Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/5323, Karar No: 2022/148

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/5323 E. , 2022/148 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5323
Karar No : 2022/148

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı adına 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca tesis edilen idari para cezasının tahsili amacıyla … plakalı araca uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca tesis edilen idari para cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin muhtelif tarihlerde … Mahallesi muhtarına tebliğ edildiği, oysa ödeme emirlerine ilişkin tebligatın yapılmasında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği, anılan Kanun’un uygulanmasında muhtara tebliğe ilişkin bir husus bulunmadığı, amme alacağının tahsili sürecinde, alacağın aslı ve ferilerinin mahiyet ve miktarını açık ve net bir biçimde belirten usulüne uygun bir ödeme emri düzenlenip tebliğ edildikten sonra haciz aşamasına gelinebileceğinden ödeme emirleri usulüne uygun tebliğ edilmeden tesis edilen haciz işleminde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; vergi ihbarnamesi ve ödeme emri muhtara tebliğ edildiğinden dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafından; ödeme emrinden hiçbir şekilde haberdar olunmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 6. maddesiyle kanun koyucu tarafından, idarenin idari para cezası işlemlerine karşı etkin ve hızlı bir yargılama süreci öngörüldüğünden, 2559 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen ve mahkemelerin bu konuda vermiş oldukları kararların kesin olduğunu ifade eden hükmün, anılan Kanun hükümleri irdelenerek ve bu Kanun’da yer alan hükümler uygulanarak esas yönünden yapılan inceleme sonucu verilen kararları işaret ettiği, dolayısıyla 6183 sayılı Kanun kapsamında tesis edilen haciz işleminin iptali yolunda ki Mahkeme kararının temyiz incelemesinin yapılması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 6. maddesinde; umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin denetimleri sırasında bu maddede belirlenen kurallara riayet edilmemesi üzerine verilecek idari para cezalarına karşı açılacak davalarda yargılamanın daha süratle tamamlanmasını öngören bir takım düzenlemeler getirilmiş; düzenlemelerle bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine verilen kararın kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
Öte yanden; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunduğu haliyle, “Ödeme Emri” başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında yedi gün içinde dava açabileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlığın 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca tesis edilen idari para cezasının tahsili amacıyla 33 BYB 50 plakalı araca uygulanan haciz işleminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
2559 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezalarına yapılan itiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesin olduğundan ve anılan Kanunda para cezalarının tahsili aşamasına yönelik farklı bir düzenlemeye yer verilmediğinden, davalı idarece tesis edilen haciz işleminin iptali istemiyle açılan bu davada verilen kararın temyizen incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir