Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/8025, Karar No: 2021/436
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/8025 E. , 2021/436 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/8025
Karar No : 2021/436
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Tarım Enerji Hayvancılık Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen 2009/6,8,9,10,11 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaf konusu dönemde davacının fatura aldığı mükellef … Nakliyat Med. Paz. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden, anılan mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal alımı veya hizmet teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğunun anlaşıldığı ayrıca, davacı kurum adına düzenlenen faturaların herhangi bir mücbir sebep gösterilmeksizin inceleme elemanına ibraz edilmemiş olduğu görüldüğünden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından eksik inceleme ve yetersiz tespitlere dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından redde ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Nakliye Medikal Paz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve… sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; inşaat malzemelerinin toptan ve perakende satışı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, şirket ortaklarından …’ın hisselerini 07/09/2006 tarihinde …’a, …’ın bütün hisselerini 07/11/2007 tarihinde …’a devrettiği, …’ın da bütün hisselerini 05/02/2013’de …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, … ve … hakkında olumsuz bir tespitin bulunmadığı,1 şirkete daha ortaklıklarının bulunduğu, 07/12/2005 tarihli yoklamada; 01/12/2005’de işe başladığı, iş yerinin 400 TL kira bedeli olduğu, bir sigortalı işçi bulunduğu, 06/02/2012 tarihli yoklamada, mükellefin bildirdiği adresten ayrıldığı, aynı adreste SMMM …’ın faaliyet gösterdiği, defter, belge isteme yazısının şirket adresinde 10/04/2014 tarihinde adreste başka bir mükellefin olduğu, tanınmadığı nedeniyle tebliğ edilemediği, …’ın adresine de aynı yazının tebliği amacıyla gidildiği ancak adreste bulunamadığından tebliğ edilemediği, 2009 ila 2013 arası defterlerini tasdik ettirdiği, KDV ve muhtasar beyannamelerini verdiği, 2009 ila 2012 arası geçici vergi beyannamelerini verdiği, 2.240.175,59 TL ödenmemiş vergi borcu bulunduğu, 14/11/2012 tarihine kadar işçi çalıştırdığını bildirdiği ancak 2006/2. aydan itibaren bildirilen işçilerin prim ödemelerinin yapılmadığı, muhasebecisi …’in ödemeleri düzenli yapmadıklarından çalışmayı bıraktıklarını ifade ettiği, şirket adına kayıtlı malvarlığı bulunmadığı, 2009 yılı mal alış toplamına isabet eden sahte fatura kullanma oranının %77 olduğu, 2009 ila 2011 yıllarında 3.174.899,68 TL ‘lik KDV matrahı beyan etmesine karşılık 2.720,12 TL Ödenecek KDV beyan ettiği, KDV yönünden en son beyannameyi Kasım/2012’de verdiğinden 30/11/2012 itibariyle mükellefiyetine son verilmesi gerektiği, 01/10/2008’den itibaren düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı görülmüştür.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden; davacıya fatura düzenleyen şirketin bir kısım vergi ödevlerini yerine getirmediği, sahte fatura kullandığı kanaatine varılmışsa da söz konusu fatura içeriği malların davacının faaliyet konusuyla uyumlu olduğu,davacının faturalar içeriği teslim ve hizmetleri anılan firmadan almadığı, bedellerini ödemediği ya da fatura düzenleyenler tarafından bu faturaların katma değer vergisi beyanlarına dahil edilmediği yolunda herhangi bir ifade, beyan yada başkaca somut tespitler ortaya konulmadığı, davacı şirketin işyeri adresinde faal olmadığına dair tespit bulunmaması, yeterli sayıda işçi istihdam etmesi, ticari organizasyonun yerine getirilebilmesi için gerekli tesis, makine, cihaz ve makinelere sahip olması, fatura tutarlarının da üzerinde ödemelerin çekle ve banka kanalıyla yapılması gibi hususlar dikkate alındığında, davacı adına düzenlenen sözkonusu faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliğinde olduğu yönünde açık, kesin ve somut verilere dayalı yeterli inceleme ve tespit bulunmadığından, somut hiçbir veri içermeyen, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı dayalı olarak düzenlenen inceleme raporuna istinaden yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.