Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/3260, Karar No: 2021/180
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3260 E. , 2021/180 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3260
Karar No:2021/180
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Ürünleri İnşaat Otomotiv Tarım Hayvancılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde, davacının son kullanıcıya ait akaryakıtı tesisinde muhafaza etmek suretiyle sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyette bulunduğundan bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 61.638,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı yazı ile bildirilen … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin 26/12/2019 tarih ve E:2014/1679, K:2019/4675 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davalı idare tarafından davacı şirkete gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile … tarih ve … sayılı Kurul kararı gereğince, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde akaryakıt temin ettiğinden bahisle yazılı savunmasının sunulması istenildiği, davacı şirket tarafından verilen savunma dilekçesinde, dağıtıcı dışında akaryakıt temin edilmediğinin belirtildiği, ancak dava konusu Kurul kararıyla, davacı şirket tarafından, sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyette bulunulduğu gerekçesiyle idarî para cezası verildiğinin anlaşıldığı, savunma hakkının, sadece iddia karşısında yargı yerlerinde açılan davalarda yapılan savunmayı değil, aynı zamanda yaptırım uygulanana kadar geçen sürece ilişkin olarak ilgilisine isnat edilen fiillere karşı yapılacak savunmayı da kapsadığı, bu itibarla, idarî yaptırım kararları öncesinde ilgilisinden savunma istenilmesinden sonra, idarî yaptırıma esas alınacak savunma istemine konu olayla ilgili farklı bir eyleme yönelik isnadın ortaya çıkması hâlinde, söz konusu eylem için yeniden savunma istenilmesi ve idarî yaptırım uygulanıp uygulanmayacağına bundan sonra karar verilmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda, davacıdan savunma istenilen eylem ile idarî yaptırım uygulanan eylemlerin birbirinden farklı olduğu, bu durumun, Anayasa’da belirtilen hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği anlaşıldığından, davacıya usulüne uygun olarak savunma isteme yazısı tebliğ edilmeden ve usulüne uygun olarak savunma alınmadan tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harca tabi olmadıkları hâlde aleyhlerine harca hükmedildiği, davacı şirketin yazılı savunmasında öne sürülen gerekçelerin idari para cezası düzenlenen fiili kapsadığı, davacının yazılı savunmada ileri sürdüğü hususların tamamının Kurul tarafından incelendiği ve şirketin haklı olmadığının değerlendirildiği, yazılı savunma istemine dair Kurul kararında belirtilen fiile karşılık kanunda öngörülen idari para cezasından daha az idari para cezası verilmesini gerektiren fiile göre değerlendirme yapılarak idari para ceza düzenlenmesinin savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.