Danıştay 10. Daire, Esas No: 2015/4151, Karar No: 2020/7163
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2015/4151 E. , 2020/7163 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4151
Karar No : 2020/7163
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Samsun ili, Bafra ilçesi, … Mahallesi, … ada … sayılı parsele kayıtlı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, Samsun-Sinop karayolunun taşınmazın önünden geçen kısma isabet eden bölümde beton ayaklar üzerine inşa edilen köprülü kavşak yol yapımı nedeniyle, taşınmazda değer kaybına bağlı olarak meydana geldiği ileri sürülen maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 1.000,00 TL (miktar arttırımı sonucu belirlenen 62.827,00-TL) değer kaybının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; değer kaybı miktarının tespit edilmesine ilişkin hususların teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle mahallinde gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelenmesi neticesi düzenlenen bilirkişi ve ek bilirkişi raporuna göre; “dava konusu taşınmazın … ada, … nolu parsel ve parselin üzerinde bulunan bina olduğu, bina için, Bafra Belediyesi tarafından … tarihli, … nolu yapı ruhsatı düzenlendiği, binanın toplam brüt alanının 1369 m² olarak ruhsatlandırıldığının tespit edildiği, değerleme yapılırken maliyet yönteminin kullanılmasının uygun olacağı kanaatine varıldığı, binada, genel olarak toplam %40 oranında yıpranma ve eksik imalat taktir edildiği, binanın zemin katında bulunan iki dükkan ile binanın 1. 2. ve 3. katlarında bulunan ikişer adet meskenden bir adet dükkan ile üç adet meskenin, katlı yolun (viyadüğün) olduğu cephede bulunduğu, diğer bir adet dükkan ile üç adet meskenin binanın arka cephesinde bulunduğu, dava konusu binanın teknik ve imalat özellikleri ile ısınma durumu ve yapı cinsi dikkate alındığında binanın 3. sınıf A grubu yapı sınıfında olduğunun kanaatine varıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2014 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ ve 02/02/1982 tarih ve 17886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan aşınma paylarını gösterir cetvel ile arsa bedelleri ve piyasa alım satım rayiçleri birlikte değerlendirilerek taşınmazın toplam değerinin hesaplandığı, binanın değeri=1369 m² X 550,00 TL/m² X (1-0,40)=451.770,00 TL olarak hesaplandığı, arsanın değeri için ise iki adet emsal satılık arsanın dikkate alındığı, emsal taşınmazların viyadük yapıldıktan sonra satışa sunulduğu, ortalama m² birim değerinin 325,00 TL hesaplandığı, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların ayrık nizam dört kat kullanım alanlı olarak benzer imar durumuna sahip olduğu ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Samsun Sinop Yoluna cepheli konumda olması hususları ile dava konusu parselin; çevresel ve bölgesel özellikleri, yol cephe durumu, ana arterlere olan konumu ve mesafesi, ulaşım imkanları, Bafra ilçe merkezi ile olan bağlantıları, civarında yapılan serbest alımlar ve satımlar, serbest piyasa rayiçleri dikkate alındığında; dava konusu arsa için birim m² değerinin; 325-TL olarak belirlendiği, arsanın değerinin= 543,06 m² X 325 TL/m² = 176.495-TL olarak hesaplandığı, Toplam Değerin ise=451.770-TL + 176.495-TL=628.265-TL olarak hesaplandığı, idarenin eylemi nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının; a) ulaşım, b)etkin görünüm ve prestij, c) mimari çözüm olanakları, d) çevre emniyeti ve gürültü kirliliği, e) ekonomik kazanım, f) yapı maliyetleri, g) doğal afetler yönlerinden değerlendirildiği ve ulaşım yönüden %1, etkin görünüm ve prestij yönünden %3, çevre emniyeti ve gürültü kirliliği yönüden %4, ekonomik kazanım yönünden %1 ve doğal afetler yönünden ise %1 olmak üzere davacıya ait arsa ve binada toplam %10 oranında değer kaybı meydana geldiği, Arsanın ve Binanın Toplam Değer Kaybı Bedeli; Bugünkü Değeri = 628.265 TL, Gerçek Değeri = 628.265 TL x (1 + 0,10) = 691.092 TL, Değer Kaybı = 691.092 – 628.265 = 62.827 TL olarak hesaplandığı”, tespitlerine yer verilmiş, söz konusu bilirkişi raporunda dava konusu binanın önüne yapılan katlı yol nedeniyle arka ve ön cephenin değer kaybı oranlarının aynı hesaplandığı görüldüğünden bu hususun nedenlerinin 30/03/2015 tarihli ara kararı ile bilirkişilere sorularak, bu durumu açıklayıcı ek bilirkişi raporu istenildiği, 15/04/2015 tarihinde sunulan ek bilirkişi raporunda da, “dava konusu binanın kuzey tarafında yer alan katlı yola cepheli olan dükkan ve meskenler için değer kaybı oranının %15 olarak belirlendiği, güney tarafında bulunan ve katlı yola cephesi bulunmayan dükkan ve meskenler için değer kaybı oranının %5 olduğu, bina için ortalama değer kaybı oranın ise %10 olduğunun” belirtildiği görüldüğünden, değer kaybı oranında ve sonuç olarak değer kaybı miktarında bir değişiklik olmadığının görüldüğü, anılan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edildiği, bilirkişi raporundaki belirleme ve tespitler mevzuata uygun olarak taşınmazdaki gerçek değer kaybına yönelik olduğundan, taraflarca yapılan itirazlar yerinde görülmeyerek, rapor hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, olayda, Samsun-Sinop Devlet Yolunun Bafra ilçesi … Mahallesinden geçen kısma isabet eden bölümde beton ayaklar üzerine inşaa edilen farklı seviyeli kavşak inşaatının, planlara işlendiği, katlı yol inşasının trafik akışının düzenli bir şekilde sağlanması ve ulaşımın rahat ve verimli bir şekilde yürütülmesi için gerçekleştirildiği, yol projesinin yoğun trafiğin dağıtılarak akıcı hale getirilmesine ve toplumun bir ihtiyacının giderilmesine ilişkin olduğu, ancak, davalı idare tarafından inşa edilen yolun konum, görünüm, manzara, çevre emniyeti ve gürültü kirliliği, doğal afetler gibi kriterler açısından taşınmazda değer kaybına sebebiyet verdiği, yol yapımı nedeniyle taşınmaz sahibinin katlandığı bu külfetinin karşılığı taşınmaz değer kaybının davacıya ödenmesi gerektiği, bu durumda, trafik akışının düzenli bir şekilde sağlanması ve ulaşımın rahat ve verimli bir şekilde yürütülmesi için gerçekleştirilen farklı seviyeli kavşak imalatının, Samsun İli, Bafra İlçesi, … Mahallesi, … ada … sayılı parsele kayıtlı taşınmazda(arsa ve binada) meydana getirdiği değer kaybı karşılığı olan 62.827,00-TL’nin güncel değerin hesap edildiği keşif tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların karşılaştırılması esnasında söz konusu taşınmazların özelliklerinin ayrı ayrı tespit edilerek, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstün veya eksik yönlerinin gerekçeleriyle birlikte tespit edilerek m² birim fiyatlarının belirlenmesi gerektiği, katlı yol yapımının ana yoldaki mevcut trafik yoğunluğunun azaltılması nedeniyle, gerek trafik güvenliğinin sağlanması gerekse gürültü kirliliğinin engellenmesi sayesinde taşınmazlarda değer artışına sebep olduğu; davacı tarafından, benzer konudaki dosyalarda daha yüksek değer kaybı oranları belirlendiği, arsa için belirlenen değerin rayicin altında olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak belirlenen taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın benzer ve farklı yönlerinin neler olduğu ayrıntılı olarak belirtilmeden m² birim fiyatları tespit edilerek dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplanması, emsal alınan taşınmazların imar planında farklı fonksiyonlara sahip olması ve taşınmaz için belirlenen değer kaybı oranlarının ayrıntılı olarak gerekçelendirilmemiş olması nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, Samsun ili, Bafra ilçesi, … Mahallesi, … ada … sayılı parsele kayıtlı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, Samsun-Sinop karayolunun taşınmazın önünden geçen kısma isabet eden bölümde beton ayaklar üzerine inşa edilen köprülü kavşak yapımı nedeniyle, taşınmazda değer kaybına bağlı olarak meydana geldiği ileri sürülen maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 1.000,00 TL (miktar arttırımı sonucu belirlenen 62.827,00-TL) değer kaybının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un görev ve yetkiler başlıklı 4. maddesinin (a) bendinde “Otoyol, Devlet ve il yolları ağına giren karayolları güzergâhları ile bunların değişikliklerine ilişkin planları hazırlamak veya hazırlatmak” Karayolları Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Ancak, idarenin kusursuz sorumluluğu, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür.
Kusursuz sorumluluk sebeplerinden olan “kamu külfetleri karşısında eşitlik” ya da diğer adıyla “fedakârlığın denkleştirilmesi” ilkesi, nimetlerinden tüm toplum tarafından yararlanılan idarenin eylem ve işlemlerinden doğan külfetlerin, sadece belli kişi veya kişilerin üstünde kalması durumunda, bu kişi veya kişilerin uğradığı zararların, kusuru olmasa dahi idarece tazminini öngörmektedir. Risk sorumluluğundan farklı olarak burada, kazalardan kaynaklanmayan, diğer bir deyişle arızi nitelikte olmayan, önceden öngörülebilen zararların tazmini söz konusudur. İdari faaliyetin doğal sonucu olan bu zarar, etki alanı bakımından sınırlı, özel ve olağan dışı nitelik arz etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde ise, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” kuralına yer verilmiştir.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 282. maddesinde; “Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; Samsun ili, Bafra ilçesi, … Mahallesi, … ada … sayılı parsele kayıtlı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, Samsun-Sinop karayolunun taşınmazın önünden geçen kısma isabet eden bölümde beton ayaklar üzerine inşa edilen köprülü kavşak yol yapımı nedeniyle dava konusu taşınmazda meydana getirdiği ileri sürülen değer kaybının ödenmesi istemiyle davalı idareye 01/12/2014 tarihinde idareye başvurduğu, yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine, değer kaybının ödenmesi istemiyle açılan davada, Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlara göre; davacının, dava konusu taşınmazın … ada, … nolu parsel ve parselin üzerinde bulunan bina olduğu, bina için, Bafra Belediyesi tarafından … tarihli, … nolu yapı ruhsatı düzenlendiği, binanın toplam brüt alanının 1369 m² olarak ruhsatlandırıldığının tespit edildiği, değerleme yapılırken maliyet yönteminin kullanılmasının uygun olacağı kanaatine varıldığı, binada, genel olarak toplam %40 oranında yıpranma ve eksik imalat taktir edildiği, binanın zemin katında bulunan iki dükkan ile binanın 1. 2. ve 3. katlarında bulunan ikişer adet meskenden bir adet dükkan ile üç adet meskenin, katlı yolun (viyadüğün) olduğu cephede bulunduğu, diğer bir adet dükkan ile üç adet meskenin binanın arka cephesinde bulunduğu, dava konusu binanın teknik ve imalat özellikleri ile ısınma durumu ve yapı cinsi dikkate alındığında binanın 3. sınıf A grubu yapı sınıfında olduğunun kanaatine varıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2014 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ ve 02/02/1982 tarih ve 17886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan aşınma paylarını gösterir cetvel ile arsa bedelleri ve piyasa alım satım rayiçleri birlikte değerlendirilerek taşınmazın toplam değerinin hesaplandığı, binanın değeri=1369 m² X 550,00 TL/m² X (1-0,40)=451.770,00 TL olarak hesaplandığı, arsanın değeri için ise iki adet emsal satılık arsanın dikkate alındığı, emsal taşınmazların viyadük yapıldıktan sonra satışa sunulduğu, ortalama m² birim değerinin 325,00 TL hesaplandığı, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların ayrık nizam dört kat kullanım alanlı olarak benzer imar durumuna sahip olduğu ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların Samsun Sinop Yoluna cepheli konumda olması hususları ile dava konusu parselin; çevresel ve bölgesel özellikleri, yol cephe durumu, ana arterlere olan konumu ve mesafesi, ulaşım imkanları, Bafra ilçe merkezi ile olan bağlantıları, civarında yapılan serbest alımlar ve satımlar, serbest piyasa rayiçleri dikkate alındığında; dava konusu arsa için birim m² değerinin; 325-TL olarak belirlendiği, arsanın değerinin= 543,06 m² X 325 TL/m² = 176.495-TL olarak hesaplandığı, Toplam Değerin ise=451.770-TL + 176.495-TL=628.265-TL olarak hesaplandığı, idarenin eylemi nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının; a) ulaşım, b)etkin görünüm ve prestij, c) mimari çözüm olanakları, d) çevre emniyeti ve gürültü kirliliği, e) ekonomik kazanım, f) yapı maliyetleri, g) doğal afetler yönlerinden değerlendirildiği ve ulaşım yönüden %1, etkin görünüm ve prestij yönünden %3, çevre emniyeti ve gürültü kirliliği yönüden %4, ekonomik kazanım yönünden %1 ve doğal afetler yönünden ise %1 olmak üzere davacıya ait arsa ve binada toplam %10 oranında değer kaybı meydana geldiği, Arsanın ve Binanın Toplam Değer Kaybı Bedeli; Bugünkü Değeri = 628.265 TL, Gerçek Değeri = 628.265 TL x (1 + 0,10) = 691.092 TL, Değer Kaybı = 691.092 – 628.265 = 62.827 TL olarak hesaplandığı”, tespitlerine yer verilmiş, söz konusu bilirkişi raporunda dava konusu binanın önüne yapılan katlı yol nedeniyle arka ve ön cephenin değer kaybı oranlarının aynı hesaplandığı görüldüğünden bu hususun nedenlerinin 30/03/2015 tarihli ara kararımız ile bilirkişilere sorularak, bu durumu açıklayıcı ek bilirkişi raporu istenildiği, 15/04/2015 tarihinde sunulan ek bilirkişi raporunda da, “dava konusu binanın kuzey tarafında yer alan katlı yola cepheli olan dükkan ve meskenler için değer kaybı oranının %15 olarak belirlendiği, güney tarafında bulunan ve katlı yola cephesi bulunmayan dükkan ve meskenler için değer kaybı oranının %5 olduğu, bina için ortala değer kaybı oranın ise %10 olduğunun” belirtildiği, davacının 20/05/2015 havale tarihli miktar artırım dilekçesi ile talebini 62.827,00-TL’ye yükselttiği ve İdare Mahkemesince söz konusu miktarın keşif tarihinden (26/11/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunun tetkikinden; emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın benzer ve farklı yönlerinin neler olduğu ayrıntılı olarak belirtilmeden m² birim fiyatları tespit edilerek dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplandığı, emsal alınan taşınmazların imar planında farklı fonksiyonlara sahip olduğu, köprülü kavşak yapılmasından önce ve sonrasında o bölgedeki yapılarda köprülü kavşak yapılmasıyla birlikte herhangi bir değer artışı veya azalışı olup olmadığı hususu araştırılmaksızın zarar hesabı yapıldığı, dava konusu taşınmaz ile köprülü kavşak arasında ne kadar mesafe bulunduğu ve aradaki mesafenin dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplamasında esas alınan kriterlere etkisinin ne düzeyde olduğunun belirlenmediği, taşınmaz için belirlenen değer kaybı oranlarının ayrıntılı olarak gerekçelendirilmediği, ayrıca taşınmazın alım satım işlemine tabi rayiç bedelleri belirlenirken daima arsa payı bedeli ile yapı bedeli toplamı olarak tek bir değer belirlenmesi gerekirken bağımsız bölümler için arsa payının ayrı yapı bedelinin ayrı hesaplanmasının taşınmazın serbest piyasa rayiçlerini yansıtmayacağı ve yapılacak olan bu değerlendirme ile bir ana taşınmazdaki farklı cephe, kat ve konumlardaki bağımsız bölümler arasında ki şerefiye farklarının değerlendirilmesininde mümkün olmayacağı tespit edilmiştir.
Yukarıda ki açıklamalar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu olayda, Samsun-Sinop karayolunun davacıya ait Samsun ili, Bafra ilçesi, … Mahallesi, … ada … sayılı parsele kayıtlı taşınmazın önünden geçen kesiminde, köprülü kavşak düzenlemesine ilişkin imar planı değişikliği ve bu plana göre de köprülü kavşak çalışmalarının yapıldığı anlaşıldığından, davacının dava konusu taşınmazı edindiği / inşa ettiği tarih itibarıyla köprülü kavşak düzenlemesi ile ilgili imar planı ve notlarındaki durumun ne olduğunun tespit edilmesi, şayet imar düzenlemesinde söz konusu yapı (köprülü kavşak) öngörülmüş ve davacı tarafından buna rağmen taşınmaz edinilmiş / inşa edilmiş ise idarenin herhangi bir tazminat yükümlülüğünün doğmayacağı, aksi durumun geçerli olması halinde ise, taşınmazın meri imar planındaki kullanım fonksiyonu, üzerindeki yapının hukuki durumu ve köprülü kavşağın taşınmaz üzerindeki etkisi, taşınmazın kullanımı ve ulaşım olanaklarına göre değer kaybı tespit edilerek, ayrıca davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve herhangi bir zarar söz konusu ise, zararın özel ve olağan dışı bir zarar olup olmadığı hususları araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.