Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/7199, Karar No: 2020/6711
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/7199 E. , 2020/6711 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/7199
Karar No : 2020/6711
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Müteahhitlik faaliyeti ile iştigal eden davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa olunan binadaki bağımsız bölümlerden 2008 yılında yapılan 4 adet taşınmaz satışının davacı adına arsa sahiplerince gerçekleştirildiği ve davacı tarafından bu satışların beyan dışı bırakıldığından bahisle 2008/9 dönemi için re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının Çankaya İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan arsa karşılığı arsa sahipleri ile 05/04/2004 tarihinde kat karşılığı satış vaadi ve inşaat sözleşmesinin yapıldığı, bunun sonucunda yapılan binadaki bağımsız bölümlerin müteahhit ile arsa sahipleri arasında paylaşıldığı, 2 adet dairenin arsa sahiplerinden … adına kayıtlı olduğu bu bağımsız bölümlerin 2013 tarihinde satıldığı, 2008 tarihinde … tarafından gerçekleştirilen taşınmaz satışlarının müteahhit adına yapıldığına ilişkin vergi dairesine dilekçe verilmesi üzerine sözkonusu satışların davacı müteahhit adına yapıldığından hareketle, bu satışlardan bir adetine ilişkin olarak arsa sahiplerinden … nezdinde düzenlenen tutanak ile tespit edilen satış tutarının diğer satışlara teşmil etmek suretiyle bulunan matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılmışsa da, davacı tarafından dilekçe ekinde ibraz edilen belgeler incelendiğinde, arsa sahipleri ile 2004 yılında imzalanan inşaat sözleşmesinin Ankara 9. Noterliğinde düzenlenen 23/03/2006 tarihli düzenleme şeklindeki fesihname ile karşılık olarak fesih edildiği dikkate alındığında davacı müteahhit firmanın satış tarihi itibariyle söz konusu taşınmazla hukuki bağı kalmadığı, sırf arsa sahiplerinden birinin verdiği dilekçeye istinaden başkaca harici bir araştırma yapılmaksızın dilekçe sahibinin kendi hissesine düşen bağımsız bölümlerden daha fazla yapılan satışın davacı adına yapıldığının ortaya konulamadığı, bu durumda, arsa sahiplerince yapılan taşınmaz satışlarının davacı adına yapıldığının haricen bir araştırma yapılmaksızın, aynı zamanda mükellef olan davacının hesapları incelenmeden ve dilekçedeki iddialar doğrultusunda ifadesine başvurulmadan farazi değerlendirmeler sonucunda yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gayrimenkullerin elden çıkarılmalarından doğan kazancın niteliğinin belirlenmesinin önemli olduğu, bir ticari organizasyonun varlığından bahsedebilmek için işletmenin gelir sağlama hedefi, devamlılık ve işletmenin etkinlik çapının belirli bir sınırı aşmasının gerektiği, gayrimenkul alım satım inşa işlerinin bir vergilendirme döneminde birden çok kez yinelenmesi ya da birden fazla vergilendirme döneminde işlem yapılması halinde devamlılık koşulunun gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, ticari faaliyetin objektif ölçülerini karşıladığı ve ticari amaçla satılmadığının ispatlayıcı vesikalarla ortaya konulamadığı durumlarda, bu işlemlerin ticari nitelik arzetmediği şeklindeki hükümlerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.