Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/6683, Karar No: 2021/51

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/6683 E. , 2021/51 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/6683
    Karar No : 2021/51

    Kararın Düzeltilmesini İsteyen: … İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    Vekilleri : Av. …-Av. …

    Karşı Taraf : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…

    İstemin Özeti : Davacı adına, bir kısım ürünlerde dönem sonu stoklarını hatalı belirlediği, üretimde kullanılan hammadde üzerinden yapılan randıman incelemesi sonucunda mamul satışından kaynaklanan hasılatının bir kısmını ise kayıt dışı bıraktığı yolunda saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2014 yılının Nisan dönemi için re’sen salınan gelir (stopaj) vergisi ile tekerrür hükümleri nedeniyle artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasını; dava konusu gelir (stopaj) vergisinin matrahı yönünden bağlı bulunduğu 2013 yılı için re’sen salınan kurumlar vergisi, Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kaldırıldığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararını; dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin matrahı yönünden bağlı bulunduğu 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi tarhiyatını kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararı, Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2016/12695, K:2019/2985 sayılı kararıyla bozulduğundan ve sözü geçen bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu tarhiyatı etkileyeceğinden, temyize konu kararı söz konusu karardaki esaslar doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2016/12670, K:2019/2591 sayılı kararının; boş kovanın alış miktarı üzerinden fire oranı hesaplanması gerekirken üretime sevk edilen miktara fire oranının uygunlanmasının hatalı olduğu, kapsül ve tapa randımanının yanlış hesaplandığı, depolama firesinin dikkate alınmadığı, saçma, barut ve şavretinle ilgili randıman hesabı yapılmadığı, eksik incelemeye dayalı cezalı vergi salındığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.

    Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : Davacının, defter kayıtları ve bu kayıtlarla ilgili vesikaların noksan, usulsüz ve karışık olduğu yolunda bir saptamada bulunulmaksızın, Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü bendinde yazılı re’sen tarh nedeninin varlığından söz edilemeyeceğinden ve başka bir re’sen tarh sebebi de bulunmadığından, belirlenen matrah farkına göre yapılan vergilendirmede hukuka uygunluk bulunmadığı düşüncesiyle kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Danıştay Üçüncü Dairesince verilen kararın kaldırıldıktan sonra vergi mahkemesi kararına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle Danıştay Üçüncü Dairesinin 15/04/2019 tarih ve E:2016/12670, K:2019/2591 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmış, 30. maddesinde de; resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentlerinde sayılan hususlar re’sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
    Bu hükümler, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların incelenmesini, bu kayıt ve vesikalarda vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karışıklıklar bulunuyorsa bunların açıkça ortaya konulması gerektiğini öngörmekte olup, Merkezi Risk Analizi kapsamında incelemeye alınan davacı şirket hesapları üzerinden yalnızca randıman hesabı yapılmak suretiyle tespit edilen kayıt dışılık nedeniyle tarhiyat önerildiği, başkaca eleştirilecek bir husus bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
    İnceleme elemanınca, işletmenin uğraş konusu itibarıyla vergi matrahının oluşumunu etkileyecek olan ortalama fire oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda tespit edilen kayıtdışı hasılat nedeniyle defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığı kabul edilmiş ise de, davacının, defter kayıtları ve bu kayıtlarla ilgili vesikaların noksan, usulsüz ve karışık olduğu yolunda bir saptamada bulunulmaksızın, Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü bendinde yazılı re’sen tarh nedeninin varlığından söz edilemeyeceğinden ve başka bir re’sen tarh sebebi de ortaya konulamadığından, belirlenen matrah farkına göre yapılan vergilendirmede hukuka uygunluk görülmemiş olup yazılı gerekçeyle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle temyiz istemin reddine, 19/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X)-KARŞI OY:

    Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen iddialar Daire kararının düzeltilmesini gerektirecek durumda bulunmadığından istemin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir