Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/6572, Karar No: 2020/6583
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/6572 E. , 2020/6583 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6572
Karar No : 2020/6583
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, … Devlet Hastanesinde davacıların annesi …’e yanlış teşhis konulması ve yanlış tedavi uygulanması sonucu adı geçenin 16/07/2013 tarihinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, söz konusu olay nedeniyle çektikleri manevi acı ve üzüntü nedeniyle oluştuğu ileri sürülen manevi zarar karşılığı davacılardan her biri için 35.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olaya ilişkin olarak Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda özetle, kişinin ilk kez 04/10/2012 tarihinde başvurduğu … Devlet Hastanesinde şikayetlerine yönelik muayene ve tetkiklerin yapılmış olduğu, uygun tanı ile tedavi başlandığı, şikayetlerinin devam etmesi nedeniyle tekrar başvurduğunda çekilen HRCT tetkiki sonucu intertisyel akciğer hastalığı öntanısı ile … Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları tarafından ileri tetkik ve tedavi amacı ile 07/06/2013 tarihinde … Üniversitesi Hastanesine sevk edildiği dikkate alındığında, … Devlet Hastanesinde kişinin muayene, takip ve tedavisine katılan hekimlere kusur atfedilmeyeceği, yönünde görüş bildirildiği, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile anılan rapor birlikte değerlendirildiğinde, davacıların murisi …’in … Devlet Hastanesine müracaatı sonrası şikayetlerine yönelik muayene ve tetkiklerin yapılması sürecinde takip ve tedavisine katılan hekimlere ve dolayısıyla davalı idareye atfı kabil kusurlarının bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, eksik ve taraflı hazırlanan Adli Tıp Raporunun hükme esas alındığı, 24/12/2012 tarihli başvurusu üzerine konulan intertisiyel akciğer hastalığı tanısına hiç değinilmediği, bu tanıyla 05/06/2013 tarihine kadar sevk yapmayarak hastayı oyaladıkları, 02/05/2013 tarihinde akut bronşit, 05/06/2013 tarihinde ise tekrar intertisiyel akciğer hastalığı tanısının konmasının bir çelişki olduğu, farklı teşhislerle hep aynı ilaçların kullandırıldığı, raporda bu ilaçlardan bahsedilmediği, şikayetler ile ilgisiz şurup ve sprey yazıldığı, yanlış teşhis ve eksik tedavi nedeniyle hastalığın ilerlemesine sebep olunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hastaya gerekli müdahalenin eksiksiz yapıldığı, ilgili üst merkeze gitmesi için sevk edildiği, olayda ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı yanında müdahil tarafından, alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, müdahil doktorun hastaya uyguladığı tıbbi işlemlerde herhangi bir kusur olmadığı, sevk işlemleri sırasında şikayetlerini baskılamak için ilaç reçetesi düzenlendiği, müteveffanın şikayetleriyle alakasız ilaç yazmadığı, hakkında yürütülen ceza soruşturması neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davacılar tarafından temyiz dilekçesinde dosya kapsamındaki rapora yapılan itirazlar yerinde görülmemiş olup, anılan rapor hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuş, temyizen incelenen karar netice itibarıyla usul ve hukuka uygun olduğundan, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.