Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/1319, Karar No: 2022/1099

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/1319 E. , 2022/1099 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1319
Karar No : 2022/1099

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Samsun Emniyet Müdürlüğü emrinde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile terfi ettirilmemesi sebebiyle mahrum kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve diğer özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıtır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; Mahkemelerinin, … , … ve … tarihli ara kararları ile, dava konusu işleme esas yükselme döneminde davacı ile birlikte değerlendirmeye alınan 3. sınıf emniyet müdürlerinin kıdem ve liyakat esaslarına göre yapılan sıralamalarını ve bu sıralamada göz önünde bulundurulan sicil notu, ödül ile cezaların gösterildiği ve 2014 yılında değerlendirmeye alınan personele ilişkin hazırlanan 653 kişilik olduğu belirtilen listeden, 2015 yılında geriye dönük olarak terfi etmesine karar verilenlerin özellikle işaretlenerek okunaklı bir örneği ile bu listenin dayanağı her türlü bilgi ve belgenin gönderilmesinin istenildiği, ancak davalı idare tarafından istenilen listenin Mahkemeye gönderilmediği ve bu şekilde personellerin liyakat yönünden kıyaslanması suretiyle yapılacak bir hukuki denetime olanak tanınmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile 2014 yılı terfi listesinin incelenmesi neticesinde davacının; 2014 yılı terfi döneminde, durumu görüşülmek üzere değerlendirmeye alınan 653 emniyet müdürü arasından 473. sırada yer aldığı ve kıdem yönünden terfi etmesine engel bir durumun bulunmadığı, çok sayıda taltif, takdir, ödül ve başarı belgesinin bulunduğu, aldığı herhangi bir ceza, geçirdiği idari ve adli bir soruşturmanın olduğuna ilişkin bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından kendi olanakları çerçevesinde yapılan incelemede, 31/12/2014 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Listesinde kendisinden alt sırada daha kıdemsiz olan personellerin terfi ettirildiğinin belirtildiği, davacının ilk sınav notu 67, akademi kurs notunun ise 93 puan olduğu, terfi ettiği belirtilen personel arasında takdir ve taltifi, performans puanı ve sınav notu davacıdan daha düşük olan bazı personellerin de bulunduğu, bu itibarla; dava dosyasında yer alan Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirildiği belirtilen personele ilişkin davacı tarafından sunulan liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varıldığı, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde ilgili mevzuata ve hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline, davacının tazminat isteminin kabulü ile terfi ettirilmeme işlemi nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının 30/06/2014 tarihinden itibaren hesaplanarak, her bir ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı sonucunda davacı hakkında “Terfi Etmez” kararı verildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi ile, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının gerekçesinin değiştirilerek onanması; kısmen kabulü ile, Mahkeme kararının dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının 30/06/2014 tarihinden itibaren hesaplanarak, her bir ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmüştür

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Samsun Emniyet Müdürlüğü emrinde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararına karşı açtığı davada; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; “…. 10/05/2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren, davacının terfi edeceği rütbedeki kadroların değiştirilmek suretiyle iptaline ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütülmesinin Danıştay Beşinci Dairesi tarafından durdurulduğu, dolayısıyla davalı idarenin sınırlı sayıda kadro olduğu gerekçesinin dava konusu işleme dayanak oluşturamayacağı….. davacının, gerek 3201 sayılı Kanun’un 55. maddesi ve gerekse Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirtilen liyakat koşulunu sağlayıp sağlamadığı hususu değerlendirilmek suretiyle ikinci sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilip ettirilmemesi hususunda işlem tesis edilmesi gerekmekte iken, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın rütbelerde sınırlı sayıda kadro bulunduğu ve rütbeli personel ihtiyacının çok üzerinde personel olduğu gerekçesiyle terfi ettirilmemesine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle, işlemin iptaline, davacının mali ve özlük haklarına ilişkin istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, iptale ilişkin kısmı davalı idarenin temyizi üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 04/02/2019 günlü, E:2016/20997 K:2019/611 sayılı kararıyla onanmış; karar düzeltme istemi de aynı Dairece verilen 21/05/2020 günlü, E:2019/3427, K:2020/2030 sayılı kararla reddedilmiştir.
Davalı idarece iptal kararının gerekçesi doğrultusunda davacı, 2015 yılında 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edip etmeyeceğine ilişkin olarak yeniden değerlendirmeye alınmıştır.
Liyakaten yapılan değerlendirme sonucunda davacı hakkında tesis edilen dava konusu … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla, 2014 yılı itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle mahrum kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve diğer özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun, dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan ve 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbeler için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için üst rütbede boş kadro bulunması ve bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması gerektiği; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, kıdem sırasının, Emniyet Genel Müdürlüğünce her yıl mart ayında topluca Teşkilata duyurulacağı ve terfi ve atamaların, kanuni zorunluluk halleri dışında her yıl haziran ayında topluca yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve yine dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik’in 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmelik’in 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunmasının; bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın; bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı almış olmanın; 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi edebilmek için yapılacak yazılı sınavda başarılı olmak ve yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimi başarı ile tamamlamış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, son üç performans değerlendirme puanlarının ortalaması yüksek olanın, performans değerlendirme puanlarının ortalamasının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve başarı belgesi fazla olanın, ödül ve başarı belgelerinin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise; personelin aldığı performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgileri, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
Bu kapsamda, liyakata ilişkin hususların objektif bir şekilde değerlendirilebilmesi için; terfi incelemesine tabi personelin, değerlendirmeye alındığı yılda zorunlu bekleme süresini doldurup terfiye tabi tutulan aynı rütbedeki tüm personelle birlikte değerlendirilerek terfi kararı verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu işlem tesis edilirken terfi değerlendirmesinin nasıl yapıldığı ile ilgili olarak davalı idare tarafından ara kararına verilen cevapta; 2015 yılında geriye dönük terfi durumu değerlendirmeye alınan personele ilişkin yeni bir kıdem listesinin oluşturulmadığının, davacının 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumunun 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda 2014 yılı itibarıyla görüşüldüğünün ve yapılan değerlendirme sonucunda hakkında ”terfi etmez” kararı verildiğinin belirtildiği; 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı incelendiğinde ise, kararın (4) numaralı maddesinde, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından hakkında terfi etmez kararı verilen 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü, emniyet amiri rütbesinde bulunan personel tarafından terfi ettirilmeme işlemine karşı açılan davalar sonucunda mahkemelerce, davacılar hakkında 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerince yeniden bir karar verilmesi gerektiği şeklinde şartlı gerekçelerle verilen yürütmenin durdurulmasına / dava konusu işlemin iptaline dair kararlar nedeniyle ilgililerin 2014 ve önceki yıllara ilişkin terfi durumlarının yeniden değerlendirildiğinin ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda liyakaten durumları yeniden değerlendirilen toplam 143 personel hakkında “terfi etmez” kararı verildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Buna göre, bekleme sürelerini dolduran ilgililerin rütbe terfi değerlendirmeleri karara bağlanırken; bekleme sürelerini doldurdukları ilgili yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi, o yılda bir üst rütbeye terfisine karar verilenler varsa bunlar dışarıda bırakılarak bir sonraki yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup yine bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi ve bu şekilde her yıl için ayrı ayrı değerlendirme yapıldıktan sonra Değerlendirme Kurulunun karar aldığı yıla ilişkin terfi edecekler listesinin oluşturulup bu son liste üzerinden liyakat ölçütlerine göre o yıla özgü değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı idarece, 2014 yılı için, ayrı bir liste oluşturularak; kadro durumu, kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurularak, kıdem ve liyakat yönünden esasa ilişkin bir değerlendirme yapılmak suretiyle davacı hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış olup, davacının Yüksek Değerlendirme Kurulu gündemine alınarak bir üst rütbeye terfi ettirilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, temyize konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan; Dairemizce yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, davacının, doğrudan 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Kararın, davacının tazminat isteminin kabulü ile işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmına gelince;
İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçemizin, davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmadığı, tespit edilen hususlara göre durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği dikkate alındığında, bu aşamada davacının parasal ve özlük hak kaybının varlığından söz edilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, Mahkeme kararının anılan kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, davacının tazminat isteminin kabulüyle işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının 30/06/2014 tarihinden itibaren hesaplanarak, her bir ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı Kanun maddesinin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir