Danıştay 2. Daire, Esas No: 2020/1177, Karar No: 2021/86
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2020/1177 E. , 2021/86 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1177
Karar No : 2021/86
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Anadolu Meslek Lisesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, kurumlararası nakil yoluyla Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı Edirne Bölge Müdürlüğü, … Öğrenci Yurduna yurt müdürü olarak atanan davacının, sınavsız olarak yurt müdürü kadrolarına yapılan atamaların dayanağı Yönetmelik hkmünün Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, atamaların ise, … İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlarla yürütmesinin durdurulması üzerine, yurt müdürlüğü kadrosundan alınarak, yurt yönetim memuru olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay İkinci Dairesinin 19/03/2018 günlü, E:2016/8970, K:2018/1778 sayılı bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 10/03/2020 günlü, E:2019/2459, K:2020/1449 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından; yurt müdürlüğü kadrolarına yapılan atamalara yönelik yargı kararının uygulanmasının, eski görevi olan öğretmenliğe iade edilerek uygulanması gerektiği, kazanılmış hakkının ihlal edildiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi, 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
1. Karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, karar düzeltme aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 07/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Anayasanın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez…” hükmü yer almaktadır.
İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre gecikmeksizin işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olması aynı zamanda “Hukuk Devleti” ilkesinin de bir gereğidir. Anayasanın 2. maddesinde yer alan bu ilke uyarınca idarenin mahkeme kararlarını “aynen” ve “gecikmeksizin” uygulamakla yükümlü olduğu açıktır.
Diğer taraftan; idare hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumu ortaya koyar. Başka bir ifadeyle, iptal kararları, iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir. Konuya yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar açısından yaklaşıldığında, bu tür kararlar ile iptal kararları arasında temelde bir fark bulunmamaktadır. Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar ile iptal kararları arasında temelde bir fark bulunmamaktadır. Yürütmenin durdurulmasına iişkin kararlar ile iptal kararlarının her ikisi de, dava konusu işlemden önceki hukuki durumu geri getirmekle birlikte, yürütmenin durdurulması kararları; idari işlemin yürürlüğünü askıya alan ve geçici nitelikte olan (davanın esası hakkında karar verilmesiyle kendiliğinden son bulan) kararlardır. Ancak, şu hususun hemen belirtilmesi gerekir ki; idari işlemin yürürlüğünü askıya alma durumu, idari işlemin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlamak suretiyle olmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının … Anadolu Meslek Lisesi’nde öğretmen olarak görev yapmakta iken, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü işlemiyle … Öğrenci Yurdu’na yurt müdürü olarak atandığı; bu görevi devam ederken sınavsız olarak yurt müdürü kadrolarına yapılan atamaların dayanağı Yönetmelik hükmünün “Yurt Müdürlüğü” kadrolarını da kapsayan maddesi hakkında, Danıştaş 5. Dairesinin 02/10/2012 tarih ve E:2012/4736 sayılı kararı ile yürütmesinin durdurulması kararı verildiği, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: … sayılı kararı ile de, anılan Danıştay kararı neticesinde hukuka aykırı hale geldiği anlaşılan 32 adet yurt müdürünün sınavsız olarak atanmasının iptal edilerek mevzuata uygun bir şekilde yeniden atamasının yapılması gerektiği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdiği, bu mahkeme kararlarının ardından Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, davacının, … Öğrenci Yurdu Müdürlüğü görevinden aynı yurttaki yurt yönetim memurluğu görevine atandığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Danıştay 5. Dairesinin ve … İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararlarının gereği yerine getirilerek davacının Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce atamasının gerçekleştirildiği ve anılan idare tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na bir talepte bulunulmadığı ve tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı belirtilmekte ise de, yukarıda yer verilen Danıştay 5. Daire Başkanlığının verdiği yürütmeyi durdurma kararı sonrasında İdari işlemin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlamak gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Belirtilen hukuki duruma göre iptal kararının gereği olarak ilgilinin önceki görevi olan öğretmenliğe ve görev yaptığı kurum olan Milli Eğitim Bakanlığına atanması gerektiği, zira, anılan iptal kararının ilgisi bulunan tüm idareler açısından bağlayıcı olduğu ve uygulanma zorunluluğu bulunduğu anlaşılmakta olup, yargı kararının yerine getirilmesinin dönem ve süre koşuluna bağlanmasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı açık bulunduğundan, davacının karar düzeltme isteminin kabul edilerek, Dairemizce verilen onama kararının kaldırılması ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.