Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/3527, Karar No: 2020/4041

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3527 E. , 2020/4041 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2020/3527
    Karar No:2020/4041

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

    2- … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … ada, … numaralı parselde bulunan Blok No:…, No:… (Kapı No:….)’de yer alan kamu konutu niteliğindeki bağımsız bölümün satış ihalesinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapmakta iken uyuşmazlık konusu kamu konutunun davacıya tahsis edildiği, davacının kurumlar arası nakil yoluyla bu kurumdaki görevinden başka bir göreve atanması sebebiyle kadrosu ile birlikte 20/01/2017 tarihi itibarıyla Bakanlıktaki görevinden ayrıldığı, tahsisin sona erdiği ve konutu tahliye etmesi gerektiği hususunun idarenin … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve …,… tarih ve … sayılı yazılarıyla davacıya bildirildiği, davacı tarafından bu işlemlerin iptali istemiyle dava açılmadığı, uyuşmazlık konusu kamu konutunun davacı adına yapılan tahsisinin ihale tarihi itibarıyla sona erdiği anlaşıldığından davacının söz konusu kamu konutunda öncelikli alım hakkı sahibi olmadığı, dava konusu ihalenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda belirlenen esas ve usullere göre ilan yoluyla duyurulduğu, ihalenin açık teklif usulüne göre isteklilerin ihale komisyonu önünde tekliflerini sözlü olarak belirtmeleri suretiyle yapıldığı, anılan Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüldüğü, dava konusu satış ihalesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale yapıldığı tarihte ihale konusu konutta oturmakta olduğu, satış ihalesine ilişkin bilgilerin ilan tarihinden önce tarafına bildirilmesi gerektiği, kendisine böyle bir bildirimin yapılmadığı, ihaleye ilişkin bilgileri ilan yoluyla öğrenmesi üzerine ihaleye katıldığı, kamu konutu üzerinde öncelikli alım hakkına sahip olduğu, kurum değiştirmiş olsa bile kamu görevlisi olma sıfatının devam ettiği, öncelikli alım hakkına sahip olmak için “fiilen oturma” ve “tahsis” şartlarından yalnızca birisinin var olmasının yeterli olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, ihale konusu bağımsız bölümün Millli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli olduğu, anılan idare tarafından ön alım hakkı sahibi olmadığı bildirilen davacıya ihale sonucuna ilişkin tebligat yapılmadığı, en yüksek bedeli teklif eden ve ihale üzerinde kalan kişiye tebligat yapıldığı;
    Davalı Ankara Valiliği tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihale konusu kamu konutu için öncelikli alım hakkı sahibi bildirilmediği, davacının anılan Bakanlıktaki görevinden ayrılmış ve başka bir kuruma atanmış olması sebebiyle ihale konusu kamu konutunun tahsisinin sona erdiği, tahliyeye ilişkin tebligatlara rağmen davacının kamu konutunu tahliye etmediği, “tahsis” ve “fiilen oturma” şartlarını aynı anda sağlamayanların ön alım hakkı sahibi olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir