Danıştay 6. Daire, Esas No: 2016/691, Karar No: 2020/13764

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2016/691 E. , 2020/13764 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2016/691
    Karar No : 2020/13764

    TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) …
    II- (DAVALI) … Bakanlığı/…

    KARŞI TARAF : I- (DAVALI) … Bakanlığı
    II- (DAVACI) …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İzmir İli, Dikili İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının denetim sorumluluğunu üstlenen … Yapı Denetim Şirketinde denetçi- mimar olarak görev alan davacının denetim görevini yapmadığından bahisle 4708 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince verilen işlemin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararda gerekçe olarak belirtilen eksiklik giderilerek ceza süresinde yürütmenin durdurulması kararına kadar geçen 289 gün düşürülerek 76 gün süreyle denetim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin 14/06/ 2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davacının denetim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulması işleminin, 4708 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca tesis edilmiş olduğu ancak anılan maddede 24.04.2015 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yapılan değişiklikle yapı denetim şirketlerinin faaliyetlerinin doğrudan geçici olarak durdurulması ve izin belgelerinin iade edilmesine yönelik bir hükme yer verilmemiş ve madde de belirtilen hallerin tespiti halinde bakanlıkça kaydının tutulması gibi cezaların öngörülmüş olması, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, idari yaptırım uygulanacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmünün dikkate alınması gerektiği, denetçi lehine hüküm doğurduğu açık olduğundan dava konusu işlem, 6645 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 24.04.2015 tarihinden önce tesis edilmiş olmakla birlikte, davacı şirketin iddia edildiği gibi 4708 sayılı Kanunun 2.maddesinin ihlal etmesi halinde dahi, Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, cezai yaptırımlara ilişkin mevzuatta yapılan değişikliklerden önceki mevzuatta yer alan yaptırımlara göre lehe olan hükümlerin ilgililer hakkında uygulanması gerektiğinden, davacı şirkete 4708 sayılı Kanun’un 6645 sayılı Kanun ile değiştirilen eski hükümler kapsamında bir yaptırım uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
    Davacı tarafından, Yapı Denetim Kanunu uyarınca dava konusu taşınmaz üzerrndeki yapıya ilişkin denetim sorumluluğu bulunmadığından bahisle emyize konu kararın gerekçe yönünden bozulması istenilmektedir.
    Davalı idareler tarafından, temyiz edilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davalı idareler tarafından, davacının denetim sorumluluğunu yerine getirmediği, tesis edilen işelmde hukuka aykılık bulunmadığı, davanın reddine karar verilemsi gerektiği savunulmuştur.
    Davacı tarafından, temyize konu kararın sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idarein temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Proje uygulama denetçisi (mimar) olarak yapı denetim firmasında çalışmış olan davacının İzmir İli, Dikili İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının denetim sorumluluğunu üstlenmediği gerekçesiyle dava konusu idari yaptırıma karşı dava açtığı, çalıştığı süre içinde anılan yapının denetim sorumluluğuna ilişkin kendisine bir görevlendirme yapılmadığını iddia ettiği, Yapı Denetim mevzuatı gereği hem denetim elemanlarına hem de idareye denetimi üstlenen denetim ve kontrol elemanlarının göreve başladığı ve ayrıldığının bildirilmesi yükümlülüğünün de bulunduğu dikkate alındığında davacının yapının denetim sorumluluğunu üstlendiğine dair şirket tarafından bir görevlendirme yapıldığı veya davacının anılan yapıda göreve başladığına dair davalı idareye bir bildirimde bulunulmasına ilişkin herhangi bir evrak sunulamadığı, yalnızca davalı idare tarafından Yapı Denetim Siteminde 24.12.2008 tarihinde görevlendirildiğinin bildirildiği ve davacının da anılan sisteme erişimi olduğu gerekçesiyle haberdar olmadığı yolundaki iddiasının yerinde olmadığı belirtilmişse de anılan sisteme davacının 2011 yılında erişiminin sağlanabildiği ve dava konusu taşınmaza … tarihli, … sayılı yapı ruhsatının verildiği, davacının proje uygulama denetçisi olarak yapı denetim firmasında 24.12.2008 tarihinde görevinin başladığı, davacının denetim sorumluluğunun hem zaman hem de görev alanı yönünden doğmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararının anılan gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    İzmir İli, Dikili İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının denetim sorumluluğunu üstlenen … Yapı Denetim Şirketinde denetçi- mimar olarak görev alan davacının denetim görevini yapmadığından bahisle 4708 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada …. İdare Mahkemesince davacıdan savunma alınmadığı gerekçesiyle anılan işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, 03.06.2013 tarihinde davacıdan savunma istenerek ceza süresinde yürütmenin durdurulması kararına kadar geçen 289 gün düşürülerek 76 gün süreyle denetim faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin 14/06/ 2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun “Yapı denetim kuruluşları ve görevleri” başlıklı 2. maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde; “Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek” (c) bendinde; “Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek”, (d) bendinde; “Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak.”, (e) bendinde; “Yapılan tüm denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasını ilgili idareye vermek, denetimleri sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın teknik şartname ve standartlara aykırı olduklarını belirledikleri takdirde, durumu bir rapor ile ilgili idareye ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirmek.” ve (f) bendinde; “İşyerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteaahidini yazılı olarak uyarmak uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek” yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasında sayılmıştır.
    Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun “Denetim faaliyetinin durdurulması ve izin belgesinin iptali” başlıklı 8. maddesinde; “Yapı denetim kuruluşlarından, bu Kanunda öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri anlaşılanların veya son üç yıl içerisinde üç defa olumsuz sicil alanların veyahut 3 üncü maddenin son fıkrası ile 6 ncı maddenin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket ettiği belirlenenlerin denetim faaliyeti, yapı denetim komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıla kadar durdurulur ve belgesi geçici olarak geri alınır. Durdurma kararı, Resmî Gazetede ilan edilir ve sicillerine işlenir. Denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına neden olan yapı denetim kuruluşunun mimar ve mühendisleri, bu süre içerisinde başka ad altında dahi olsa hiçbir denetim faaliyetinde bulunamaz. Geçici durdurmaya neden olan mimar ve mühendisler Bakanlıkça ilgili meslek odasına bildirilir. Meslek odaları, bu kişiler hakkında kendi mevzuatına göre işlem yapar.
    Faaliyeti üç defa durdurulan yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyetine son verilir ve izin belgesi Bakanlıkça iptal edilir.
    İzin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşunun, kusurları mahkeme kararı ile kesinleşen mimar ve mühendisleri başka bir yapı denetim kuruluşunda görev almaları halinde, görev aldıkları bu kuruluşa izin belgesi verilmez, verilmişse iptal edilir.
    Denetim faaliyeti geçici olarak durdurulan veya izin belgesi iptal edilen yapı denetim kuruluşu hakkındaki bu karar ilgili idareye bildirilir ve denetimini üstlendiği yapıların devamına izin verilmez. Bu durumda, yapım faaliyetine devam edilebilmesi için yapı sahibince başka bir yapı denetim kuruluşunun görevlendirilmesi zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
    Proje ve Uygulama Denetçisi mimar ve mühendislerin yapı denetimde üstlendikleri göreve ilişkin olarak Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğinin 5.maddesinin 2.fıkrasında, “Yapı denetim kuruluşu proje denetimi safhasında; a) Yapının inşa edileceği parseli ilgilendiren imar durumu belgesi, aplikasyon krokisi, tapu kaydı örneği, zemin etüdü raporu ile gerekli diğer belgelerin mevzuata uygun olup olmadığını kontrol ederek kopyalarını dosyasında muhafaza eder. b) Proje ve uygulama denetçisi mimar ve mühendisler aracılığıyla, proje müelliflerince hazırlanan uygulama projelerinin ve hesaplarının, mühendislik ve mimarlık proje düzenleme esaslarına, imar planına, imar yönetmeliklerine ve diğer mevzuata, şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol eder, proje müelliflerinin ilgili meslek odasına üyeliğinin devam ettiğine dair taahhütnamesi ile mesleki kısıtlılığının olmadığına dair taahhütnamesinin olup olmadığını kontrol eder. İdareler sorumluluk alan mimar ve mühendislerin yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bildirir. c)Yapı ruhsatı vermeye yetkili idarelerin dışındaki kurumlar tarafından onaylanması gereken elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerini ilgili mevzuata göre inceler, zamanında ve usulüne uygun olarak onaylanmasını temin eder. ç) Ek-3’te gösterilen form-1’e uygun proje kontrol formunu esas alarak incelediği projelerde tespit edilen hata, eksiklik ve yetersizliklerin giderilmesini sağlar. d) İncelenen projeler, uygun görülmesi hâlinde, yapı denetim kuruluşu adına ilgili denetçi mimar ve denetçi mühendisler tarafından imzalanır ve kuruluş tarafından tasdik edilir. (e) Zemin ve temel etüdü raporunun hazırlanmasına ilişkin esaslara uygun olarak bir zemin etüdü raporunun olup olmadığını tespit ederek uygunluk görüşü verir. Raporun uygunluğunu tespit için, bünyesinde konu ile ilgili yeterli teknik eleman bulunmadığı hâllerde hizmet satın alabilir.” düzenlemesi ile 6.maddesinin 1.fıkrasında, ” Proje ve uygulama denetçisi mimar ve mühendisler tarafından, proje müelliflerince hazırlanan projelerin mevzuata, Ek-3’te gösterilen Form-1 ile belirlenmiş asgari kriterlere uygunluğu ve detay ve hesapların doğruluğu, kontrol edilir. Var ise, eksiklik ve hataların giderilmesi sağlanır. Eksikliği ve hatası bulunmayan projeler, ilgili denetçi mimar ve denetçi mühendis tarafından onaylanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Denetçi mimar ve mühendislerin görevlendirilmesine ilişkin olarak Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 16.maddesinin 4 fıkrasında, “Yapı denetim kuruluşu, denetçi mimar ve denetçi mühendislerin sorumlulukları altındaki işlerden bilgi sahibi olmaları konusunda gerekli tedbirleri alır. Bu maksatla aylık bilgilendirme çizelgeleri hazırlanarak ilgili personele imza akrşılığında tebliğ edilir.” düzenlemesi yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İzmir İli, Dikili İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının denetim sorumluluğunu üstlenen … Yapı Denetim Şirketi ile yapı sahibi SS…. Yapı Kooperatifi arasında 18.12.2006 tarihi ile 15.02.2010 tarihi arasında sorumlu olunacağına dair yapı denetim hizmet sözleşmesinin akdedildiği, anılan yapı denetim hizmet sözleşmesinde denetim elemanları arasında davacının yer almadığı, davacının anılan yapı denetim firmasında 24.12.2008 tarihinde akdedilen sözleşme ile proje uygulama denetçisi, mimar olarak göreve başladığı, … tarihli, … yevmiye numaralı noter ihbarı ile görevden ayrıldığı, 17.02.2009 tarihinde ise yapı denetim firması ile yapı sahibi arasındaki yapı denetim hizmet sözleşmesinin sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
    İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 21.06.2011 ve 28.06.2011 tarihlerinde ayrı ayrı düzenlenen teknik inceleme raporlarında fiilen yapı %90 seviyesinde olmasına rağmen seviye tespit girişinin %0 olarak gösterilmesi sebebiyle şirkete ve şirkette sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar görev aldığı belirtilen denetim görevlilerine idari yaptırım uygulandığı görülmüştür.
    Proje uygulama denetçisi (mimar) olarak yapı denetim firmasında çalışmış olan davacının İzmir İli, Dikili İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının denetim sorumluluğunu üstlenmediği gerekçesiyle dava konusu idari yaptırıma karşı dava açtığı, çalıştığı süre içinde anılan yapının denetim sorumluluğuna ilişkin kendisine bir görevlendirme yapılmadığını iddia ettiği, Yapı Denetim mevzuatı gereği hem denetim elemanlarına hem de idareye denetimi üstlenen denetim ve kontrol elemanlarının göreve başladığı ve ayrıldığının bildirilmesi yükümlülüğü de bulunduğu dikkate alındığında davacının yapının denetim sorumluluğunu üstlendiğine dair şirket tarafından bir görevlendirme yapıldığı veya davacının anılan yapıda göreve başladığına dair davalı idareye bir bildirimde bulunulduğuna ilişkin herhangi bir evrak sunulamadığı, yalnızca davalı idare tarafından Yapı Denetim Siteminde 24.12.2008 tarihinde görevlendirildiğinin bildirildiği ve davacının da anılan sisteme erişimi olduğu gerekçesiyle haberdar olmadığı yolundaki iddiasının yerinde olmadığı belirtilmişse de anılan sisteme davacının 2011 yılında erişiminin sağlanabildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, dava konusu taşınmaza … tarihli, … sayılı yapı ruhsatının verildiği, davacının proje uygulama denetçisi olarak yapı denetim firmasında 24.12.2008 tarihinde görevine başladığı, davacının denetim sorumluluğunun hem zaman hem de görev alanı yönünden doğmadığı sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir