Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/18315, Karar No: 2022/566

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18315 E. , 2022/566 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18315
Karar No : 2022/566

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : Av. ….
2- ….
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alınmasına ilişkin … günlü, … sayılı müşterek kararnamenin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu işlemin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun’un 2. maddesi uyarınca ve takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği belirtilmiş ise de, anılan işleme, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuken geçerli herhangi bir sebep gösterilemediği gibi davacının, konusundaki uzmanlığı, iş tecrübesi, mesleki bilgi ve başarısı yönlerinden görevini yürütmede başarısız olduğuna ilişkin somut ve nesnel belirlemede de bulunulmadığı görüldüğünden, neden ve amaç yönlerinden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, parasal hak isteminin kabulüne ve dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Bu kararın davalı … Bakanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İkinci Dairesinin 02/10/2019 günlü, E:2016/3913, K:2019/4579 sayılı kararıyla kararın husumet yönünden bozulmasına hükmedilmiştir.
… İdare Mahkemesince Danıştay İkinci Dairesinin bozma kararına uyulup Cumhurbaşkanlığı da hasım mevkiine alındıktan sonra verilen temyize konu kararla; üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları hususu göz önünde bulundurulduğunda ve 657 sayılı Kanun’un 72 ve 76. maddelerinin atama yapma ve görevden alma konusunda idareye daha geniş takdir yetkisi tanıdığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, davacının yukarıda aktarılan idarî görevlere herhangi bir görevde yükselme ya da benzeri bir (seçme-eleme) sınavı ile değil idarenin takdiri ile getirildiği Bölge Müdürlüğü görevinden sonrasında yine takdir yetkisi kullanılarak alınmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı amacı ve hizmet gereği ilkeleri ile sınırlı olduğu, görev yaptığı süre içerisinde başarısızlığının veya yetersizliğinin söz konusu olmadığı gibi, geçirmiş olduğu herhangi bir soruşturma ya da adli/idari herhangi bir tecziyesinin bulunmadığı, görev yapmış olduğu süre içerisinde başarılı çalışmalarından dolayı çok sayıda başarı belgesi ve takdirnamesinin bulunduğu, İdarece kariyer ve liyakat ilkelerine uygun şekilde göreve atanmış bir kamu görevlisinin, bu görevden alınabilmesi için görevinde yetersizliğini veya başarısızlığını ortaya koyan somut ve yeterli verilerin olması, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuken geçerli ve haklı nedenlerin bulunması gerektiği ileri sürülmüş olup, davacı tarafından, 05/10/2021 evrak kayıt tarihli yeni belge sunumuna ilişkin ek dilekçede; … günlü, … sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne atandığı belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idareler tarafından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76’ncı maddesinde: “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylığı dereceleri ile memurları, bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmünün, 375 sayılı KHK’nın Ek 18’inci maddesinin (ç) bendinde; “Ek göstergesi 3600 ‘den daha düşük tespit edilen yönetici kadro ve pozisyonlarında bulunanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde bu maddeye göre ihdas edilmiş sayılan merkez ve taşra teşkilatına ait araştırmacı kadro ve pozisyonlarına atanırlar.” hükmününün yer aldığı, dava konusu işlemin, belirtilen mevzuatın idareye verdiği yetki kapsamında hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alınmasına ilişkin … günlü , … sayılı müşterek kararnamenin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden; … Teknik Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi İnşaat Bölümünden 1992 yılında, aynı Üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Programından 1995 yılında mezun olan davacının, 28/08/1992 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğünde mühendis (bakım büro mühendisi) olarak çalışmaya başladığı, şeflik ve başmühendislik (görevlendirme-vekâlet) görevlerinde bulunduktan sonra 02/01/2006 tarihinde aynı Bölge Müdürlüğünde bölge müdür yardımcısı olarak görevlendirildiği; … tarihinde …. Bölge Müdürlüğüne, … tarihinde …. Bölge Müdürlüğüne bölge müdür yardımcısı olarak atandığı; … tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü …. Bölge Müdürü olarak atandıktan sonra, … tarihinden itibaren …. Bölge Müdürlüğü görevini yürütmek üzere görevlendirildiği; dava konusu … günlü, … sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak üzere … Bölge Müdürlüğü görevinden alınması üzerine anılan kararnamenin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davacı tarafından temyizen görülmekte olan davanın açıldığı ve yine davacı tarafından dosyaya sunulan … evrak kayıt tarihli ek dilekçe ile … günlü, … sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne atandığı anlaşılmaktadır.
657 sayılı Yasa’nın yukarıda yer verilen 76. maddesi hükmünden anlaşılacağı üzere, kamu görevlilerinin görevlerini ve görev yerlerini değiştirme konusunda idareye takdir yetkisi tanınmakta ise de, bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu yönüyle de yargı denetimine tabi bulunduğu tartımasızdır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesinde, davalı İdare bünyesinde kadrolu statüde mühendis olarak çalıştığı, uzun süre bölge müdür yardımcılığı ve bölge müdürlüğü görevini ifa ettiği, bu süre zarfında, söz konusu görevleri ile ilgili olarak hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde de nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının görevinden alınmasını gerektirecek somut bir tespitin davalı idarece sunulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak davacının, başka bir göreve atanmak üzere Bölge Müdürlüğü görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir