Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/658, Karar No: 2021/14
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/658 E. , 2021/14 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/658
Karar No : 2021/14
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
4- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- … Özel Özürlü Bakım ve Huzurevi Otelcilik Turizm Tic. İnş. Taah. San. ve İhr. Ltd. Şti. VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 21/10/2015 tarihinde Güzelçamlı Deresinin (Belderesi) taşması sonucunda davacı şirket tarafından işletilen Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Güzelçamlı Mahallesi, … Sokak, No: … adresinde bulunan bakım merkezinde meydana geldiği ileri sürülen zarara karşılık olarak 316.857,85 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … kararıyla; davacı şirketin işlettiği Aydın İli, Kuşadası İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No: … adresinde bulunan yaşlı bakım merkezinin 21/10/2015 tarihinde Güzelçamlı Deresinin (Belderesi) taşması sonucu su baskınına maruz kalması üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası kapsamında yaptırılan delil tespiti sonucunda düzenlenen 17/12/2015 ve 18/12/2015 tarihli bilirkişi raporlarında yapının eski haline getirilebilmesi için 75.150,00 TL harcamanın yapılması gerektiği, hasar gören ve kullanılamayacak eşyaların maddi değerinin ise 241.707,85-TL olarak tespit edilmesi üzerine meydana gelen maddi zarara karşılık olarak 316.857,85-TL maddi ve davacı şirket temsilcisi …’un uğradığı manevi zararın giderilmesi için 20.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, olay sonrası DSİ 211. Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 20/10/2015 tarihli tespit ve değerlendirme raporunda, dere üzerinde kurumlarınca inşa edilmeyen ve inşa edilirken kurumlarından izin alınmayan, inşa tarihi dahi bilinmeyen 3,00×3,00 m=200 m ve 3,00×3,00 m= 100 m uzunluğunda iki adet tek gözlü menfez bulunduğu, menfezlerin üzerinin kapatılarak yol olarak kullanıldığı, üzerinin kilit taşı ile döşendiği, hatta bir adet elektrik trafo köşkünün konulduğunun tespit edildiği, aşırı yağış nedeniyle membadan taşınan rüsubat ve dere yatağında bulunan çöp, inşa artıkları, dolgu malzemelerinin menfezin giriş ağzını tıkadığı, kabaran suyun taşkına neden olduğu, taşkının yaklaşık 2 hektarlık arazide etkili olduğu tespitlerine yer verildiği, ayrıca DSİ 21. Bölge Müdürlüğü Taşkın Koruma ve Taşkın Rusubat İstikşaf Raporu ve Proje Hazırlaması 7. kısım ihalesinin 30/06/2015 tarihinde yapılıp 03/08/2015 tarihinde işe başlanıldığı, harita alımı ve hidroloji çalışmalarının başladığı ve devam ettiği, Balderesinin bu ihale muhtevasında yer aldığı, sözkonusu taşkın koruma işlerinin yatırım programına alınabilmesi için ilgili belediyesince proje güzergahı boyunca gerekli olan taşınmaz alanların, kamulaştırmasız ve sorunsuz tahsis edilmesi gerektiği, gerekli yer tesliminin yapılması halinde yatırım programına alınacağı ve bu durumda ıslah çalışmalarına başlanılacağının belirtildiği, olayda, taşkın anındaki sel felaketinin neden olduğu hasar durumunun ve hangi idarelerin hangi oranda kusurlu olduğunun tesbitinin olay tarihinden sonra ve şu anki durumu ile tesbitinin güç olması, hatta mümkün olmaması nedeniyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasının uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamayacağı ve dosyadaki bilgilere göre değerlendirilme yapılması gerektiği belirtilerek, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile fotoğrafların birlikte değerlendirilmesinden, olayın meydana gelmesinde davalı idarelerin hizmet kusurlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kayıp olduğu belirtilen eşya değeri olarak 34.750,00-TL, kurban bağışlarından gelen et bedeli olarak 8.000,00-TL, 1998 model … marka plakalı aracın hurda değeri olarak 1.250,00-TL olmak üzere toplam 44.000,00-TL’nin tazmini istenilen 316.857,85-TL’den düşüldükten sonra 75.150,00-TL’si eski hale getirme masrafı olmak üzere toplam 272.857,85-TL’nin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından müteselsilen davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat ile davacı … için talep edilen manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalılardan DSİ tarafından, idarelerince olumlu görüş verilmemesine rağmen derenin üzerinin kapatıldığı, olayın doğal afet niteliğinde olup olmadığının araştırılmadığı, maddi tazminat hesabının hatalı olduğu; davalılardan Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından, olayın doğal afet niteliğinde olup olmadığının araştırılmadığı, yağmur sularının tahliyesini sağlamamaktan dolayı sorumlu tutulamayacaklarını zira “su ve kanalizasyon hizmetlerinin yürütülmesine” ilişkin görevin ASKİ’ye devredildiği, maddi zararın hatalı hesaplandığı; davalılardan ASKİ tarafından, yağmur sularının uzaklaştırılmasına ilişkin tesislere ilişkin harcamaların Büyükşehir Belediyesince karşılanması halinde yapılacağı dolayısıyla idarelerinin sorumluluğunun bulunmadığı, afet durumunun araştırılmadığı, idarelerin kusur oranlarının açıkça ortaya koyulmadığı, hastaların eşyalarına ilişkin 19.400,00 TL zararın davacı şirket tarafından ve binanın eski haline getirilmesi için yapılan masrafların malik tarafından istenebileceği, maddi tazminatın hatalı hesaplandığı; davalılardan Kuşadası Belediyesince, söz konusu dere yataklarının denetlenmesi ve tespit edilen sorunların mülki amire bildirilmesi sorumluluğunun DSİ ve/veya Aydın Büyükşehir Belediyesine ait olduğu, zararın meydana geldiği tarih itibariyle Kuşadası Belediyesine yapılmış bir bildirim bulunmadığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı idarenin duruşma istemi yerinde görülmeyerek dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
21/10/2015 saat 03.00 sıralarında meydana gelen sağanak yağış sonucunda Aydın İli, Kuşaadası ilçesinde bulunan … Deresinde (Belderesi) taşkın meydana gelmiştir.
Davacı şirket tarafından, söz konusu taşkın nedeniyle yaşlı bakım merkezinde oluştuğu iddia edilen maddi zararın tespiti istemiyle … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulmuş, Mahkemece yaptırılan delil tespiti üzerine düzenlenen 17/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda yaşlı bakım merkezi olarak kullanılan binada 75.150,00 TL, 18/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda bakım merkezinde bulunan eşyalarda 241.707,85 TL maddi zararın meydana geldiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafından, söz konusu zararların giderilmesi istemiyle yaptığı davalı idarelere yaptığı başvuruların reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 17. maddesinde herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Ancak, hizmet kusuru esasına göre idarenin tazmin sorumluluğuna gidilebilmesi için idarenin yapmakla görevli olduğu kamu hizmetini yerine getirirken hizmetin örgütlenmesinde, denetlenmesinde ve gerekli önlemlerin alınmasında yükümlülüklerini yerine getirmediğinin açıkça belirlenmesi, üçüncü kişi ya da zarara uğrayanın kusuru gibi idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldıran ya da azaltan durumların araştırılması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle “bilirkişi” konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Kanun’un 266. maddesinde, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” kuralı yer almaktadır.
6100 sayılı Yasanın 282. maddesinde yer alan “Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmü bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, taşkının neden olduğu hasar durumunun ve hangi idarelerin hangi oranda kusurlu olduğunun tesbitinin olay tarihinden sonra ve şu anki durumu ile tesbitinin güç olması, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasının uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamayacağı ve dosyadaki bilgilere göre değerlendirilme yapılması gerektiği belirtilerek, olayda gerekli ıslah çalışmalarını yapmayan ve menfezlerin denetimini yapmayan DSİ Genel Müdürlüğü’nün, ıslah çalışmaları yapılmadan bu alanı iskana açarak yerleşime müsaade eden ve dere üzerini kapatarak yol olarak kullanımını sağlayan Kuşadası Belediyesi’nin, yağmur sularının tahliyesini ve bir yerde toplanmasını sağlamayan Aydın Büyükşehir Belediyesi ile Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün sorumluluklarının bulunduğundan bahisle davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 272.857,85-TL’nin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareler tarafından müteselsilen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat ile davacı … için talep edilen manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Ancak, davalılardan DSİ Genel Müdürlüğünce, dereye kendileri dışında başka bir idare tarafından menfez yerleştirmek suretiyle müdahalede bulunulduğu ve davacılar tarafından imar planında yeşil alan olarak gösterilen yerin bahçe olarak kullanıldığı, zararın artmasında davacıların da etkisinin olduğu yönünde iddiaların öne sürüldüğü görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarenin söz konusu iddialarının değerlendirilmesi ve konunun özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle, Bölge İdare Mahkemesince davalı idarelerin ve varsa davacıların müterafik kusurlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
Bununla birlikte, kamu idarelerinin kusur sorumluluklarına dayanılan tam yargı davalarında, hiç kimsenin bir başkasının kusurundan kaynaklanan zararı tazmin etmek zorunda bırakılamayacağı ilkesinden hareketle, idarelerin ancak kendi kusurlarından kaynaklanan zararları tazmin etmekle sorumlu tutulabilecekleri açık olup, İdare Mahkemesince davalı idarelerin kusur oranları tespit edilmeksizin zararın tazmininden müştereken sorumlu oldukları yönünde verilen kararda bu yönüyle de hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/01/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.