Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/21386, Karar No: 2020/6014
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/21386 E. , 2020/6014 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21386
Karar No : 2020/6014
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2010/7 dönemi katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen Dairesi mükellefleri …. Orman Ürünleri İnş. Yapı Malz. Mob. Tek. Cam. San. Ltd. Şti. ile … Orman Ürünleri Mob. İnş. Malz. San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden düzenledikleri faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde … Orman Ürünleri Mob. İnş. Malz. San. Ltd. Şti.’ den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin ileri sürdüğü nedenler, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Mahkeme kararının; … Orman Ürünleri İnş. Yapı Malz. … Tek. Cam. San. Ltd. Şti.’ den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmına gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirketin ihtilaflı dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Orman Ürünleri İnş. Yapı Malz. Mob. Tek. Cam. San. Ltd. Şti hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda; şirketin kuruluşu itibariyle ortaklarının … ile … olduğu, …’in hissesinin tamamının 10/03/2010 tarihi itibariyle …’a devredildiği, 18/11/2009 tarihli işe başlama yoklamasında mobilya satış mağazası olarak faaliyete başladığı, 10 adet koltuk takımının olduğu, 09/01/2010 tarihli yoklamada iş yerinin başka bir mükellef ile ortak kullanıldığı, sigortalı 2 işçisinin bulunduğu, 26/03/2010 tarihli yoklamada 3 koltuk takımının bulunduğu, şube açacakları ancak tadilatının henüz bitmediği, 25/03/2010 tarihli yoklamada ise 7 işçinin bulunduğu, şubesinin olmadığı, defter belge isteme yazılarının adreslerde tanınmama nedeniyle tebliğ edilemediği, 2010 yılı Ba formuna göre 3.082.532,00 TL tutarındaki alışlarının 1.714.801,00 TL’lik kısmı hakkında vergi tekniği raporu bulunan, 1.376.731,00 TL’lik kısmı özel esaslara tabi mükelleflerden yapıldığı, Bs formuna göre 3.220.047,00 TL tutarında fatura düzenlediği, karşı bildirimde bulunanların ise 30.210,00 TL tutarında alım bildirdiği, Ba-Bs formlarından mal ve hizmet aldığı bildirilen mükellefler hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle raporlar bulunduğu, şirket ortaklarının başka şirketlerde ortak ve yöneticiliklerinin bulunduğu ve bu şirketler hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle raporlar bulunduğu, mükellef hakkında 2009 ila 2012 dönemlerine ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyatların dava konusu edilmeksizin kesinleştiği, düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, mal alındığı beyan edilen mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten olumsuz tespitlerin bulunması, yüksek tutarlı matrah beyan etmesine rağmen bununla uyumlu iş hacmine sahip olmaması , beyan ettikleri KDV matrahları ile kendilerinden mal alanların verdiği Ba formlarının karşılaştırılmasından aralarında çok farklar bulunması hususları dikkate alındığında adı geçen mükellefler tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, Mahkeme Kararının bu kısımlarında hukuki isabet görülmemiştir.
Mahkemece yeniden yapılacak olan yargılamada ulaşılacak hukuki sonuca göre tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezası hakkında yeniden bir karar verileceği de tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının, … Orman Ürünleri Mob. İnş. Malz. San. Ltd. Şti.’ den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının … Orman Ürünleri İnş. Yapı Malz. Mob. Tek. Cam. San. Ltd. Şti.’ den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.