Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2019/1656, Karar No: 2021/44

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/1656 E. , 2021/44 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2019/1656
    Karar No : 2021/44

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
    … Gümrük Müdürlüğü – …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Organik Gıda ve Tarım
    Ürünleri ve Ticaret İthalat İhracat Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve …, … tarih ve …, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların kıymetinin gözetim belgesinde yer alan kıymete yükseltilmek suretiyle beyanı sonrasında fazladan ödendiği iddia olunan vergilerin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarların, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
    … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca eşyanın kıymeti satış bedeli olup İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ ile belirlenen kıymet, Gümrük Kanunu’na göre eşyanın gerçek satış bedeli değildir.
    Davacı, gözetim belgesinde yer alan birim kıymete yükseltilmek suretiyle beyanname vermiş ise de fazladan tahakkuk ettirilen vergilerin davacıya iadesi gerekmektedir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrası uyarınca, idarenin hukuka aykırı işleminden doğan zarar karşılanmalıdır.
    Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.
    Davalının istinaf istemi … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmiştir.
    Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 16/04/2019 tarih ve E:2018/119, K:2019/2816 sayılı kararı :
    Bölge İdare Mahkemesi kararının, mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
    Kararın, ödeme tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine dair hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasına gelince;

    İdareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125. maddesinin son fıkrası, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsamaktadır. İadesi gereken tutar yönünden vergi idaresi ile davacı arasındaki ilişki, iadenin yargı kararıyla hüküm altına alınması nedeniyle yönetilen-idare ilişkisi olmaktan çıkarak, bir borç ilişkisine dönüşmüştür. Dolayısıyla, bu ilişkinin borçlusu tarafından alacaklısına, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz ödenmesi gerekmektedir.
    Bu durumda; ödenecek tutarın davacıya faiziyle iadesinde faizin başlangıç tarihinin, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda yer alan düzenlemeler uyarınca, idareye başvuru tarihi olarak kabulü ile yasal faiziyle iadesi gerekirken, ödeme tarihi olarak kabulü suretiyle yasal faiziyle iadesinde hukuki isabet görülmemiştir.

    Daire, bu gerekçeyle davaya konu işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarların idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine yönelik hüküm fıkrasına dair istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrasını onamış; ödeme tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasını ise bozmuştur.
    … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
    Fazladan tahsil edilen vergilerin iadesinde mükelleflerin mülkiyetlerinde bulunan ekonomik değerlerden mahrum kaldığı dönemde genel yarar ve kişi yararı arasındaki dengenin korunması için yasal faizin başlangıcının ödeme tarihi olarak belirlenmesi gerekmektedir.
    Vergi Dava Dairesi bu ek gerekçeyle bozulan kısım yönünden ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
    2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
    3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    27/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

    X – KARŞI OY:
    Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir