Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/9351, Karar No: 2021/6

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/9351 E. , 2021/6 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/9351
    Karar No : 2021/6

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sigorta A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …
    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    DİĞER (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. …,
    Av. …,
    Av. …
    2- … Genel Müdürlüğü
    VEKİLLERİ : Av. …, Av. …, Av. …
    3- … Belediye Başkanlığı
    VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

    İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının davacı tarafından esastan, davalı idarelerden Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Samsun ilinde 04/07/2012 tarihinde yağan yağmur nedeniyle meydana gelen sel felaketinden dolayı, Samsun ili, Canik ilçesinde bulunan … Alışveriş Merkezindeki sigortalısına ait işyerinde meydana geldiği iddia edilen maddi zararlara karşılık sigortalıya ödenen 916.593,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 22/03/2016 tarih ve E:2015/3846, K:2016/1601 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle davacı sigorta şirketince, sigortaladığı işyerinin imara ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunup-bulunmadığının tespitinden sonra sigorta sözleşmesi yapılmasının, sözleşmenin geçerliliğini etkileyen yasal bir zorunluluk olduğu, sigortacının sigortalayacağı işyerinin kanunen bulunması gereken ruhsatlar ve/veya izinlerine ilişkin bir araştırma yapmaksızın, sigortalaması halinde, basiretli bir tacir gibi hareket etmemesi nedeniyle ağır kusurlu olacağı, bu kusurlu fiilin davalı idareler tarafından kamu hizmetlerinin sunulması sırasında işlenen kusurlu fiiller ile zarar arasındaki illiyet bağını keseceği ve sigortacının ağır kusuru nedeniyle zararın tamamından tek başına sorumlu olacağı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı şirket tarafından, davacı şirket ile sigortalısı arasındaki sözleşmenin dava konusu hasarın meydana geldiği tarih itibarıyla geçerli ve yürürlükte olduğu, sigorta sözleşmesinin geçerlilik unsurlarının, riziko, sigorta konusu, bedeli, süresi, koşulları ve prim üzerinde tarafların anlaşmasından ibaret olduğu, zararın, davalı idarelerin hizmet kusuru sebebiyle meydana geldiğinin dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu, davalı idarelerin belediye sınırları içerisinde dere ıslah çalışmaları yapma ve sonraki süreçte ıslah edilen derelerin ıslah ilkelerine uygun olarak kullanımı denetleme görevi bulunduğu halde bu görevin kusurlu biçimde yürütüldüğü, dava konusu zararın hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince tazmini gerektiği, dava konusu olayda davalı idarelerin hem hizmet kusuru hem kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, söz konusu işyerinin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesiyle işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunduğu, kiracı konumunda olduğu işyerinin bulunduğu alışveriş merkezinin açılışından çok kısa bir süre sonra hasarın gerçekleştiği, zarara sebebiyet veren olayın oluşumu ile imar hukukundan kaynaklanan yükümlülükler arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    Davalı Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından, bakılan davanın esastan reddedilmesi sebebiyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, davaya konu sigortalı işyerine ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının meydana gelen sel olayından sonraki bir tarihte düzenlendiği, davacı şirketin sigorta sözleşmesi akdettiği işyerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunup bulunmadığını araştırmamasının ağır kusur olduğu, zarar ile illiyet bağının bu ağır kusur ile kesildiği savunulmaktadır.
    Davalı Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu olayda dava dışı sigortalananın işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığından davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetli olduğu, Danıştay içtihatlarının da bu yönde olduğu savunulmaktadır.
    Davacı ve diğer davalı idareler tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesinin 4. fıkrası uyarınca onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
    Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
    Temyiz istemine konu yapılan karar, Danıştay Onuncu Dairesinin 22/03/2016 tarih ve E:2015/3846, K:2016/1601 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiğinden, usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı ve davalı idarelerden Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün temyiz istemlerinin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
    3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
    4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir