Danıştay 4. Daire, Esas No: 2019/4466, Karar No: 2020/6042
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/4466 E. , 2020/6042 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4466
Karar No : 2020/6042
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, araç alım satımı nedeniyle re’sen tesis edilen vergi mükellefiyetinin iptali ile 2010/5 ila 11 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ve 2010/7-9,10-12 dönemlerine ilişkin geçici vergi beyannamelerini elektronik ortamda süresi içinde vermediğinden bahisle 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları ile fatura düzenlemediğinden bahisle 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının ihtilaflı dönemde çok sayıda araç alıp sattığı sabit olup bir vergilendirme döneminde yapılan çok sayıdaki alım satım faaliyetinde devamlılık unsurunun mevcut olduğu, araçların alım satım tarihleri arasındaki süre aralığı ve ticari faaliyetin oluştuğunun kabul edilebilmesi için satışlardan mutlak surette kâr elde etme şartının aranmaması gerektiği de dikkate alındığında, davacının kişisel ihtiyacına yönelik kullanım amacını aşan büyüklükte olduğu sonucuna ulaşılan faaliyetinin Gelir Vergisi Kanunu kapsamında ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerektiği ve davacının kazanç maksatlı hareket etmediği yönündeki beyanının kabul edilebilir izahının iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından, davacının söz konusu faaliyeti nedeniyle adına re’sen tesis edilen vergi mükellefiyetinde hukuka aykırılık, dava konusu özel usulsüzlük cezalarında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Aynı olaya ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davaların kabulle sonuçlandığı, ispat yükünün davalı idarede olduğu, ticari saikle hareket edilmediği gibi kâr da elde edilmediği, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Araç alım satımı faaliyetine başladığı zaman mükellefiyet kaydı yaptırmak ve beyannamelerini zamanında vermek zorunda olduğu halde, bunları yaptırmayarak kendi lehine ve kamu zararına hareket eden davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının hukuka uygun olduğu, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz istemi yönünden;
Mahkeme kararının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemece bu karara uyulmak suretiyle verildiği ifade edilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür. İncelenen dosya içeriğinden Mahkeme kararının mükellefiyet işlemine ilişkin kısmının Danıştay Dördüncü Dairesinin 07/03/2018 tarih ve E:2015/6921, K:2018/2306 sayılı bozma kararında yazılı gerekçelere uygun olduğu görülmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın özel usulsüzlük cezalarına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 213 sayılı Kanunun 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının oyçokluğuyla, diğer kısımlarının oybirliğiyle ONANMASINA,
3.492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Kanunun 353. maddesinin 1. fıkrasında, verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi ve alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine maddede belirtilen tutarda özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacının faaliyetiyle ilgili (araç alım satımı) hasılatına ilişkin belge düzenlemediğinin somut olarak ortaya konulduğu anlaşılmakla, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren fiilin olayda gerçekleştiği sonucuna varıldığından, Vergi Mahkemesi kararının anılan kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyorum.