Danıştay 6. Daire, Esas No: 2020/1056, Karar No: 2020/13693
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/1056 E. , 2020/13693 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/1056
Karar No : 2020/13693
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 04/11/2019 tarih ve E:2019/5798, K:2019/10169 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, A. Dudullu Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazda ruhsatsız hafriyat alındığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 40.230,40-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Ümraniye Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca idari para cezası verilebilmesi için sorumluluk yüklenen kişiler tarafından yapılan inşai faaliyetin yapı niteliği kapsamına girmesi ve söz konusu yapı nedeniyle idari para cezası öngörülmüş olması gerektiği, dava konusu olayda ise kazı çalışmaları sonucunda çıkarılan hafriyat toprağının yapı olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı, idare tarafından söz konusu alanda, ruhsat alınmadan herhangi bir yapı yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, yapılmış ise her bir yapı için 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin (a) ve (c) bentlerinde belirtilen idari para cezasının uygulanması gerekirken ruhsat alınmadan hafriyat başlanılan inşai faaliyet nedeniyle hafriyat miktarı dikkate alınarak belirlenen idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemin yasal mevzuat çerçevesinde tesis edilmiş olduğu, işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek ilk derece Mahkemesince verilen iptal kararının bozulması , Danıştayca verilen onama kararının düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacı …’un yargılama devam ederken vefat ettiği görüldüğünden, karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 04/11/2019 tarih ve E:2019/5798, K:2019/10169 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, A. Dudullu Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazda yapılan denetimlerde ruhsat alınmadan hafriyat alındığının 02/07/2015 tarihli yapı tatil tutanağıyla tespiti üzerine Ümraniye Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca davacıya 40.230,40 TL idari para cezası verilmesine karar verilmiş, bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir” hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılamaması, başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik” başlıklı 26. maddesinde; “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı …’un yargılama devam etmekte iken 22/12/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; adı geçen davacının vefat ettiği göz önünde bulundurulmak suretiyle, Mahkeme tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.