Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/3685, Karar No: 2021/305

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/3685 E. , 2021/305 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2016/3685
    Karar No:2021/305

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sosyal ve Sağlık Hizmetleri Bilgi İşlem Otomasyon İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI İDARE YANINDA MÜDAHİL :
    1- … Turizm İnşaat Temizlik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    2- … Temizlik ve İnsan Kaynakları Makina İnşaat Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara ili 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından 06/10/2015 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “2016 ve 2017 Yılları 18 Aylık Temizlik Hizmeti Toplu Alımı” ihalesine ilişkin olarak davacı şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının 1. ve 2. iddialara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlık konusu ihalede müdahil iş ortaklığı tarafından, her bir kısma ilişkin olarak ayrı ayrı iş ortaklığı beyannamesinin sunulmadığı, tek bir iş ortaklığı beyannamesinin sunulduğu, bu durumda, Kamu İhale Genel Tebliği hükümlerinin değerlendirilmesinden, isteklilerin ihaleye iş ortaklığı olarak teklif sunmuş olmaları halinde, teklifleri kapsamında iş ortaklığı beyannamesi sunacakları, ihalenin kısmi teklife açık olması durumunda ise anılan beyannamenin her kısım için ayrı ayrı sunulmasının yeterli olduğu açık ise de müdahil iş ortaklığının her bir kısma ilişkin olarak ayrı ayrı iş ortaklığı beyannamesi sunmamasının esasa etki edecek şekilde anılan Tebliğ hükmüne aykırılık oluşturmadığı, İdari Şartname’de isteklinin ortak girişim olması halinde, şartname ekinde yer alan standart forma uygun iş ortaklığı beyannamesi sunacağının düzenlendiği, iş ortaklığı beyannamesi standart formunda ise kısım ayrımı yapılmadığı, yine İdari Şartname’de kısım bazında ayrı ayrı olmak üzere iş ortaklığı beyannamesinin sunulması zorunluluğu getirilmediği, zarf açma ve belge kontrol tutanağı incelendiğinde, “iş ortaklığı beyannamesi”ne ilişkin olarak ihalenin her bir kısmı için ayrı satır açılmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, bu yönüyle dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı; ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının ekonomik ve mali yeterlilik kriterlerini sağlamadığına, iş ortaklığının bankalara olan borçlarının tespitinde sunulan Kurumlar Vergisi Beyannamesi ve bilançonun yeminli mali müşavir tarafından onaylanmasının doğru olduğu anlamına gelmediğine yönelik itiraza ilişkin verilen, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 35. maddesi ile İdari Şartname’nin 7.4.2. maddesi düzenlemesine göre bilançonun veya eş değer belgelerin istenildiği ihalelerde, ilgili mevzuatı uyarınca isteklinin bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olup olmamasına göre, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosunu veya bilançonun yeterlik kriterlerini sağladığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavirce standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi teklifleri kapsamında sunmalarının gerektiği, yıl sonu bilançosunun veya bilançonun yeterlik kriterlerini sağladığını gösteren bölümlerinin ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylanmış olmasının zorunlu olduğu, yabancı ülkede düzenlenen bu belgelerin ise o ülke mevzuatına göre düzenlenmesi ve yetkili merci tarafından onaylanmasının gerektiği, sunulan belgelerde cari oranın en az 0,75, öz kaynak oranının en az 0,15, kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50’den küçük olması ve belirtilen üç kriterin birlikte sağlanmasının zorunlu olduğu, dava konusu ihalenin 06/10/2015 tarihinde yapıldığı ve belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanların, son iki yıla ait belgelerini sunabileceği, bu durumda son iki yılın parasal tutarlarının ortalamasının esas alınacağı, ortak girişimlerde ise ortakların her birinin istenen belgeleri ayrı ayrı sunmasının ve yeterlik kriterlerini sağlamasının gerektiği, neticede cari oran, öz kaynak oranı ve kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının mevzuat gereğince istenilen oranlarda olması ve bu durumun mevzuata uygun belgelerle tevsik edilmesi durumunda bilançoya ilişkin olarak istenilen yeterlik kriterlerinin isteklilerce sağlandığının kabul edileceği ve başka bir hususun ayrıca sorgulamasına gerek olmadığına ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ihalenin birinci kısmında ekonomik açıdan en avantajlı teklif olarak belirlenen istekli tarafından, ihaleye iş ortaklığı olarak iştirak edildiği ve ihalenin her iki kısmına da teklif verildiği, anılan isteklinin ihaleye sunduğu teklif dosyası kapsamında her bir kısım için ayrı iş ortaklığı beyannamesi sunmadığından teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği; dava konusu ihalede ekonomik açıdan en avantajlı birinci teklif sahibi ile ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi iş ortaklığının ihale dosyası kapsamında sunduğu bilançolarındaki kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının gerçeği yansıtmadığı, bu kapsamda iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, konuyla ilgili araştırma yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Kısmi tekliflerin değerlendirilmesi” başlıklı 16.4. maddesinde birinci iddiaya ilişkin, isteklilerin ihaleye iş ortaklığı olarak teklif sunmuş olmaları halinde, teklifleri kapsamında iş ortaklığı beyannamesi sunacakları; ihalenin kısmi teklife açık olması durumunda ise anılan beyannamenin her kısım için ayrı ayr sunulmasının yeterli olduğu açıklaması yer almakla birlikte, somut olayda idarenin ihale dokümanı kapsamında yer verilen iş ortaklığı beyannamesi standart formunda yer alan düzenlemelerde kısım ayrımının gözetilmediği, İdari Şartname düzenlemelerinde ise açıkça kısım bazında ayrı ayrı olmak üzere iş ortaklığı beyannamesinin sunulacağının düzenlenmediği, istekli tarafından sunulan iş ortaklığı beyannamesinin de idarenin standart formuna uygun olduğu görüldüğünden, davacı şirketin iddiasının yerinde olmadığı; dava konusu ihalenin birinci kısmında ekonomik açıdan en avantajlı 1. ve 2. teklif olarak belirlenen isteklilerin bilançolarındaki kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının ihale mevzuatı gereğince istenilen oranda olduğu ve söz konusu yeterlik kriterinin mevzuata uygun tevsik edildiği anlaşıldığından, davacı şirketin ikinci iddiasının da yerinde olmadığı; bu kapsamda, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olarak tesis edildiği, İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Müdahil tarafından, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olarak tesis edildiği, İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı şirket tarafından ileri sürülen iddiaların mesnetsiz olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 27/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir