Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/5868, Karar No: 2021/380

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/5868 E. , 2021/380 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/5868
    Karar No : 2021/380

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
    Vekili : Av. …

    Karşı taraf (Davalı) : … Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …

    Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

    Dava; … Ticaret ve Sanayi Odasında … olarak görev yapan davacının, sözleşmeli statüde görev yaptığı, sehven aylık ücretlerinin ayın on beşinde ödendiği, bundan sonraki ödemelerin ise ay sonunda yapılacağının bildirilmesi ilişkin olarak tesis edilen … gün ve … sayılı Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince; anlaşmazlık konusu işlemin, davacının sözleşmeli statüde olduğunun bildirimine ilişkin olduğu, davacının oda yönetiminin … tarih ve … sayılı kararı atamasının yapıldığı ve mevzuat hükmü uyarınca oda personelinin 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu, buna göre davacının işçi statüsünde bulunduğu ve ücretinin ay sonu yatırılması gerektiği açık olup dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    01.06.2004 tarih ve 25479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 73. maddesinde, oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenlerin bu kanunda yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanununa tabi olacakları hükme bağlanmış; aynı Kanun’un Geçici 12. maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunacağı düzenlenmiş ve işlem tarihinde yürürlükte olan 08.02.1957 tarih ve 9530 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 2. maddesinde, “Ticaret sicilinin yönetimi, ilgili oda yönetim kurulunun teklifi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın uygun görüşü ve oda meclisinin onayı ile atanan bir sicil memuruna aittir. Sicil memurluğunun iş hacmine göre, aynı usulle yeteri kadar yardımcı görevlendirilir.” kuralına yer verilmiştir.
    Her ne kadar İdare Mahkemesince davacının oda yönetiminin … tarih ve … sayılı kararı ile atamasının yapıldığı belirtilmişse de, dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının … tarihli Yönetim Kurulu kararıyla atama işlemlerinin başlatıldığı, davacının ataması hakkında 14.06.2004 tarihli yazı ile Ticaret Bakanlığınca uygun görüş bildirildiği ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 2. maddesi gereğince davacının atamasının 06.07.2004 tarihli meclis onayıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.06.2004 tarihinden sonra davacı hakkındaki atama işlemi kesinleşmiş olduğundan, davacının 5174 sayılı Kanun’un 73. ve geçici 12. maddesi gereğince 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi olduğu açıktır.
    Bakılan davada anlaşmazlık konusu işlem, davacının sözleşmeli statüde olduğu ve sehven aylık ücretlerinin ayın on beşinde ödendiği, bundan sonraki ödemelerin ise ay sonunda yapılacağının bildirimine ilişkin olduğundan, davacının 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu, buna göre davacının işçi statüsünde bulunduğu ve ücretinin ay sonu yatırılması gerektiği yönündeki dava konusu işlemde hukuka aykırılık görmeyen ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir