Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/620, Karar No: 2020/5218
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/620 E. , 2020/5218 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/620
Karar No : 2020/5218
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, Emniyet Birimlerince yapılan aramada ikametgahının bahçesinde bulunan depoda yurtdışı menşeli sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 5. fıkrası kapsamında takdir komisyonu kararına istinaden 2014 yılının Ağustos dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezası hakkında varılan uzlaşmaya rağmen vergilerin ödenmemesi üzerine, kamu alacağının gecikme faizi ile birlikte tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinde ödeme emrine karşı itiraz sebeplerinin sınırlandırıldığı, olayda ise, sigaraların davacıya ait olmadığının, kiracısına ait olduğu hususunun … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla tespit edildiği, bu nedenle özel tüketim vergisinin mükellefinin davacı olmadığı, öte yandan; ödeme emri içeriği hakkında tarhiyat öncesi uzlaşma gerçekleşmiş olmakla birlikte, davacının ceza davasında beraat ettiği yolundaki iddiasının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 11. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde uzlaşmaya varılan husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacağı düzenlendiğinden, ödeme emrinin uyuşmazlığın esası incelenerek iptali yönünde verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, Emniyet Birimlerince yapılan aramada ikametgahının bahçesinde bulunan depoda yurtdışı menşeli sigara bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 5. fıkrası kapsamında takdir komisyonu kararına istinaden 2014 yılının Ağustos dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının tebliği üzerine uzlaşma istemiyle başvuruda bulunulduğu, 05/03/2015 tarihinde uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanak düzenlendiği, 18/03/2015 tarihinde uzlaşma talebinin kabul edildiğinin beyan edilmesi üzerine tahukkuk fişinin düzenlendiği, uzlaşmaya varılan kamu alacağının ödenmemesi üzerine de düzenlenen ödeme emrinin; ceza davasında beraat karar verildiği ve böyle bir borcun olmadığı iddialarıyla iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 11. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle; Maliye Bakanlığı’nın vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebileceği, uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından 18/03/2015 tarihinde uzlaşma talebinin kabul edildiğinin beyan edilmesi üzerine tahakkuk fişi düzenlenmiş olup, uzlaşılan kamu alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine de ödeme emri düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ile birlikte olayın değerlendirilmesinden; uzlaşmaya varılan hususlar hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacağından, ödeme emrinin uyuşmazlığın esası incelenerek iptali yönünde verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.