Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/3043, Karar No: 2022/106

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/3043 E. , 2022/106 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3043
Karar No : 2022/106

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 13/12/2018 günlü, E:2016/6868, K:2018/18323 sayılı bozma kararına uymak suretiyle verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Samsun İl Emniyet Müdürlüğü emrinde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2015 yılı terfi döneminde 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Deerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Yasa ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün kıdem ve liyakat olduğunun anlaşıldığı, dava dosyası ve “31.12.2015 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Listesi” incelendiğinde, terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 882 adet 3. sınıf emniyet müdürü arasından 443 personelin terfi ettirilmesine karar verildiği, hakkında “terfi etmez” kararı verilen davacının, kıdem sıralamasında 522. sırada yer aldığı, bekleme süresi içerisindeki yıllara ait performans değerlendirme notunun 4,63 olduğu, ilk sınav notunun 65,00, akademi kurs notunun 98,00 olduğu, davacının terfi dönemi içerisinde disiplin cezası almadığı gibi davacı hakkında devam eden bir soruşturmadan da davalı idarece söz edilmediği, davacıdan daha kıdemsiz, performans puanı ve sınav notu daha düşük olanların ise terfi ettirildiğinin görüldüğü, davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de; belli bir tarihe kadar bulunduğu rütbedeki zorunlu çalışma süresini tamamlayan ve terfi incelemesine tabi tutulan personelin yer aldığı dava dosyası içerisindeki liste incelendiğinde; davacıdan daha kıdemsiz bulunan, performans puanı ve sınav notu daha düşük olanların terfi ettirildiği görüldüğünden, davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı, öte yandan; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinde; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, yapılan yargılama ile hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle mahrum kalınan maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Yüksek Değerlendirme Kurulu gündemine alınan her personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan genel kurallar ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümlerinde yer alan “liyakat” tanımına uygun olarak ayrı ayrı değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken, Kurul gündemine alınan personelin mesleki bilgi ve becerisi, maiyetindeki personeli sevk ve idare kabiliyeti, problem çözme, doğru karar verebilme, planlama ve denetim becerisi, verimliliği, özgüveni, temsil kabiliyeti ve benzeri özellikleri ile ilgili olarak, personelin çalışmalarını yakından gözlemleyen ve değerlendiren birim amirlerinin görüşlerinden de istifade edildiği, kamu yararı, emniyet teşkilatının nitelikli amir ihtiyacı ve kadro durumu da dikkate alınarak liyakatli olan personel arasında en liyakatli olanlarının terfi etmesinin amaçlandığı, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
3. Sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2015 yılı terfi döneminde 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi üzerine, anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; emniyet müdürlüğü sınıfları ve en az bekleme süreleri belirtilip terfilerin kıdem ve liyakate göre yapılacağı, rütbede belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği ve kıdem sırasının her yıl duyurulacağı, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 6638 sayılı Kanun ile değişik “Terfi ve atama” başlıklı 55. maddesinde ise, “…Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinde “Liyakat”, personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; “Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü” başlıklı 20. maddesinde, “(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.
(2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikâyetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.
(3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde “Terfi eder.”, boş kadro bulunmaması halinde “Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez.” kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise “Terfi etmez.” kararı verilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3201 sayılı Kanun’un 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ile Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında; rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesinin kıdem sırasına göre, rütbelere terfilerin ise liyakate göre yapılacağı anlaşılmaktadır.
Buna göre, rütbelere terfi ettirilecek personelden; liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadronun bulunması halinde “terfi eder” kararı, kadro bulunmaması halinde ise “kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez” kararı verilmesi, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında “terfi etmez” kararı verilmesi; personelin liyakat koşullarına göre değerlendirilmelerinde ise, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarının, verilen disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de bu yetkinin, yukarıda belirtilen kapsamda uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
Olayda, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının bekleme süresi içerisindeki yıllara ait performans değerlendirme notunun 4,63 olduğu, ilk sınav notunun 65,00, akademi kurs notunun 98,00 olduğu, terfi dönemi içerisinde disiplin cezası almadığı gibi davalı idarece davacı hakkında devam eden bir soruşturmanın varlığından da söz edilmediği, terfi listesinde davacıdan daha düşük performans puanına ve sınav notuna sahip olan ve/veya bekleme süresi içerisinde disiplin cezası almış olduğu halde “terfi eder” kararı verilen personellerin yer aldığı, bu durumda; davalı idarece terfide esas alınan liyakat koşulları yönünden eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın mevcut bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle arar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir