Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/17257, Karar No: 2020/6185

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/17257 E. , 2020/6185 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/17257
    Karar No : 2020/6185

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, POS cihazı kullanarak ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden tek kat vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2010 yılı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından kontör alışlarına ve satışlarına ilişkin işlemlerin kredi kartı ile yapıldığının ifade edildiği, kullanılan 7 adet pos cihazı ile tahsilatın yapıldığı, POS cihazı ile yapılan çekişler ile satış kayıtlarının karşılaştırıldığı ve satış kayıtlarına ilişkin farkın bulunduğu yönündeki tespitlere yönelik ispatlayacak bir belge sunulamadığı, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak POS cihazında kredi kartı ile işlem yaptıkları tespit edilen ve ifadesine başvurulan kişilerin büyük kısmının davacıdan herhangi bir mal veya hizmet satın almadıklarını, işlemlerin tamamen kendileri ve yakınlarının nakit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıklarını, herhangi bir şey satın almadan sadece para aldıklarını veya kredi kartı borcu ödemelerini gerçekleştirdiklerini, söz konusu işlemler karşılığında kendilerinin de ortalama olarak davacıya %2- %2,5 arasında komisyon ödediklerini beyan ve ifade ettikleri görüldüğünden, “yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında önemli miktarlardaki paraların günün ekonomik koşullarında karşılıksız olarak alınıp verilemeyeceği, bir yılda birden çok kişiye veya aynı kişiye birden çok yılda borç para verilmesinin ikrazatçılık olarak kabul edildiği, borç para verme işlemlerinde faizin peşin alındığı, alacağın senet veya ipotek tesisi suretiyle güvenceye bağlanmasının da faiz alındığına delil teşkil edeceği” şeklindeki Danıştay’ın yerleşik içtihatları da dikkate alındığında, davacı hakkında tanzim edilen rapor doğrultusunda bulunan matrah farkı üzerinden adına re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatın hukuka aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir