Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/12287, Karar No: 2020/6730

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/12287 E. , 2020/6730 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/12287
    Karar No : 2020/6730

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı / …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Aydın ili, Kuşadası ilçesinde cuma günü kurulan sebze-meyve pazarı ile çarşamba günleri kurulan tekstil pazarının kapalı pazar yeri yapılıncaya kadar Meteoroloji Kavşağı ve Atatürk İlkokulu Kavşağı arasında kalan bölgeye geçici olarak taşınması üzerine, tekstil pazarında tezgah açan davacıya yeni kurulan pazar yerinde tahsis yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacının önceki pazar yerinden kaynaklanan ödenmemiş tahsis ücretlerinin bulunması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.

    TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın vekâlet ücretine ilişkin kısmı usûl ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vekâlet ücretine yönelik kısmının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    (X)-KARŞI OY:

    1136 sayılı Avukatlık Kanunu`nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 171. maddesinin birinci fıkrasında, avukatın üzerine aldığı işi sonuna kadar takip edeceği hükümlerine yer verilmiştir.
    Temyiz istemine konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi`nin 2. maddesinin 1. fıkrasında, bu Tarifede yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğu; 3. maddesinin 1. fıkrasında, yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresinin göz önünde tutulacağı; 5. maddesinin 1. fıkrasında, hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukatın, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanacağı; 21. maddesinde, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarifenin esas alınacağı kuralları yer almıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun 323. maddesinde, avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu; 326. maddesinde ise, avukatlık ücretinin de aralarında bulunduğu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, dava sonunda hüküm verilene kadar hangi aşamada olursa olsun davayı takip edip hukuki yardımda bulunan avukatın, asgari ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından çok olmamak üzere, bu hukuki yardımda bulunurken sarf ettiği emeği ve çabası da göz önünde bulundurularak belirlenecek avukatlık ücretine hak kazandığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, re`sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu idari yargıda, davalı idarece savunmanın süresinde verilmemiş olması, dosyanın tekemmül ederek karara bağlanması ve sadece süresinde verilecek savunma dilekçeleriyle talep edilebilecek hakların karşılanması açılarından önem arz etmekte olup; devam eden yargılama sırasında, vekil sıfatıyla davalı idareyi temsil eden, bu suretle de hukuki yardımda bulunan avukatın, davalı idare lehine sonuçlanan davada avukatlık ücretinden mahrum edilmesinin hukuki bir dayanağı da bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlıkta, davalı idarenin avukat ile temsil edildiği, süresinde olmasa da savunma dilekçesi verildiği, bu dilekçe ve eklerine göre Mahkemece bir karara varıldığı görülmekte olup, bu hâliyle davayı avukat aracılığıyla takip eden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir