Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/938, Karar No: 2022/1084

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/938 E. , 2022/1084 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/938
Karar No : 2022/1084

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 2014 yılı terfi döneminde kadrosuzluk gerekçesiyle terfi ettirilmemesi akabinde, terfi ettirilmeme işleminin dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararının ilgili hükmünün Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulduğundan bahisle, 2014 yılından geçerli olmak üzere 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin …günlü, …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hak kaybının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …. İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; idare hukuku ilkelerine göre, yürütmenin durdurulması ve iptal kararlarının, yürütmenin durdurulması veya iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumu ortaya koyduğu, dava konusu uyuşmazlıktaki Bakanlar Kurulu kararı gibi genel düzenleyici bir işlemin yürütülmesinin durdurulması durumunda, verilen karar üzerine bu düzenlemeye veya “terfi etmez” kararına karşı dava açmayan, menfaati ihlal edilen veya kişisel hakkı etkilenen kişilerin Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulması hükmünün kendilerine de uygulanması istemiyle 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi kapsamında davalı idareye başvurabileceklerinin açık olduğu, bu durumda; hukuka aykırılığı ilgili Danıştay Dairesinin vermiş olduğu kararla saptanan Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesi durdurulan kısmının dikkate alınarak, yeni oluşan hukuki duruma göre davacının durumunun rütbe terfiine ilişkin mevzuat uyarınca “yeniden” değerlendirilmesi, bu değerlendirme sonucu terfi durumuna ilişkin karar verilmesi gerekirken, herhangi bir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın, başvurusunun emsal olarak gösterdiği yürütmenin durdurulması kararının kendisi için sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının parasal hak istemi yönünden ise, bu kararın davacının doğrudan 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesine yönelik sonuç doğurmayacağı, davacının öngörülen diğer koşullar bakımından terfi durumunun yeniden inceleneceği dikkate alındığında, bu aşamada parasal hak istemi hakkında hüküm tesisine yer bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; emniyet teşkilatında üst rütbelerde oluşan yığılma sebebiyle yaşanan olumsuzlukların giderilmesi, hakkaniyet ölçüsünde alt rütbelerdeki personele liyakatleri ölçüsünde terfi edebilme imkanı tanınması ve hiyerarşik yapıya uygun, sağlıklı bir personel piramidinin oluşturulması amacıyla 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Emniyet Genel Müdürlüğüne ait kadrolarda değişiklikler yapıldığı, her rütbede ihtiyaç duyulan kadro sayısının tespitinin ve Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaç duyduğu yönetim kademelerindeki personel ve yönetici planlamasının bir gereklilik arz ettiği, bütün idari işlemlerde olduğu gibi bu işlemde de amacın kamu yararı olduğu, idari işlemlerin yargı yolu ile denetimi yapılırken yerindelik denetimi yapılmaması gerektiği, idarenin mevzuattan doğan yetki, görev ve yükümlülüklerini yine mevzuata uygun olarak, kendisine kanunlarla tanınmış olan takdir yetkisi çerçevesinde ifa ettiği, bu kapsamda, davacı hakkında tesis edilen işlemde de hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir