Danıştay 8. Daire, Esas No: 2019/5304, Karar No: 2020/5874

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde … kadrosunda görev yapan davacının; hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, hocalık gücü ve baskısı ile ilahiyatçı vasfını kullanarak derslerde milli manevi değerler aleyhine propaganda yapmak, ayrıca tarihi gerçeklere ve Türkiye Cumhuriyetinin benimsediği resmi kabule aykırı olarak derslerde ermeni tehciri konusunuda gereksiz, yanlış ve öğrencileri etkilemeye yönelik konuşmalar yapmak suretiyle ”memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğundan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesi uyarınca “Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin, Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı’nca tesis edilen … tarihli … sayılı işlemin anılan kısmına ilişkin kısmının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaşlarının ödenmesine ve özlük haklarının iade edilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlıkta, dava konusu işleme esas teşkil eden soruşturma raporu ve eki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının hocalık gücü ve baskısı ile ilahiyatçı vasfını kullanarak derslerde milli manevi değerler aleyhine propaganda yaptığına, bu yönde tutum ve davranışlar içinde bulunduğuna ilişkin somut delil, bilgi ve belgelere soruşturma dosyasında yer verilmediği, bu durumda, davacının, isnat edilen fiili işlediğinin, her türlü şüpheden uzak bir şekilde somut olarak ortaya konulmadan, davacının derslerde milli ve manevi değerler aleyhine propaganda yaptığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesine ilişkin işlemin iptaline, davacının başka bir fiilinden kaynaklı olarak devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesine ilişkin işleme karşı açtığı davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddedildiği, bu sebeple davacının mesleğe iadesinin mümkün olmadığı, davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iade edilmesine ilişkin talebinin reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle parasal hak talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında, sosyal medyada bir ödev için kendisi ile iletişime giren bir öğrenciye çıplak fotoğrafını gönderdiği iddiasıyla disiplin soruşturması başlatıldığı, bu olaydan sonra sosyoloji bölümü öğrencilerinin davacı aleyhine şikayet dilekçesi verdiği, davacının hocalık gücü ve baskısı ile ilahiyatçı vasfını kullanarak derslerde milli manevi değerler aleyhine propaganda yaptığı, belirtilerek davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davalının temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.