Danıştay 13. Daire, Esas No: 2015/3567, Karar No: 2021/292
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/3567 E. , 2021/292 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3567
Karar No:2021/292
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce “Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Mühendislik, Kentsel Tasarım Projeleri, Şehir ve Bölge Planlama ve Güzel Sanat Eserleri Yarışmaları Yönetmeliği” (Yönetmelik) uyarınca düzenleneceği ilan edilen serbest, ulusal ve tek kademeli “Konyaaltı Doğa ve Kültür Parkı Alanı Mimari ve Çevre Düzenleme Proje Yarışması” Şartnamesinin 2-(B), 3. ve 4. maddelerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacı Oda tarafından, uyuşmazlık konusu proje yarışması şartnamesinin bazı maddelerinin hukuka aykırı olduğundan bahisle bu maddelerin değiştirilmesi talebiyle davalı idareye 07/04/2007 tarihinde başvurulduğu, yapılan başvurunun davalı idarece … tarih ve … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı; peyzaj mimarlığının, içinde tek tek yapılar, yapı kümeleri ya da bütün bir kentin yer alabileceği doğal çevreyi düzenleyecek doğal ve uyumlu bir ortam yaratmak için yapılan çalışmalar olduğu; peyzaj mimarlığı faaliyetlerinin temel hedefleri arasında, doğal kaynakların ve kültürel zenginliklerin sürdürülebilirliği, insanın yaşama mekanı ile dinlenme gereksinimleri arasında en uygun düzenin sağlanması, imar ve kalkınma amaçlı fiziksel planlamalarda dış mekan düzeninin oluşturulması ve bitki materyalinin peyzaj planlama çalışmalarında kullanım ilke ve olanaklarının ortaya konulmasının yer aldığı; yarışma konusunun özelliğine göre asli ve yedek jüri üyeleri arasında peyzaj mimarı bulundurulması gerektiği ve mevzuat uyarınca dava konusu projede asil jüri üyeleri arasında da peyzaj mimarına yer verildiği; projenin özelliği ve karma yapıda olması nedeniyle mimar ve peyzaj mimarlarından ekip oluşturulmasının düzenlendiği, ayrıca peyzaj mimarlarının ekipte danışman veya yarışmacı olarak yer alabildiği, yarışmanın konusunun detaylı olarak belirlendiği görülmekte olup, iptali istenen dava konusu Antalya Büyükşehir Belediyesi Konyaaltı Doğa ve Kültür Parkı Alanı Mimari ve Çevre Düzenleme Proje Yarışması Şartnamesinin 2-(B), 3. ve 4. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, peyjaz mimarlarının ekip başı olamamasının hukuka aykırı olduğu, Mahkemenin eksik inceleme nedeniyle kararının bozulması üzerine verdiği kararda da Şartname’nin 2-(B) maddesinin değerlendirilmediği, 208.000 m2’lik alanın mimari alan olamayacak kadar büyük olduğu, böyle bir projeyi peyzaj mimarlarının yapabileceği, projede açık alanların planlama ve tasarımının olduğu, bu büyüklükte bir alanın kullanım kararlarının ve projelerinin peyzaj mimarlarınca yapılması gerektiği, bu hususa ilişkin olarak hüküm kurulmadığı, kapalı alanların ise 6.500 m2 olduğu, bunun tüm alanın %3’üne tekabül ettiği, yarışmanın jüri değerlendirmesinde peyzaj uygulamalarına yapılan vurgunun jüri dağılımının hukuka uygun olmadığını gösterdiği, Mahkeme kararında asıl ve yedek üyeler arasında peyzaj mimarı olması gerektiği saptamasına rağmen sadece asıl jüri üyeleri arasında peyzaj mimarı olmasının yeterli görülmesinin çelişki olduğu, Yönetmeliğin 18. maddesine aykırı olarak disiplinler arası olan uyuşmazlık konusu yarışmada, ortakçıl yarışmalarda sağlanması gereken meslek disiplinleri arasındaki dağılımın sağlanmadığı, öneri programın sadece mimari projeyi esas almasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.