Danıştay 10. Daire, Esas No: 2015/2299, Karar No: 2020/7224
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2015/2299 E. , 2020/7224 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2299
Karar No : 2020/7224
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 11/10/2009 tarihinde yapılan Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Sınavına katılarak başarılı olan ve Lisans Belgesi alarak Lisansl Harita Kadastro Mühendislik Bürosu faaliyetinde bulunmakta iken, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı lisans sınavının iptaline dair kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 27/12/2012 tarih ve E:2012/904, K:2012/7006 sayılı kararıyla onanması üzerine, Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürosu faaliyeti durdurulan davacı tarafından; davalı idarece 01/12/2013 tarihinde yeniden yapılan sınavda başarısız sayılması üzerine, 11/10/2009 tarihinde yapılan sınavın iptal edilmesinde davalı idarenin ağır ihmal ve kusuru bulunduğu, 01/12/2013 tarihinde yeniden yapılan sınavın ise ilk sınava başvuru yapan adaylarla sınırlı yapılması gerekirken tüm adaylara açık olarak yapıldığı iddialarıyla tüm bu süreçte uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 42.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacı tarafından, lisanslı harita kadastro mühendislik bürosu faaliyetinin durdurulması nedeniyle uğradığı gelir kaybı ile söz konusu faaliyet için yaptığı bir kısım harcamalardan oluşan maddi zararlarının davalı idarece tazmini istenilmekte ise de; davacının faaliyette bulunduğu dönemde harcamalarına karşılık talep ettiği tazminat miktarından daha fazla tutarda kazanç elde ettiği ve ayrıca bu masraflar neticesinde birtakım unsurlara malik olduğu, yine davacının hukuka aykırı bulunarak iptal edilen sınava dayalı bir Lisans hakkı bulunmadığından gelir kaybı bakımından hukuken kabul edilebilir haklılığının olmadığı, bununla birlikte davacının söz konusu faaliyetinin durdurulmasının yukarıda ifade edilen yargısal sürecin neticesi olduğu, nitekim davacı tarafından bu süreçte tesis edilen işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların retle sonuçlandığı, sonuç olarak davacının tazminat istemine ilişkin tüm süreç değerlendirildiğinde davacının iş bu davada maddi tazminat ödenmesini gerektirecek bir zararından söz edilemeyeceği gibi olayda davalı idarenin yargı kararını uygulamaya dönük hukuka uygun tesis etmiş olduğu işlemler sonucunda maddi tazminat ödenmesini gerektiren koşulların oluşmadığı ve dolayısıyla dava konusu işlem nedeniyle davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurunun da bulunmadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin; davacının zarara uğradığını ileri sürdüğü davalı idare işlemleri nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi için gerekli koşullar oluşmadığından da davacının manevi tazminat talebinin karşılanmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, sınavın kendisinin hiçbir kusuru olmadan, idarenin sınav kılavuzu ile çelişkili sınav kitapçığı tanzim etmesi nedeniyle iptal edildiği, davalı idarenin kusurlu olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davanın Reddine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesinden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı ile reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine A.A.Ü.T.’nde belirtilen maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesinden;
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
28/12/2013 tarih ve 28865 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 12. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü Mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde ise; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, 42.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 4.920,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ve duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “maddi tazminat yönünden nisbi olarak belirlenen 4.920,00 TL” ibaresinin “maddi tazminat yönünden maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının reddedilen maddi tazminat yönünden aleyhine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “maddi tazminat yönünden nisbi olarak belirlenen 4.920,00 TL” ibaresinin “maddi tazminat yönünden maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.