Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/19817, Karar No: 2020/13662

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/19817 E. , 2020/13662 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/19817
    Karar No : 2020/13662

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    DİĞER DAVACILAR : 1- …
    2- …
    3- …
    4- …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı – …
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … İnşaat San.ve Tic. A.Ş.
    VEKİLLERİ : Av. …
    2- … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLLERİ : Av. …
    3- …
    VEKİLİ : Av. …
    4- …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN ÖZETİ: İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Mavişehir Mahallesinde ikamet eden davacılar tarafından; … bölgesinde toplu konut alanı ilan edilen alana ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca … tarih ve … sayılı işlemiyle onaylanan 1/25.000 ölçekli Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 02/03/2017 tarihli E:2016/7194, K:2017/1426 sayılı bozma kararına uyularak davacılardan …, … , …, .. yönünden feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, diğer davacı yönünden ise davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın redde yönelik kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    … Bakanlığı ve davalı idare yanında müdahil … İnşaat San.ve Tic. A.Ş. tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
    …, …, …İnş.San.Tic.Ltd.Şti. tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dava, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, …bölgesinde toplu konut alanı ilan edilen alana ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca … tarih ve … sayılı işlemiyle onaylanan 1/25.000 ölçekli Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Revizyonu, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planlarının dayanağını oluşturan İzmir Valiliğinin … tarih ve … sayılı toplu konut sahası belirleme işlemin iptali istemiyle açılan davanın … İdare Mahkemesinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği dikkate alındığında; İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, … bölgesinde yaklaşık 135 ha.lık alanın toplu konut alanı olarak ilan edilmesi üzerine hazırlanan dava konusu 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin; söz konusu bölgede deprem yönetmeliğine göre toplu konut yapılmasında gerekli zemin iyileştirmeleri ve depreme dayanıklı yapı yapılması koşuluyla jeolojik olarak sakınca bulunmadığı, plan değişikliğine konu bölgenin geçmişten gelen eğilimler doğrultusunda toplu konut yapılaşmasına aykırı bir bölge olmaması nedeni ile davaya konu plan değişikliklerinde şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı, diğer taraftan davaya konu plan değişikliklerinin aralarında ve üst ölçekli planlarla kademeli birliktelik ilkesine uygun olduğu, toplu konut alanı olarak ilan edilen bölgenin plana işlenmesi amacını taşımakla birlikte dava konusu plan değişikliklikleri için nesnel ve teknik gerekçelere dayandırılmış olduğu, bu çerçevede 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun amaç ve kapsamı doğrultusunda verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla 135 ha.lık alanın toplu konut alanı olarak ilan edilmesi üzerine bölgeye ilişkin olarak ilgili yasanın verdiği görev ve yetkiye dayanarak çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde hazırlanan dava konusu Mavişehir bölgesi 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinde imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esasları ile kamu yararına aykırılık görülmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun “Tanımlar” başlıklı 5. maddesinde; nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla bütün olan plan olarak; uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgilerini ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde “Revizyon Planı: Her tür ve ölçekteki planın ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı veya sorun yarattığı durumlar ile üst ölçek plan kararlarına uygunluğun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi sonucu elde edilen plandır.”, bu maddenin 6. fıkrasında ise “Plan Değişikliği: Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir.”şeklinde tanımlanmıştır.
    İmar planları, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan, ulaşım, hizmet ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantılar gözönüne alınarak hazırlanır.
    Toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevrenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve toprağın koruma-kullanma dengesinin en rasyonel biçimde belirlenmesi için hazırlanan imar planlarının yargısal denetiminde, bu hususlara uyulup uyulmadığı ve planlanan yöredeki taşınmazların imar planında tahsis edildikleri amaçlar yönünden; mevzuata, üst ölçekli planlara şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına uygunluk açısından detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
    Temyize konu İdare Mahkemesi kararında atıf yapılan ve dava konusu imar planlarının dayanağını oluşturan İzmir Valiliğinin … tarih ve … sayılı toplu konut sahası belirleme işlemin iptali istemiyle açılan davada mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu sunulan bilirkişi raporu dava konusu imar planı değişikliklerini değerlendiren bir içeriğe sahip olmadığı gibi dava konuları itibariyle hem mevzuat yönünden hem de şehircilik ilkeleri ve planlama esasları yönünden farklı değerlendirme süreçlerini gerektirmektedir.
    İmar planlarının değerlendirme süreçlerinde üst ölçekli planlara uygunluğu, kentsel sosyal ve donatı alanları gereksinimi, nüfus projeksiyonu açısından gerekli analizlerin yapılması, nüfus yoğunluğu ile donatı dengesinin planlama esasları ve kamu yararı açısından uygunluğunun saptanması gerekmektedir.
    Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü için imar planı değişiklikleri açısından yukarıda belirtilen değerlendirme süreçleri yönünden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğu, davacının ve davalının plan değişikliği önerisine ilişkin gerekçeleri de dikkate alınarak mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmediği sonucuna varılarak temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir