Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/5363, Karar No: 2020/4539
12. Daire 2018/5363 E. , 2020/4539 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5363
Karar No : 2020/4539
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, askerlik görevini Eskişehir H.K.K.lığı 1. Des. Üs Komutanlığında H.P.Er olarak yapmakta iken rahatsızlığı sonucunda 08/08/2007 tarihinde terhis edilen ve 27/07/2009 tarihinde vefat eden oğlu hakkında, vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Vazife Malullüğü Tespit Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile anılan kararın tebliğine ilişkin … tarih ve … sayılı yazının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlıkta, davacının oğlunun askerlikten önce yapılan sağlık muayenesindeki askerliğe elverişli olduğu yönündeki sağlık kurulu kararı ile askerlik hizmetine başladığı, bu nitelikte bir raporun aksi kanıtlanmadığı sürece müteveffanın askerlik görevine başlamadan önce herhangi bir hastalığının bulunmadığını ve bu görevini sağlıklı bir şekilde yerine getireceğini gösterdiği düşünüldüğünde ve erlerin, eğitim, manevra ve iç hizmetlerin gerektirdiği görevlerin haricinde, belli bir disiplin içerisinde, kendi inisiyatifleri olmaksızın, tespit edilen yerlerde bulunması zorunlu olduğundan, yine her türlü tıbbi tedavilerinin İç Hizmet Kanunu ve İç Hizmet Yönetmeliğinde belirtilen esaslara uygun şekilde, askeri sağlık birimlerince yerine getirildiğinden, bu tür askeri sağlık hizmetlerinin de askerlik görevinin bir parçası olarak askerlik hizmetinden ayrı düşünülmemesi gerektiğinden, davacının rahatsızlığın oluşumunda askerlik görevinin neden ve etkisinin bulunmadığı sonucuna varılarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 56. maddesi gereğince erlerin yalnızca askerlik görevinin çeşitli sebep ve tesirleri ile malul olmaları veya ölümleri halinde haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanmak suretiyle malullerin kendilerine veya ölenlerin aylığa müstahak dul ve yetimlerine aylık bağlandığından, rahatsızlığının vazifesinin neden ve etkisiyle meydana gelmediğine sağlık kurulunca karar verilen … hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmayarak, babası olan davacıya aylık bağlanmaması hususunda Kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, ayrıca harç muafiyetine rağmen aleyhlerine harca hükmedilmesinin de bozma sebebi teşkil ettiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile eksik inceleme neticesinde verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dava, davacı tarafından, askerlik görevini Eskişehir H.K.K.lığı 1. Des. Üs Komutanlığında H.P.Er olarak yapmakta iken rahatsızlığı sonucunda 08/08/2007 tarihinde terhis edilen ve 27/07/2009 tarihinde vefat eden oğlu hakkında, vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Vazife Malullüğü Tespit Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile anılan kararın tebliğine ilişkin … tarih ve … sayılı yazının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 44. maddesinde, her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya duçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere (malul) deneceği ve haklarında bu Kanun’un malullüğe ait hükümlerinin uygulanacağı, 45. maddesinde ise, 44. maddede yazılı malullüğün iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa; buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malulü deneceği, 56. maddesinde, muvazzaf erlerin silah altında bulundukları esnada vazife malulü olmaları halinde kendilerine aylık bağlanacağı kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının oğlunun 23/05/2006 tarihinde askerlik görevine başladığı, 2007 yılı Haziran ayında mide bulantısı, kusma şikayetleri nedeniyle Eskişehir Asker Hastanesi kardiyoloji kliniğinde pnömoni+dilate kardiyomiyopati tanısı konularak ileri tetkik ve tedavi için Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne sevk edildiği, burada kardiyomiyopati tanısıyla iki ay hava değişimine gönderildiği, tekrar rahatsızlanması nedeniyle hastaneye yatırılması üzerine 08/08/2007 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporu ile idiopatik dilate kardiyomiyopati tanısı ile hastalığının vazifesinin neden ve etkisiyle meydana gelmediğine karar verilerek, askerliğe elverişli olmadığı yolunda rapor düzenlendiği, Gülhane Askeri Tıp Akademisince düzenlenen anılan rapora istinaden … tarihinde terhis edildiği, terhis tarihinden sonra Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen … tarihli sağlık kurulu raporunda özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %100 olarak belirtildiği, sonrasında hastalığının devamı üzerine 23/07/2009 tarihinde biatriyal kaf tekniği ile ortotopik kalp nakli operasyonu uygulandığı, 27/07/2009 tarihinde ise vefat etmesi nedeniyle, davacı tarafından, oğlu hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması talebiyle başvurulduğu, Gülhane Askeri Tıp Akademisince düzenlenen … tarihli raporun sağlık kurulunca incelenerek, ilgilinin hastalığının vazifesinin neden ve etkisiyle meydana gelmediği şeklinde karar verildiğinden, hakkında 5434 sayılı Kanun’un vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığı yolunda tesis edilen işlem üzerine, bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5434 sayılı Kanun’un yukarıda açık metinlerine yer verilen madde hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ilgililere vazife malullüğü aylığı bağlanabilmesi için, malullüğün görevin yapıldığı sırada doğması yanında aynı zamanda görevin neden ve etkisiyle oluşmuş olması gerektiği anlaşılmakta olup, bu kapsamda, vazife malullüğü durumunun tespiti için dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı durumlarda, ilgililerin askerliğe elverişli olmadığı kararı verilerek askerlik görevinden terhis edilmesini sağlayan hastalıkların doğuştan olup olmadığı, sonradan oluşup oluşmadığı, oluşma nedeni, öncesinde var ise görevin etkisiyle artıp artmadığı, hastalığın oluşmasında veya artmasında askerlik görevinin neden ve etkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin ayrıntılı tespitleri içeren sağlık kurulu raporunun düzenlenmesi gerektiği açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, temyiz incelemesine konu davanın çözümü açısından, inceleme ve araştırma yapılmaksızın, davacının vefat eden oğlunun, askerlikten önce yapılan sağlık muayenesindeki askerliğe elverişli olduğu yönündeki sağlık kurulu raporuna istinaden askerlik görevine başladığı, vefat olayında askerlik görevinin neden ve etkisinin bulunduğu belirtilmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Ancak, vefat nedeniyle, dosya kapsamında yer alan ve Gülhane Askeri Tıp Akademisince düzenlenen, ilgilinin hastalığının vazifesinin neden ve etkisiyle meydana gelmediği yönündeki askerliğe elverişli olmadığına ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporu ile yine terhis tarihinden sonra Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince … tarihinde düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporu da dikkate alınarak, gerektiğinde ilgilinin vefatından önce düzenlenmiş olan ve sağlık durumunu göstermesi açısından önem arz eden sağlık bilgilerinin de gerekli yerlerden istenilerek, ölüm olayının vazifenin neden ve etkisiyle oluşup oluşmadığı hususunun sonuca bağlanarak karar verilmesi gerekmektedir.
Nitekim, bir başka davacıyla ilgili olarak verilen ve Mahkemenin kararına dayanak olarak gösterilen, Danıştay Onbirinci Dairesinin 18/02/2014 tarih ve E:2010/937, K:2104/316 sayılı kararı üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddi yolunda ısrar edildiği, anılan kararın ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07/12/2016 tarih ve E:2015/620, K:2016/3303 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre, yukarıda açıklanan hususlar araştırılmadan, dosya kapsamında yer verilen sağlık raporları irdelenmeden, müteveffanın askerlik öncesinde yapılan sağlık muayenesinde askerliğe engel bir hastalığının bulunmadığı gerekçesiyle, eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.