Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/12230, Karar No: 2021/41
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/12230 E. , 2021/41 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12230
Karar No : 2021/41
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesindeki kamu çalışanlarının faaliyet yürüttüğü servislerde uygulanan kameralı takip sistemine son verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 08/06/2015 tarih ve E:2013/7429, K:2015/2773 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle kameralı takip sistemi ile davalı kurumca amaçlanan kamu yararı arasında orantılılık bulunmadığından bu uygulamanın anayasal ilke olan ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği, Anayasa’nın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği, değişik 20/3. maddesinde de, kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceğinin belirtildiği, ancak konuyla ilgili bu aşamada yasal bir düzenlemenin yapılmadığı, olayda, kamu çalışanlarının faaliyet yürüttüğü servislerde güvenlik ve suçun önlenmesi sebebiyle uygulanan kameralı takip sistemi uygulamasının, kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesi kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; uygulamanın sınırlarını usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması gözönüne alındığında, temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı sendikanın dava açma ehliyetinin olmadığı, hizmet birimlerinde kurulan kamera sisteminin tamamen çalışanların, hizmet alan vatandaşların ve hizmet binasının güvenliğini sağlamak amacıyla kurulduğu, çalışanların özel hayatına müdahale oluşturmayacak şekilde yerleşim yapıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlığın esasını, kamera sistemi ile yapılan izlemenin kamu düzeninin ve güvenliğin sağlanması amacının gerçekleştirilmesi ile temel hak ve hürriyetlerden biri olan özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında kamusal özel hayata müdahalenin sınırlarının çizilmesi hususlarının dengelenmesi ve ölçülülük ilkesine uygun davranılmasının denetlenmesi oluşturmaktadır.
Kamu çalışanlarının faaliyette bulundukları hizmet binalarının giriş-çıkış kapıları, binanın bulunduğu alanı çevreleyen duvar ya da çit bölümleri, binaları ve birimleri birbirine bağlayan koridorlar, açık ve kapalı otoparklar gibi güvenliğin önem taşıdığı yerlerin izlenmesinin, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması amacına hizmet ettiği ve bu yönüyle hukuka aykırı olmadığı açıktır.
Buna karşın, yukarıda belirtilen alanlar dışında günlük iş ve işlemleri yürüten kamu çalışanlarının çalışma odalarını ve servisleri görüntüleyecek şekilde kamera yerleştirilmesi durumunda, kamu düzeni ve güvenlik amacını aşan uygulamanın, kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği” kapsamında hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Ayrıca, dava konusu işlem tarihi itibarıyla kamera ile yapılan izlemenin sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren ve alınan görüntülerin başka amaçla kullanılmayacağına dair bir güvence içeren yasal bir düzenleme ve dayanak bulunmaması da dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu göstermektedir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bu durumda, temyize konu Mahkeme kararının yukarıda belirtilen açıklamayla onanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki .. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.