Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/7142, Karar No: 2021/320
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/7142 E. , 2021/320 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7142
Karar No : 2021/320
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): … Bakanlığı
Vekili : Av. …
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/07/2020 tarih ve E:2016/10544, K:2020/3068 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 26/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, Ankara Barosuna kayıtlı Avukat … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, şikayete konu avukat tarafından davacının alacağının tahsiline yönelik olarak … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E:… D.İş,K:… sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına istinaden 27.08.2009 tarihinde yatırılan 11.250-TL teminat bedelinin, takibin kesinleşmesi üzerine Mahkeme tarafından iade edilmesine karar verilmesi üzerine, davacı tarafından anılan meblağın kendisi tarafından ödendiği gerekçesiyle tarafına iadesi istemiyle Avukatı …’a yaptığı talebin kabul görmemesi üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine idare tarafından her ne kadar, davacının anılan meblağı şikayet edilen avukata ödediğine dair soyut iddia dışında delil bulunmadığı ve müştekinin şikayet edilen avukat ile vekalet ücreti sözleşmesi düzenlemediklerini, kendisine masraf ve vekalet ücreti karşılığında herhangi bir şekilde para ödemediğini bildirdiği iddia edilerek soruşturma izni verilmemesine karar verilmişse de, müşteki ile Av. … arasında yazılı bir sözleşme yapılmamasının aralarında vekalet ilişkisi olmadığı anlamına gelmeyeceği, nitekim ihtiyati haciz kararının alındığı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E:… D.İş,K:… sayılı dosyasında, Av. …’ın alacaklı vekili (davacı …) sıfatıyla duruşmaya katıldığının görüldüğü; ayrıca yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, takip edilen dava ve işlerde harcamaların asil tarafından yapıldığının karine olarak kabul edilmesi ve bir başkasının alacağının tahsilini sağlamak üzere, karşılığında hiç bir ücret alınmaksızın ihtiyati haciz için belirlenen teminat ücretinin avukat tarafından karşılanmasının hayatın olağan akışına ve mantık kurallarına da aykırı olduğu, şikayet edilen avukatın ihtiyati haciz kararının alınmasını sağlamak üzere 11.250,00-TL teminat bedelini davacıdan alıp almadığı hususunun açıklığa kavuşturulması için adı geçen avukat hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 04.02.2014 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadesinde, şikayet edilen avukata masraf ve vekalet ücreti adı altında herhangi bir ödemede bulunmadığını, karşı taraftan tahsil edilecek meblağlardan ödeme yapılacağı şeklinde aralarında anlaştıklarını beyan etmesi, teminat bedelini avukata verdiğini tevsike yarayan herhangi bir makbuz ya da dekont sunamaması ve teminatın doğrudan şikayet olunan avukat adına yatırılmış olması karşısında dava masrafı olduğu konusunda tereddüt bulunmayan İhtiyati Tedbir Bedelinin, davacı tarafından ödendiği iddialarını destekleyecek nitelikte somut ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.