.1 maddesinde de, Kanuna paralel düzenlemelere yer verildiği, 4490 sayılı Kanunun 12. maddesinde geçen “…sicile kayıtlı gemilerin…” ifadesinde yer bulan “gemiler”in Kanunun 2/a maddesinde geçen ticari amaçla kullanılan gemiler olduğunun açık olduğu, bu değerlendirmeden hareketle, istisnadan yararlanabilecek gemilerin ticari amaçla kullanım koşulunun olayda bulunması gerektiği hususu ve bu husustan yola çıkılarak, hurdaya ayrılarak satılan geminin ticari amaçla kullanımı söz konusu olamayacağından Kanunun 2/a maddesindeki “ticari amaçla kullanma” koşulunun ortadan kalkacağı, bu suretle de hurdaya ayrılarak satılan gemilerin istisnadan yararlanmasının mümkün olmayacağı ileri sürülebilirse de, ticari amaçla kullanmanın, sicile kayıt için öngörülen bir koşul olduğu, uyuşmazlık konusu devir işlemine konu olan geminin zaten sicile kayıtlı olduğu ve sicile kayıtlı olduğu süre içerisinde ticari faaliyette kullanıldığı ve bu süre boyunca Kanunun 1. maddesi ile öngörülen “Türk denizciliğinin geliştirilmesini hızlandırmak ve ekonomiye katkısını artırmak” amacına hizmet ettiği, Kanunda, devir sonrasında sicile kayıt koşulu aranmadığı gibi ticari amaçla kullanıma devam koşulunun da aranmadığı görüldüğünden bu yönde ileri sürülebilecek iddialara da itibar edilmeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hurdaya ayrılan geminin satışının devir amacı taşımadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanunun amacının, oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne tescil edilen gemiler ile turizm şirketi envanterlerinde kayıtlı ticari yatların temin ve işletilmesinde kolaylık sağlamak suretiyle Türk denizciliğinin geliştirilmesini hızlandırmak ve ekonomiye katkısını artırmak olduğu belirtilmiş, “Mali Hükümler” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğu, 2. fıkrasında, Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, gemi kira, zaman çarteri ve tüm navlun sözleşmeleri damga vergisine ve harçlara; bu işlemler nedeniyle alınacak paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi tutulmayacağı, 3. fıkrasında da, birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin, gemi ve yatların, Türk Uluslararası Gemi Sicilinden terkin edilerek bir başka sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devri aşamasında da uygulanacağı, ancak, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilen gemilerin, bu sicilden terkin edilerek başka bir sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devri halinde, bunların en az altı ay süreyle Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olarak işletilmiş olması şartının aranacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davacı şirket tarafından, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne tescilli geminin hurdaya ayrılarak satışı sonucu elde edilen kazancın kurumlar vergisinden istisna olduğuna ilişkin olarak ihtirazi kayıtta bulunulmuş ise de; hurdaya ayırma işleminin 4490 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaca yönelik bir istisna olmadığı, zira, 4490 sayılı Kanunun mali hükümler başlıklı 12. maddesinin gerekçesinde “vergilendirmeye ilişkin bu madde ile özel siciline tescil edilen gemi ve yatların işletilmesinden ve aynı sicile bir başkası adına tescil edilmek üzere devrinden doğan kazançların istisna olacağı” belirtildiğinden, bu istisnadan yararlanabilmek için sicile kayıtlı olmanın ve devir sonrasında da sicil kaydının devam etmesinin gerektiği, hurdaya ayrılan geminin sicil kaydı devam etmeyeceğinden bu satıştan elde edilen kazancın da istisna olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı geminin hurdaya ayrıldıktan sonra satılmasının devir işlemi olarak nitelendirilemeyeceği ve hurdaya ayırma işleminden elde edilen kazancın vergilendirilmesi gerektiğinden davalı idarenin temyiz talebi kabul edilerek belirtilen gerekçeyle davayı kabul eden Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.