Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/12783, Karar No: 2020/5977
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/12783 E. , 2020/5977 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12783
Karar No : 2020/5977
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Holding Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, vergi inceleme raporlarına istinaden kurucu ve intifa senetlerinden elde edilen kâr payı ile bunların satışından elde edilen kazançların mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca istisna kapsamında olmadığından bahisle şirket zararlarından çıkarılarak vergi matrahına dahil edilmesi suretiyle 2005 yılı için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve …-4 sayılı raporla, mükellef kurumun aktifinde 31/12/2002 tarihi itibariyle 785 adet, 31/12/2003 tarihi itibariyle 796 adet, 31/12/2004 tarihi itibariyle 803 adet …T.A.Ş. kurucu ve intifa senedi bulunduğu, söz konusu senetlerin 28/06/2005 tarihinde satıldığı ve elde edilen gelirin haksız olarak kurum kazancından indirilerek kurum kazancının azaltıldığının tespiti üzerine kurucu ve intifa senetleri kâr payları ve satış tutarlarının söz konusu dönem itibariyle kurumlar vergisinden istisna olmadığı gerekçesiyle davacı şirket adına, 12/03/2007 tarih ve 1500 sayılı ihbarname ile 2005 yılı için vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı yapılarak 12/03/2007 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, söz konusu tarhiyata karşı davacı şirket tarafından 21/03/2007 tarihinde uzlaşma başvurusu yapıldığı, 14/06/2007 tarihinde Merkezi Uzlaşma Komisyonu tarafından yapılan uzlaşma görüşmeleri sırasında, uzlaşma görüşmesinin ileri bir tarihe ertelenmesine karar verildiği, ertelenen uzlaşma görüşmesinin 7 yılı aşkın süre geçtikten sonra 23/10/2014 tarihinde yapıldığı ve … karar numaralı uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın düzenlendiği, söz konusu ertelemenin haklı bir gerekçeye dayanmadığı gibi makul ve öngörülebilir olmadığı, öte yandan dava konusu olayda 2005 takvim yılına ilişkin cezalı vergiler, 2007 yılı içerisinde tarh edilerek zamanaşımı süresinde davacıya tebliğ edildiğinden uyuşmazlıkta tarh zamanaşımı söz konusu olmadığı ancak, uzlaşma yoluna başvurulan uyuşmazlıklarda uzlaşma vaki olmadığı takdirde, ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergiler, taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmişse taksit süreleri içinde; taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmişse; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden cezalı tarhiyat 12/03/2007 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olup söz konusu tarhiyatın vadesi de 12/04/2007 tarihi olduğu, uzlaşma yoluna gidilen tarhiyatlar için dava açılamayacağı, açılmışsa görülemeyeceği ve karar verilemeyeceği, karar verilse dahi söz konusu kararın hükümsüz olacağı açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, uzlaşma başvurusunun; tahsil işlemlerini durduracağı veya uzlaşma konusu vergi ve cezaların tahsili yoluna gidilmesine engel olacağına, uzlaşma komisyonunda geçen sürelerin zamanaşımını durduracağına veya keseceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, uzlaşma başvurusunda bulunmak uzlaşmaya konu vergi ve cezaların tahsiline engel olmadığı gibi uzlaşma görüşmelerinin devamı sırasında, uzlaşmaya konu vergi ve cezaların tahsili için belirlenen genel zamanaşımı süreleri de işlemeye devam ettiğinden, 12/03/2007 tarihinde davacı şirkete tebliğ edilmiş olan dava konusu cezalı tarhiyat için 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde en geç 31/12/2012 tarihinde ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekirken, tahsil aşamasına hiç başlanmamış olması nedeniyle zamanaşımına uğradığı anlaşılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uzlaşma görüşmelerinin ertelenmesi işleminin Tarhiyat Sonrası Uzlaşma Yönetmeliğinin 11. maddesi gereğince yapıldığı, uzlaşma görüşmelerinin belirli bir süre içerisinde sonuçlandırılmasına ilişkin olarak yasal bir düzenleme olmadığından uzlaşmaya başvuru ile uzlaşmanın vaki olmadığı tutanağının düzenlenmesi arasında geçen sürenin de bu sebeple kanunla çelişmediği, kurucu ve intifa senetlerinden elde edilen kâr payları ile bunların satışından elde edilen kazançların dava konusu dönemde yürürlükte bulunan 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/1.maddesi gereğince kurumlar vergisinden istisna olmadığı ve kurum kazancından düşürülemeyeceği, yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği belirtilerek kabule ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz istemi, davacı şirket adına vergi inceleme raporlarına dayanılarak intifa senetlerinden sağlanan kâr payı ile bunların satışından elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olmadığı yolunda düzenlenen rapor esas alınarak takdir komisyonu kararına istinaden yapılan cezalı tarhiyatları tahsil zamanaşımı bulunduğu gerekçesiyle kaldıran vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, 10/04/2007 tarihli cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamelere 20/04/2007 tarihinde tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunulduğu, 14/06/2007 tarihinde uzlaşma isteminin ileri bir tarihe ertelendiği 23/10/2014 tarihinde uzlaşmanın vaki olmaması üzerine 04/11/2014 tarihinde söz konusu tarhiyatların iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda idarece, 7 yılı aşkın bir süre tarhiyat sonrası uzlaşma görüşmesinin yapılamaması ve davalı şirketçe de bu duruma kayıtsız kalınması manidar olup bu hususun nereden kaynaklandığının araştırılıp soruşturulması, buna ilişkin bilgi ve belgelerin ve açıklamaların taraflardan istenilmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında ne gibi bir işlem yapıldığı, zamanaşımını durduran ve kesen nedenlerin bulunup bulunmadığı hususunun tespit edilmesi ayrıca davacı şirketin kamu alacağının zamanaşımına uğramasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Öte yandan mahkemece uyuşmazlık irdelenirken tahsil zamanaşımı hükümlerinden hareketle hüküm tesis edildiği tarhiyat sonrası uzlaşmanın hukuki sonuçları ve tarh zamanaşımı yönünden bir irdeleme yapılmadığı aradaki işlemlerle ilgili bir değerlendirme yapılmadan verilen vergi mahkemesi kararında açıklanan gerekçe ile hukuka uygunluk bulunmadığı görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.