Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2019/2053, Karar No: 2021/2
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/2053 E. , 2021/2 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2053
Karar No : 2021/2
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …’i temsilen … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Valiliği – …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onikinci ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 29/01/2019 tarih ve E:2018/4541, K:2019/444 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmı ile karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmın vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan davacının, Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği uyarınca 50 dakikalık ders saati üzerinden çalıştığını, bu çalışmasının fazla mesai ücreti veya izin verilmesi suretiyle karşılanması gerektiğini ileri sürerek yapmış olduğu 12/05/2009 tarihli başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Ankara Valiliği işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 08/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (m) bendinde yer alan “Çalışma Saati Süresi: Okul öncesi eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin günlük çalışma saatleri ile aylık ve ek ders ücretlerinin hesaplanmasına esas olan 50 dakikalık süreyi,” ibaresi ile “Temel Çalışma Kuralları” başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar için düzenlenen eğitim etkinliklerinin aralıksız olması esastır. Bir çalışma saati süresi 50 dakikadır.” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onikinci ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 29/01/2019 tarih ve E:2018/4541, K:2019/444 sayılı kararıyla;
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Çalışma Saatleri” başlıklı 99. maddesinde; memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğu ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma sürelerinin tespit edilebileceği düzenlemesinin yer aldığı;
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 19. maddesinde; okul öncesi eğitimin, mecburi ilköğretim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsadığı, bu eğitimin isteğe bağlı olduğu, 21.maddesinde; okul öncesi eğitim kurumlarının nerelerde ve hangi önceliklere göre açılacağının Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceğinin hükme bağlandığı;
1739 sayılı Kanun’la verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan 08/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 20/02/2006 tarih ve 26086 ssayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen (m) bendinde; “Çalışma Saati Süresi: Okul öncesi eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin günlük çalışma saatleri ile aylık ve ek ders ücretlerinin hesaplanmasına esas olan 50 dakikalık süreyi ifade eder.”, “Temel Çalışma Kuralları” başlıklı 8. maddesinin 27/10/2007 tarih ve 26683 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen 3. fıkrasında; “Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar için düzenlenen eğitim etkinliklerinin aralıksız olması esastır. Bir çalışma saati süresi 50 dakikadır. ” düzenlemelerinin yapıldığı;
Devlet memurlarının haftalık çalışma sürelerinin tüm kamu personeli açısından tek bir esasa bağlanmadığı, kurumların veya görülen hizmetin özelliklerine göre farklı çalışma esası ve sürelerinin belirlenebileceğinin ilke olarak kabul edildiği; bu doğrultuda okul öncesi eğitimin daha yararlı ve etkin bir biçimde yürütülmesi için temel çalışma kurallarının belirlenmesi yoluna gidildiği;
Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar için düzenlenen eğitim etkinliklerinin aralıksız olmasının, küçük çocuk ile eğitici bağlantısının kesintiye uğramamasını zorunlu kılan, yürütülen görevin doğal özelliğinden kaynaklandığı; günlük eğitim etkinliklerinde ders saatinin 50 dakika olarak hesaplanmasının da hizmetin özelliği ve niteliği göz önüne alınmak suretiyle belirlendiği;
Bu durumda, Kanun hükümleriyle verilen yetki ve görev uyarınca düzenlenen dava konusu Yönetmelik’te; yasal düzenlemelere, kamu yararı ve hizmet gereklerine hukuka aykırılık bulunmadığı;
Ayrıca, okul öncesi eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin çalışma saati süresinin 50 dakika olarak belirlenmesi ve eğitim etkinliklerinin aralıksız olması karşısında ilkokul öğretmenlerinin ders saati süresinin 40 dakika olmasının, okul öncesi eğitim kurumlarında verilen hizmetin özelliği ve niteliğinden kaynaklandığı göz önüne alındığında, söz konusu düzenlemenin eşitlik ilkesi ve angarya yasağına aykırı olmadığı sonucuna ulaşıldığı;
Öte yandan, dava konusu Yönetmeliğin 26/07/2014 tarih ve 29072 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 95. maddesiyle yürürlükten kaldırılması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığı;
Dava konusu bireysel işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin, işlemin dayanağı olan ve dava konusu edilen düzenlemelerinin hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığından, bu düzenlemelere dayanılarak tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmelik düzenlemeleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bireysel işlem yönünden davanın reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.475,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığına verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle bireysel işlemin hukuki dayanağı kalmadığından, bu kısım hakkında da karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği, öte yandan karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kararın ret kısmı ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik kısmın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onikinci ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunca verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Müşterek Kurul kararının temyizen incelenen kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik kısım nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onikinci ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 29/01/2019 tarih ve E:2018/4541, K:2019/444 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ve vekalet ücretine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 13/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.