Danıştay 10. Daire, Esas No: 2015/4238, Karar No: 2020/6832
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2015/4238 E. , 2020/6832 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4238
Karar No : 2020/6832
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Samsun ili, Canik ilçesi, … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapının … numaralı davacıya ait bağımsız bölümlerinde, Karadeniz sahil yolunun Samsun çıkışında inşa edilen viyadük sebebiyle oluşan değer kaybı karşılığı 51.840,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davalı idare tarafından Samsun ili, Canik ilçesi, … Mahallesinde, tapunun … ada … parsel sayılı taşınmazın önünden geçmekte olan Samsun- Ordu karayolu üzerindeki viyadük çalışması nedeniyle davacının maliki olduğu … numaralı bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybına karşılık keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen toplam 51.840,00 TL değer kaybının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığı, değer kaybının fahiş belirlendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik” başlıklı 26. maddesinde; “1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir…” hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin “yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur” hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da ölenin malvarlığının bir bölümünü oluşturacağından, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasına davacının mirasçıları …, …, … ve … vekilinin sunduğu mirasçılık belgesi ve vekaletname ile UYAP ortamından alınan davacıya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacı …’nin temyize konu mahkeme kararının verildiği 28/05/2015 tarihinden önce 19/02/2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hayatını kaybettikten sonra 27/03/2015 tarihinde İdare Mahkemesince dava konusu olaya ilişkin mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişi raporunun, ıslah dilekçesinin ve Mahkeme kararının davacının hayatını kaybetmesinden sonraki tarihli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince dava neticelenmeden önce hayatını kaybeden davacının açtığı davanın esasına ilişkin olarak vefat eden davacı adına yargılamanın yürütülerek hüküm kurulmasında isabet bulunmamakta olup, davacının vefat etmiş olması ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, hayatını kaybeden davacının mirasçıları …, …, … ve … vekilinin dosyaya sunduğu 28/08/2015 havale tarihli dilekçe ile mirasçılar adına dosyayı takip ettikleri yönünde beyanda bulunduğu görüldüğünden, bu durumun İdare Mahkemesince dikkate alınacağı da açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.