Danıştay 13. Daire, Esas No: 2021/77, Karar No: 2022/1224

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/77 E. , 2022/1224 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/77
Karar No:2022/1224

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İskenderun Belediye Başkanlığı’nca 14/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen Hatay ili, İskenderun ilçesi, …Mıntıkası, …parsel sayılı taşınmazın açık ihale usulüyle kiralanmasına dair ihalenin iptal edilmesine ilişkin …tarih ve E….sayılı işlem ile bildirilen kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; İskenderun Belediye Başkanlığı’nın …tarih ve E….sayılı işleminin davacıya 06/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ivedi yargılama usulüne tâbi olan işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde ve en geç sürenin son günü olan 07/09/2020 tarihinde (05/09/2020 tarihi hafta sonuna rastladığından) dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 15/09/2020 tarihinden açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlem açısından genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
İskenderun Belediye Başkanlığı’nca 14/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen Hatay ili, İskenderun ilçesi, …Mıntıkası, …parsel sayılı taşınmazın açık ihale usulüyle kiralanmasına ilişkin ihaleye davacı dahil iki istekli katılmış ve ihale davacı şirket üzerinde kalmış; ancak, gerekli rekabet ortamı oluşmadığı gerekçesiyle ita amirince 20/07/2020 tarihinde iptal edilmiş, …tarih ve E….sayılı işlem ile ihalenin iptal edildiğinin davacıya bildirilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrası hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa’nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin “yazılı bildirim” tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
20/01/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda idari yargıda uygulanan “genel yargılama usulü” ve 7. maddesi ile devamı maddelerde de “genel dava açma süreleri” düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan 7. maddesinde, özel süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin “altmış gün” olduğu ve bu sürenin yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Buna karşılık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen 20/A maddesiyle, bir kısım işlemlere karşı açılan davalarda, genel yargılama usulünden farklı olarak, gerek dava, gerekse temyiz aşamasında uygulanacak “ivedi yargılama usulü” getirilmiş; ayrıca, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin “otuz gün” olduğu ve bu Kanun’un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Anılan maddede, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı işlemler arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa’nın 40. maddesine eklenen ikinci fıkranın gerekçesinde, bu değişikliğin, bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
Anayasal düzenlemeler ve değinilen gerekçeden; Devletin, kurumları vasıtasıyla tesis edilen her türlü işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri veya idarî makamlar ile başvuru süresinin gösterilmesinin bir anayasal zorunluluk hâline getirildiği anlaşılmaktadır. Anayasa’nın bağlayıcılığı karşısında, bu zorunluluğa; yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uymakla yükümlü oldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, ilgililere başvuru yolu ve süresi belirtilmeden yapılan yazılı bildirim üzerine dava açılması durumunda, bu kişilerin mevzuattan kaynaklan karışıklık nedeniyle kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, ayrıca uyuşmazlığın genel yargılama usulüne mi yoksa ivedi yargılama usulüne mi tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşamaları olası bulunduğundan, dava açma süresi hesaplanırken yazılı bildirim tarihinin başlangıç alınması ancak özel dava açma süresinin değil açık, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olan genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 15/03/2021 tarih ve E:2021/2, K:2022/1 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosyanın incelenmesinden, İskenderun Belediye Başkanlığı’nca 14/07/2020 tarihinde gerçekleştirilen kiralama ihalesinin gerekli rekabet ortamının oluşmadığı gerekçesiyle ita amirince 20/07/2020 tarihinde iptal edildiği, ihalenin iptaline ilişkin kararın …tarih ve E….sayılı işlem ile davacıya bildirildiği, söz konusu bildirim yazısında dava konusu işlemin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğunun, davacının işleme karşı hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği görülmektedir.
Bu itibarla, davacının, açacağı davanın hangi yargılama usulüne tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşadığı, mevzuattan kaynaklanan bu karışıklık nedeniyle dava açma usulü ve süresi konusunda yanılgıya düştüğü anlaşıldığından, mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmemesi açısından uyuşmazlıkta özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği, davanın yazılı bildirim tarihinden itibaren altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir