Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2019/826, Karar No: 2021/16

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/826 E. , 2021/16 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2019/826
    Karar No : 2021/16

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    2- (DAVACI) …
    VEKİLİ : Av. ….

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2009 ilâ 2013 yılları arasında yaptığı gayrimenkul alım, satım işlemlerinden elde ettiği gelirin ticari kazanç olduğundan bahisle 27/01/2009 tarihi itibarıyla adına tesis edilen mükellefiyetin iptali ile elektronik ortamda beyanname verilmemesi nedeniyle 2010 yılının Ekim dönemine ilişkin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    Davacının, 2009 ilâ 2013 yılları arasında gerçekleştirmiş olduğu gayrimenkul satışlarından ticari kazanç elde ettiğinden hareketle adına geriye dönük olarak re’sen tesis edilen gerçek usulde vergi mükellefiyeti, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiştir. Dolayısıyla, değinilen karar ile iptal edilen mükellefiyete yönelik işbu davada karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Davacı adına tesis edilen mükellefiyetin iptaline ilişkin değinilen karar karşısında, katma değer vergisi beyannamesinin yasal süresi içerisinde elektronik ortamda verilmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Kaldı ki, davacı adına geçmişe dönük olarak mükellefiyet tesis edildiğinden, davacının ilgili dönemlerde beyanname vermesinin ve vergisel ödevleri yerine getirmesinin fiilen ve hukuken mümkün bulunmaması nedeniyle kesilen cezada bu yönden de hukuki isabet görülmemiştir.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle, mükellefiyetin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, özel usulsüzlük cezasını kaldırmış, yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine ve sadece davacı lehine vekalet ücretine hükmetmiştir.
    Davalının, kararın, özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası ile idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/03/2018 tarih ve E:2015/6384, K:2018/2744 sayılı kararı:
    Mükellefiyet işleminin iptaline ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/03/2018 tarih ve E:2015/6308, K:2018/2740 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
    Söz konusu bozma kararı üzerine oluşan durum dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
    Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
    Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/03/2018 tarih ve E:2015/6308, K:2018/2740 sayılı bozma kararına davacı tarafından yöneltilen karar düzeltme istemi Danıştay Dördüncü Dairesinin 05/02/2019 tarih ve E:2018/6692, K:2019/809 sayılı kararıyla kabul edilerek, değinilen karar kaldırıldıktan sonra, mükellefiyet işleminin iptaline ilişkin mahkeme kararı onanmıştır.
    Vergi mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiş, her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmetmiş ve yargılama giderlerini taraflar arasında paylaştırmıştır.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı tarafından, birden fazla vergilendirme döneminde gayrimenkul sattığı tespit edilen davacı adına 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği; davacı tarafından, aleyhlerine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka uygun düşmediği belirtilerek kararın vekalet ücretine ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasının düzeltilerek onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemlerin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Tarafların temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2- …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
    3- Davacıdan daha önce yatırılan … TL temyiz karar harcı mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,
    2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir