Danıştay 12. Daire, Esas No: 2018/5959, Karar No: 2020/4591
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/5959 E. , 2020/4591 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5959
Karar No : 2020/4591
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Rektörlüğünde … kadrosunda görev yapan davacı tarafından, yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılmak üzere üniversite ile ilişiğinin kesilmesi ve emeklilik işlemlerinin yapılması için durumunun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bildirilmesine ilişkin işlemlerin iptali ile 11/11/2014 tarihinden itibaren doğan 9.300,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, davacının, ilk defa 04/01/1968 tarihinde çalışmaya başladığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih, E: …, K: … sayılı kararı ile nüfus kayıtlarında 1949 olarak yazılan doğum yılının, 1953 olarak düzeltildiği, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 57.maddesi uyarınca çalışmaya başlandığı tarihten sonraki yaş düzeltmelerinin dikkate alınmayacağının anlaşıldığı bu sebeple dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan dava konusu işlemlerin hukuka uygun olması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 9.300,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararın tazmini isteminin de reddi gerekeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1953 yılında doğmasına rağmen nüfus kayıtlarına 1949 olarak işlendiği, bu yanlışlığın Mahkeme kararıyla düzeltildiği, yaş tahsisine ilişkin kararı işe başladığı kurum olan Ziraat Bankasına verdiği, fakat Bankanın bu kayıtları işlemediği, daha sonra özelleştirme kapsamında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne atandığı, yaş düzeltilmesine ilişkin kararın kayıtlara işlenmemesi sebebiyle daha erken yaşta emekliye sevk edildiği, kesinleşmiş Mahkeme kararının uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarelerden İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmakta olup, diğer davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı özel sektörde çalıştıktan sonra 23/06/1975 tarihinde Ziraat Bankasında memur olarak göreve başlamış, daha sonra özelleştirme kapsamında istihdam fazlası personel olarak İstanbul Üniversitesi Genel Sekreterliğinde … kadrosuna atanmıştır.
Doğum tarihinin nüfus kayıtlarına yanlış işlendiğinden bahisle … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan yaş tashihi davasında, anılan Mahkemenin … tarih, E:…, K: … sayılı kararı ile nüfus kaydında 05/08/1949 olarak yazan doğum tarihinin ay, gün baki kalmak kaydıyla doğum yılı 1953 olarak düzeltilmiştir.
Davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 105. maddesi uyarınca 18 yaşın tamamlanmasından sonra yapılan yaş tahsislerinin dikkate alınamayacağı bu sebeple davacının 05/08/2014 tarihinden yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılması gerekirken sehven çalıştırıldığı gerekçesiyle 10/11/2014 tarihinden itibaren Üniversite ile ilişiği kesilmiş ve emeklilik işlemlerinin yürütülmesi için ilgili evrakların Sosyal Güvelik Kurumu Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan işlemlerin iptali ile emekliye ayrılmasından dolayı 11/11/2014 tarihinden itibaren oluşan 9.300,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesinin 8. fıkrasında, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun mülga edilen maddeleri arasında 105. madde de sayılmış; ancak aynı Kanunun geçici 4. maddesi ile, “Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 105. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanunun iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin tatbikinde; emeklilik hakkı tanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında kurumlara gösterilen nüfus hüviyet cüzdanlarında yazılı doğum tarihlerinin, eğer 18 yaş tamamlandıktan sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise, 18 yaşın doldurulduğu tarihdeki doğum tarihlerinin, dul ve yetimler hakkındaki hükümlerin uygulanmasında da, dul ve yetim aylıklarına hak kazanıldığı tarihlerde, bunların kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki doğum tarihlerinin esas tutulacağı, ikinci fıkrasında; nüfus hüviyet cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa, nüfus kayıtlarındaki tarihin, birden fazla nüfus kaydı bulunanların bu kayıtları arasında fark varsa, tarihi eski olan kaydın; sonraki kaydın idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir karar ile yapılmış veya düzeltilmiş olması halinde ise, kararların nüfus kayıtlarına henüz geçirilmemiş olsa dahi iştirakçiler için bu kararın 18 yaşının doldurulmasından evvel alınmış olmak şartıyla bu kaydın esas olacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen mevzuat kuralları uyarınca, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce iştirakçiliği bulunanlar hakkında 5434 sayılı Kanun’un uygulanmasına devam edileceği, 5434 sayılı Kanun’un mülga 105. maddesinde ise iştirakçiler ile Sandıktan dul ve yetim aylığı alanlara ilişkin yaş tashihlerinden hangilerinin Sandıkça nazara alınacağı ve bu kişilerin Sandık işlemlerinde esas alınacak doğum tarihlerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davacının nüfus kayıtlarında 05/08/1949 olan doğum tarihinin … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ay, gün baki kalmak kaydıyla 1953 olarak tashih edildiği anlaşılmakla birlikte, Mahkemece yaş tashihine karar verilen 30/04/2002 tarihi itibarıyla davacının düzeltilmemiş nüfus kaydına göre 18 yaşını doldurmuş olduğu açık olup, davacının yaş tashihinin 5434 sayılı Kanun’un 105. maddesi uyarınca 18 yaşından önce yapılmış sayılmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda; davacının iştirakçiliğinin 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce olması nedeniyle 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi kapsamında bulunan davacı hakkında 5434 sayılı Kanun’un uygulanmasına devam edileceği ve anılan Kanun’un 105. maddesi uyarınca 18 yaşını tamamlandıktan sonra yapılan yaş düzeltmesinin esas alınamayacağı açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu gerekçe gözardı edilmek suretiyle verilen kararın gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, karar sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğundan, bu husus kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile SONUCU İTİBARIYLA ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi